Ali İhsan Dilmen

Ali İhsan Dilmen

Sevginin Bilgeliği

Sevginin Bilgeliği

SEVGİNİN BİLGELİĞİ

Yazar: Alain FİNKİELKRAUT
Yayınevi: Ayrıntı
Türü: Düşünce

Sevginin Bilgeliği kitabında yazar, insan yön veren davranışları inceliyor.
Kitap şu satırlarla başlıyor, “Birçok dilde,hem verme hem alma edimini, hem iyiliği hem açgözlülüğü, hem yardımseverliği hem ihtirası belirten bir kelime vardır. Bu kelime sevgidir. Bir insanın kendisini hoşnut kılacak her şeye duyduğu ateşli arzu ve sınırsız özveri paradoksal olarak aynı sözcükte birbirine yaklaşır. Sevgiden, ben kaygısının yüceltilmesi ve doruk noktasına varmış Başka* kaygısı için söz edilir.”
Rus klasiklerinden Oblomov'u okudunuz mu bilmiyorum.

Hayli hacimli bir edebiyat eseri.

Romanın kahramanı toprak sahibidir, topraklarında çalışan birçok mujik (Rus Köylüsü) vardır.
Oblomov tembel bir insandır, yaşama dair bir istenç ve arzu duymaz, sevmek arzusu bile onda bir çaba oluşturmaz.
Yattığı yerden kalkmaya, oturduğu yerden doğrulmaya heves etmez.

Bu yönüyle önemlidir ve kitap Oblomov karakteri üzerinden tembellik konusunu inceler, hatta Oblomov'luğu bir karakterden öte “Hastalık” olarak tanımlayanlar bir hayli vardır.

Yazar kitabın hemen başında psikolojik açıdan bu karakteri tembellik üzerinden değerlendirmiştir.
Ayrıca yazar eserinde benlik ve Başka arasında ortaya çıkan davranışları felsefi olarak inceler, iyilik, kötülük, kavramlarını bu kavramların yanı sıra hayatın motivasyon kaynağı diyebileceğimiz fayda/çıkar kavramını da etraflıca değerlendirir.

Kutsal metinlerde geçen büyük anlatı/hikayenin kahramanları Hz. Adem'in çocukları Habil ile Kabil'in davranışlarının insanlık tarihinde oynadığı rol, insan davranışlarına etkisinden ve insanlık tarihindeki yerinden sık sık bahseder.

Buradan hareketle Yahudilikte var olan Tanrı anlayışını, geleneğini, Yahudilerin tarihe etkilerini, bu yüzden Alman ırkçılığı tarafından uğradığı insanlık suçu soykırımdan ve bu soykırıma neden olan Alman psikolojisinden, yöneten halk ikilemindeki çelişkilerinden, hukukun zorbalığın aracı olarak kullanılmasından bahisle kötülüğün sevgi ve iyilikle mücadelesinde insanın kendi dışında olan Başka(öteki) ile koşulsuz ve beklentisiz ilişki kurulmasına dair okuru düşünmeye, konuyla ilgili ipuçları vermeye, düşünme metodu önermeye çalışıyor.

Kitaptan,

”Büyük yıkımlara yol açmaksızın, ‘Sev ve istediğini yap’ anlayışındaki tek destekle kendini hayata atamazsın. İyi davranmak için sakınımsız sevmek yeterli değildir. Bilincin karmakarışık olduğu durumlarda, sevginin tek başına şaşmaz bir yol gösterici olduğu doğru değildir. Düşüncesiz bir iyilikten daha esnek bir şey yoktur; donuk bir bilgiye, değiştirilemez bir düşünceye dayanan ve Başka (öteki) sorununu kesinlikle halletmiş gibi görünen bir iyilikten daha terörist bir şey yoktur. Birinci tür iyilik tartışmaya girmez ama bitmek tükenmek bilmeyen bir tasarrufları kendisine yöneltilmiş çağrıları yanıtlar:

Bu da onun, Tanrı'nın olduğu gibi şeytanında hizmetine girmesini sağlar. İkincisi ise tartışmıştır ve ahlaki sonuçlarını uygulamaya koymaktan başka bir şey asla yapmaz.

Düşüncesiz iyilik için sorun yoktur: Onun için "İşte buradayım"ı koşulsuz ve dolaysızdır.

Merhamet çabası için ise hiç sorun yoktur: Yüzlerin çeşitliliğini ikiye indirmiştir ve coşkusunu pleplerin -genel olarak vatandaşların- hizmetine sunmuştur. Başka (öteki) halktır. Kral yargılamak, onu çarçabuk yargılamak, namuslu kişi için, bu temel kimliğe son vermek ve ortada olan sefaletin karşısına utanç verici bir duyarsızlıkla çıkmak olurdu.

‘Sorumluluktan soruna’ izlenen yol budur. Yakına duyulan sevgi ancak Başka (öteki) sorununa açıklık getirilmesi koşuluyla adalete varır; çözüme ulaştığına inanıldığı andan itibaren teröre yöneltir.

Shf:122

***Okundu

0000000065417-1.jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali İhsan Dilmen Arşivi