‘İlkesizlik, tutarsızlık, istikrarsızlık ve partizanlık had safhaya ulaştı.’

Yılanların ve solucanların ülkeyi bir ‘hırsızlar cumhuriyeti”ne çevirme faaliyeti büyük bir hızla sürerken, inanılması güç bir başka gelişme yaşanıyor.

‘BU TARZ BENİM HAREKETİ'

Türkiye’nin parlamentosu yılanların ve solucanların ‘hırsızlar cumhuriyeti' olma zavallılığından kendisini hızla uzaklaştıracak, tarihiyle, değerleriyle, kültürüyle barışma noktasına kendisine döndürecek cesur kararlar alamıyor.

13 yıla yaklaşan AK Parti Hükümeti döneminde ülkemizin hiçbir problemine el atılamadı. Sadece el atılıyormuş gibi yapılıp, şikayetlerine, acemiliklerine çözüm üretememelerine ve var olan problemlerin daha da ağırlaştırılmasına şahit olduk.

Seçim vaatlerinde yer alan herkese aş, herkese iş, enflasyonun ve terörün ortadan kaldırılması konularındaki hiçbir vaatlerini yerine getiremediler.

Bu vaatleri yapanların biri, köşesine çekildi, diğeri ise kaçmak için hazırlık yapmaktadır. Türkiye’nin önüne gelen birçok fırsat ve açılan kapının olmasına rağmen problemleri çözemedikleri gibi daha da ağırlaştırdılar.

Ülkemizde kötü kokular hemen-hemen her dönemde yaşanan bir olgudur. Ama bununla birlikte 3 Kasım 2002’den beridir ‘Üç Y Formülü’ diye adlandırdıkları yolsuzluğa, yoksulluğa ve yasaklara son sloganı ile seçim kazananların büyük ölçüde ve çapta rüşvet olayları ile ilgili skandallarda baş rolü oynadıkları görülmekte maalesef…

Yolsuzlukla mücadele etmek için gelenler kendi yolsuzlukları ve partizanlıkları karşısında başlarını kaldıramayacak hale gelmişlerdir.

İlkesizlik, tutarsızlık, istikrarsızlık ve partizanlık had safha ulaştı.

‘Enflasyona ezdirmeyeceğiz’ dedikleri işçiyi, memuru, emekliyi, dul ve yetimi enflasyona mahkum ettiler.

Yüzsüzlükleri affetmede oldukça cömert davranan AK Parti Hükümeti, sıra dar gelirlilere geldiğinde, beceriksizlikler sonucu azdırdıkları enflasyonun faturasını kestiler.

Bütün bu iktidar boşluğu ve onun getirdiği istikrarsızlıklar karşısında terör ülke çapında artarak devam etmektedir. Kamu bankalarına ait imkanların 'tüyü bitmemiş yetimin hakkı' diye siyasi otoriteye yakın 'çok kıllı ayılarca' nasıl talan edildiği izlenebiliyor.

Üç sloganıyla seçim kazananların da siyasi makineyi ellerine geçirdikten sonra neleri becerdiklerini iktidarı terk etmelerinden sonra seyredeceğiz.

Çekimler her gün büyük bir hızla sürüyor.

Bugün ülkemizde yüzsüzlerle, partizanlıklar sonucu korunup palazlandırılanlar hariç ‘ben halimden memnunum' diyecek birini bulmak mümkün değildir.

Politikalarının iflas etmesi, tuzun koktuğu yere gelinmesi, dış dünyada itibarımızın sıfırlanması, ülkemizin bu hükümet döneminde bir kaos ve yangın yerine çevrilmesi sonucu insanlarımız artık bu hükümetten ümidini kesmiştir. Sadece ama sadece AK Parti Hükümeti’ne vuracağı şamarın gününün gelmesini beklemektedir.

Genel seçimlerin yaklaştığı şu günlerde hele-hele Aydın siyasetinde AK Parti’den ister soylu aday olmuş, ister soysuz aday olmuş, ister acar, ister gacar, aday olmuş, ister kılınç ister kalkan aday olmuş, ister savaş, ister barış olmuş, hiç fark etmez.

O gün yakındır.

‘Yaprakları, çiçekleri ve meyvelerini gördüm;

Şimdi de soluşlarını görüyorum...'

Son tahlilde…