Birliktelik  Zemininde Yerinden Oynayan Taşların Simgesel İfadesidir

İkili ilişkiler adından da bilindiği gibi iki kişi arasında yoğun ve tarifi edilemeyen duygular ile başlar.

İlişki sürecinde heyecan, haz, güven, sahiplenme, bağlanma, anlaşılmak vs. duygular olgular bağlamında ilerleyiş devam eder ve artık iki insan birlikteliğini meşrulaştırmak ister. Aile kurmak, birlikte uyanmak, paylaşımlarıyla beslenmek ve birbirlerinden bir can doğumu için evlenirler.

Evliliğin ilk yılları renkli ve bi o kadar da yoğun duygular ile beslenerek geçer. Kadın ve erkek ilk meyvesini vermeye başlar ve çocukları olur.. Yorgun uykusuz geceler ve kendinden önce düşündüğü evladı için sorumluluk duygusu ile Kadın annelik rolü ile o kadar çok bütünleşir ki, kadınlığı ikinci plandadır.

Romantik başlayan ilişkide belirli bir süre sonra çocuk olması ile birlikte sorumlulukların artması ve bi bakıma gerçek dünya ile mücadelenin başlaması ilişkide tahammül seviyelerini zorlamaya başlar.

Eşlerin aralarındaki iletişim sağlıklı ise birbirlerini anlama, dinleyebilme birbirlerine verilen mesajların doğru algılanması yanlış anlaşılmaları en alt seviyeye indirerek mutlu bir birlikteliğin başarı tuğlalarını örmeye devam eder.

Bir evlilikte elbette ki zamanın her anı mükemmel gitmeyecektir, bazen fikirler çatışabilir, istekler, arzular, hazlar değişiklik gösterebilir. Ancak bütün bunlar ile karşı karşıya kalındığında saygılı, incitmeden, kırmadan anlayarak, anlaşılmayı sağlayarak doğru ve yerinde cümleler kurarak konuşulması sağlıklı bir tartışmanın sonucuna katkı sağlayacaktır.

Ancak gün olur ki eşler aynı çatıyı paylaşırken bireyselliğe dönüşen birlikteliklerinde ilgisizlik, değersizlik, tatminsizlik, tahammülsüzlük v.s. daha birçok sayamadığımız, beraberlikte olumsuzluğu niteleyen eylemlerin sinyallerini verdiklerinde ve bunları hissettiklerinde artık ikili başlayan ilişkinin bir üçgene dönüşmesi kaçınılmazdır. Tartışmalar münakaşalar başlar.

Huzuru dışarda arayışa dönüştüren kadın veya erkek artık eşine uzaklaşır ve içinde büyük bir boşluk oluşur. Kurulan düzeni devam ettirmek adına sadece çocuğuna anne veya babalık rolü oynayarak birlikteliğini devam ettirmeye çalışır, bu süreçte sosyal medya ya da iş çevresi vs gibi yerlerde yazışarak ya da konuşarak karşı cinsle paylaşıma başlar.

Kadın ya da erkek yalnızdır, kendisini önemsiz değersiz hissediyor olabilir, duygusal ya da cinsel anlamda tatmin olamadığı hazlarının, hayallerinin ve fantezi dünyasının kahramanı artık tanıştığı karşı cinstir.

Bir kadının veya erkeğin beğenilmek, takdir edilmek, onaylanmak, yeni bir heyecan v.s. gibi istekleri zaaflarının doğmasına ve bu doğuş çemberinin aldatmaya zemin hazırlayan taşların yavaş yavaş döşenmesine yol açar.

İnsanoğlunun zaaflarından kaynaklanan tehlikeli ve dönüşü zor olan seçimler yapabileceği bir gerçektir. Yazışmaların konuşmaların artık fiziksel temasa dönüştüğü dokunsal hissetmenin başlangıcının olduğu o gün artık gelmiştir.

Kadın/erkek eksikliğini hissettiği duygu ve eylemleri oluşan üçgendeki üçüncü kişi ile yoğun olarak yaşamaya başlar. Evliliğin başlangıcında oluşan ve evliliği besleyen "sen,ben /biz" olma kavramının artık değeri yitirilmiş olup anlam ifade etmez. Evlilik dışı başlayan bu ilişki alışkanlığa dönüşür. Evlilik birliğinde güven bitmiştir.

Eşlerin birbirlerine olan yakınlık mesafesindeki ara gün geçtikçe uzar ve yükselmeye devam eder. Aynı çatı altında olan ancak birbirleriyle zorunlu olarak iletişimde olan eşler arasında tartışmalar farklı bir boyut almaya başlar. Bu birliktelik iki insanı da yıpratırken çocuklarında bundan pay almaması düşünülemez.

Çocuk geliştikçe anne ve babasında  bu güvensizlik ve iletişimsizlikle  oluşan kaosta anne ve babasına karşı güven duygusunu yavaş yavaş yitirmeye başlar. Ergenlik döneminde olan çocuk ailesinden uzaklaşarak kendisine farklı çevreler edinmeye başlar.

Günümüzde bu çevre genelde sosyal medya aracılığı ile olmaktadır. Ergen artık  kendisini ailesinden bağımsız hissederek kendisiyle özdeşleşen yabancı karşı cinsle ya da aynı cinsle bağlar kurmaya, paylaşımlar yapmaya ve bundan zevk almaya başlar. Yabancıyla yarattığı aralarında oluşan heyecanın büyüsüyle yeni bir güvenlik, güvende olma hissini kendinde keşfeder.

Artık ailede anne ve babanın, ilişkilerinde yaşadıkları kaosun etkilerini düşünmek, ailede var olan çocuğun ya da ergenin hayatının düşünülmesinin yanında bir lükstür. Anne ve baba bazen aralarındaki bu kopuşu kabullenerek sadece çocuklarında gözlemledikleri değişiklikler üzerine odaklanarak çocuklarında yitip giden duyguların oluşturduğu davranışlar üzerine yoğunlaşabilirler.

Ve yaşanılan süreçte anne ve babanın birlikteliklerinde oluşan bu yeni durum kendilerini düşünme safhasında bir mola vererek çocuğun yaşamının kapısını açmak için anahtar oluşturur ve ilişkilerinde farkında lığa giden yolculuk süreci başlar ve Partnerler ilişkilerini sorgulamaya başlarlar. Bu ilişki nasıl ve hangi beklenti ile başladı, nasıl ilerledi, gelinen son noktanın nedenleri neler olabilirdi..... soru, sorular v.s....