Ali İhsan Dilmen

Ali İhsan Dilmen

Sevgisiz Dünyaya Karşı

Sevgisiz Dünyaya Karşı

SEVGİSİZ DÜNYAYA KARŞI
Yazar: Susan ABULHAWA
Yayınevi: The Kitap
Çevirmen: Şafak TAHMAZ
Türü: Roman
Kitapta anlatılanların; Dindar, Milliyetçi, Devrimci, Gelenekçi, Modern Seküler vs. Filistin’nin bütün kesimlerini ortak noktada buluşturan direnişin uzun, hatta asırlık mücadelesi içinde bir kadının ülkesi, ailesi ve sevdiği erkeğe duyduğu derin, ancak çok insani hislerini anlatan bir roman.

Toprakları işgal edilen insanların kendi topraklarında var olma arzusunun, öfkenin, hıncın ön plana çıktığı ülkede, Nahr/Nehir'in kendi bireysel hayatı üzerinden ailesini, sevdiklerini, halkının geleneklerini, kültürünü anlattığı, hayatının gençlik yıllarında ve ailesini yardım etme, koruma içgüdüsüyle haz peşinde koşan zenginlerin sefahatlerine/eğlencelerine kısmen meze olmasının kişisel hikayesiyle başlayan sürecin zor bir anında Saddam Hüseyin'in Kuveyt’e işgali, Nahr'ın ve benzer kaderi paylaştığı arkadaşlarının işgal gecesinde sefih insanların zevk için haddi aştıkları gece de kurtuluşuna, hatta bu vesile ile tamamen kurtulması, mülteci olarak yaşadıkları Kuveyt'e giren Amerikan askerlerinin baskıları sonrası ailesiyle birlikte oradan Amman'a geçişleri…

Kuveyt günlerinde kendini zengin erkeklerin eğlence gecelerinde pazarlayan Ümmü Barak, bu kişiyle aralarında gelişen ve ilişkinin yönünü ve boyutunu farklılaştıran, abla kardeşliğe kadar ilerleten yaşanmışlıklar..

Bütün bunlar ve daha fazlasını Nahr'ın; kardeşi Cihat, Annesi, Babaannesi Sitti Vasiye'nin, ilk kocası Muhammed, onun kardeşi Bilal, annesiyle birlikte direnişi örgütledikleri arkadaşları Gassan ve ailelerinin mücadele ve dayanışma içinde kimi zaman gözetim altında, kimi zaman en ağır koşullarda, baskı altında geçen hayatları..

Kitap, Nahr'ın KÜP adını verdikleri ve suya ulaşmanın bile gün içinde belli aralıklarla, zaman ayarlı verildiği, gece ve gündüzün fark edilmediği hücrede geçen yaşamıyla başlıyor ve her bir zaman dilimi ve yaşadığı sürecin geriye dönük anlatımıyla ilerliyor..

Kuveyt, Irak, Amman, Ürdün, Filistin ekseninde yaşanan dramın, trajedinin, mücadelenin öyküsü, öyküde ince ince işlenen sevgi, aile, doğruluğun, dürüstlüğün ve sadakatin, adanmışlıkla bütünlük oluşturan hikayesine tanık oluyoruz.

En önemlisi de, Nahr'ın yaşadığı toplumun gelenekleri ile çelişen hayatının, kendi gerçeğini yaşayarak nasıl sürdürülebileceğini, bu yalnızlığı sevmesinin yollarını ve yaşadığı insanlardan kopmadan var olabilme imkanlarının mümkün olduğunu göstermesidir.

Acılı halkının; vatanlarında özgürlüklerinin, en temel haklarının kısıtlaması karşısında gösterdikleri dayanışma ile birbirlerine yaslanmaları, yaşama gücü oluşturmaları, sevgilerini hiçbir şekilde birbirlerinden esirgememeleriyle sahip oldukları direnme gücü…

Genç bir kız iken evlendirdikleri Muhammed ve onunla yaşadığı ayrılık, yıllar sonra boşanmak için gittiği Filistin'de tanıdığı eşinin kardeşi Bilal ile aralarında oluşan güven ve sevginin evlilikle neticelenmesi, zorunlu olarak yaşadıkları ayrılık, Bilal'in ve Nahr'ın İsrail tarafından ayrı ayrı tutuklanmaları…

Şimdi direnişi anlatan kitaptan bir bölüm.

“ ‘Hadi, dene’ dedi. Gelinliğe uzandığımda annem gelinliği nasıl diktiğini açıkladı. ‘Hakkında çok düşündüm tabii. Sonra en doğrusunun Kudüs'e özgü tuniğin temel kalıplarını kullanmak olduğuna karar verdim. Bu hikayeden bizi silmeye çalışıyorlar çünkü,’ dedi. Nakışknu tarif etme şekli bile şiirseldi.

‘Normalde kumaş olarak beyaz ipek kullanırdım ama Jericho'yu hatırlatan bu muhteşem terakota ipeği bulunca dayanamadım. Göğüs kısmındaki şu parçayı görüyor musun? Bu Fenike kraliçelerinin taktığı bir boyunluk. Ramallah'ın klasik tüneklerinde kullanılan geometrik desenleri de zeytin, badem ve nar ağaçlarını sembolize etsin diye ekledim. Hemen yanında da Haçlıların bize hükmettiği zamanlardan kalma çarmıh ve şurada da Kudüs'ün, Salaheddin'den beri Müslümanların yönetiminde olduğunu vurgulamak için hilal var.”

Hayretler içinde kalmıştım. ‘Bu gerçek bir hazine, anne.’

‘Esas hazine sensin,’ dedi. ‘Ve şuraya, şu şekillere yakından bak. Rum suresi'nin yirmi birinci ayeti. Evlilik duası.’

Kumaşa işlenmiş harfleri anlamak biraz zor olduğundan annem benim için okudu.

‘Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması O'nun hikmetindendir. Aranıza sevgi ve merhamet koydu ve bunlarda, düşünenler için hizmetler vardır.’

Parmaklarımı cam göbeği, terakota, zümrüt, kestane ve kayısı renklerindeki karmaşık motiflerin üstünde gezdirdim. Hayat beni beklenmedik bir rüyanın içine çekiyor gibiydi.”

Sayfa:288-289
***Okundu.

whatsapp-image-2025-03-04-at-17-11-52.jpeg

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali İhsan Dilmen Arşivi

SANCI

01 Ocak 2025 Çarşamba 06:00