SİYASETİN CİNSİYETİ
Yazar: Serpil SANCAR
Yayınevi: Metis
Türü: Siyaset

İsminden de anlaşılacağı gibi akademisyen yazar dünya da ve özellikle ülkemizde siyasetin cinsiyet bağlamında nasıl bir karakter ve eğilim içinde olduğunu dünyanın değişik bölge ve ülkelerinde var olan pozisyonunu kıyaslayarak durumumuz ve aldığımız mesafenin, yani kat ettiğimiz yolu; partilerin, özellikle ana akım merkez partilerin tutumunun yetersizliği hakkında istatiksel bilgiler veriyor.

Dünyada ve ülkemizde nüfusun yarısını temsil eden kadınların hem siyasette, hem kamu ve özel sektörde oransal olarak aldıkları görev hakkında haklı olarak bir hayli eleştiride bulunuyor ve yine kadın kotaları hakkında dünyanın değişik bölgeleri ve ülkelerinde arzu edilen düzeyde olmadığını konu ile ilgili kadınlar açısından yüz güldürücü gelişmelerin Avrupa'nın özellikle kuzey ülkeleri olmak üzere neredeyse Doğu Avrupa ülkelerinde Rusya dışında siyasetin tüm alanlarında; genel ve belediye meclisleriyle parti kademelerine %40 oranında yer almaktadır.

Yine Latin Amerika ülkelerinde de kadınların siyasette yer almalarının arzulanan seviyenin çok yakınlarında olduğunu öğreniyoruz.

Asya ülkeleri ve ABD'de bu konuda alınması gereken mesafeler için partilerin yönetim kadroları ve seçimle gelinen makamlara kadınların seçilmesi için ciddi bir şekilde ve hatta hukuki müeyyideler konularak öncelikle %30 lar düzeyinde yer almalarının sağlanması önerilmektedir.

Ülkemizde meseleyi partiler düzeyinde baktığımızda kadınların siyasette etkin bir şekilde yer bulmaları HDP geleneği içinde siyaset yapan partilerin başarısı diğer partilere göre bir hayli yüksek ve politikaları farklılık göstermektedir.

Modern toplumlarda kadınların hayatın birçok safhasında yer alması kaçınılmaz bir zaruret içermektedir.

Siyasi partiler bu konuda ne kadar aktif ve samimi tutum takınırsa kazançlı çıkmaya daha yakın yerde olacaktır.

Umarım kitap siyaset ile ilgilenen herkes tarafından okunur ve tabi özellikle kadın dernekleri ve konuya ilgi duyan kadınlarımız daha cesur davranma iradesi gösterirler.

Kitaptan, ”Ünlü siyaset bilimci Immanuel Wallerstein'ın Bildiğimiz Dünyanın Sonu başlıklı meşhur kitabı bize 20.yy boyunca yaşayıp deneyimlediğimiz küresel güç dengelerinin artık değişmekte olduğunu ve hiçbir şeyin eskisi gibi devam edemeyeceğini söylüyordu.

Bu bağlamda, değişen dünya güç dengeleri tartışmasına, en önemli katmanlardan biri olarak, toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinde yaşanan dönüşümleri de eklemek gerektiğini söyleyerek devam edelim.

Dünyada mevcut güç hiyerarşilerini ve iktidar yapılarını belirleyen temel mekanizmalardan biri olan "Eril tahakküm siyaseti"nin de bildiğimiz yapısı ve mekanizmaları altüst oluyor, temel stratejik dayanakları çatırdıyor.” syf: 458

Siyaseti etkileyen birçok faktörün olduğu biz zeminde cinsiyetçi siyasetin sorun olmadan eşit temsili umarım hem ülkemiz, hem dünyada daha dayanışmacı, çevreye duyarlı politikaların üretilmesine vesile olur.

***Tüm kadın okurlarımın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutluyorum.