Biliyorsunuz bir kaç hafta içinde her taraf bembeyaz papatyaya bürünecek.

DERSİMİZ: SİYASET

KONUMUZ: PAPATYA

Ne alaka dediğinizi duyar gibiyim.

Zamanı geldiğinde yeşermesini ve çiçek açmasını bilmek, yine zamanı geldiğinde de solmasını bilmek gerek.

Aynı PAPATYA gibi.

Anlatacaklarımı ülke siyasetiyle, Aydın siyasetiyle, Nazilli siyasetiyle hatta mahalleler arasındaki siyasetle  bağdaştırmanızı istiyorum.

Bazıları;

''Şenol Hocam ben bişey anlamadım bu çiçek-böcek muhabbetinden" de diyebilirler.

Onlara da yazımı defalarca okumalarını öneririm.

Papatya dünyanın en güzel çiçeğidir. Sayısız papatyalardan bile bahsetsek, biz ona sadece PAPATYA deriz.

Örneğin hiç kimse ''papatyalar topladım'' demez...

Tekbaşına bir papatyayı çok nadir görürsünüz.

Birçok olmasına rağmen hep birliği, beraberliği ve gücü simgeler PAPATYA...

Bir tarlada, bir bayırda, hatta yol kenarlarında bile güneşi birlikte selamlarlar. Hep omuz omuza hep koyun koyunadırlar.

Baharın müjdecisidir papatya...

Issız dağlara bile gitsen papatyadan başına taç yapar, kralı olursun dünyanın...

Binbir derde devadır papatya, kaynat onu çay olur. Seviyor sevmiyor de sevene umut olur.

Çocuklar tarafından öğretmene, hastaya ve en önemlisi anneye verilen en güzel hediyedir PAPATYA...

Yol kenarlarında bazen görmezden geldiğimiz o beyaz-sarı askerler, yıllar sonra kabrimize kimse gelmese bile, mezarımız üstünde nöbet tutar PAPATYA...

Varlığı bile, sadece gidilen bahar pikniklerinde hissedilen papatyalar gibi yaşayabilsek...

DAHA YAŞANIR OLMAZ MI DÜNYA?

Saygılarımla...