Sürü tersine dönünce uyuz keçi LİDER olur.

‘İrlanda Atasözü’

* * * 

Malumunuz haziran seçimleri var önümüzde...

Konvoyların, kahve ziyaretlerinin, ev gezmelerinin önü ardı tükenmez!

Hemen hemen her aday, kilişeleşmiş, basmakalıp aynı soruyu sorar vatandaşa...

‘Bir ihtiyacın var mı?..’

Ta ki 7 Haziran’a kadar...

Seçimden sonra arar da bulursunuz onları!

Kahveye gelip önünüzde eğilenlerden randevu alabilmek için uğraşır durursunuz!

Bu şehrin seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanı bile Nazilli’ye 10 ay sonra geldi arkadaş!

Hodri meydan!

Arayın Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı...

‘Bana randevu verin. Bir projem var. Başkana arz etmek istiyorum’ deyin...

Görüşemeyeceksiniz!

* * *

Seçimlerden sonra İktidarı da,  muhalefeti de Nazilli’yi unutmamalı arkadaş!

Sadece Nazilli'de değil, bu vatandaş Nazilli, Kuyucak, Buharkent, Bozdoğan, Karacasu,Yenipazar ve Sultanhisar olarak Aydın’ın doğusuna sahip çıkacak milletvekilleri istiyor.

Açık konuşacağım arkadaş!

Apaçık...

Su gibi lafı gevelemeden direk gireceğim konuya...

Yıllardır unutulduk!

Muhalefetten de, iktidardan da tek isteğimiz...

GELİŞSİN ARTIK BU BÖLGE...

* * *

Çoğunuz Denizli’yi bilirsiniz.

Bundan 20 yıl öncesine kadar, Denizli’de hiçbir şey yoktu. Son 20 yılda dünyanın tekstil merkezlerinden biri oldu.

Nasıl değişti?

Nasıl gelişti?

Denizli’nin o taşlı topraklarında tekstilin hammaddesi olan pamuk mu yetişiyor?

Hayır!

Öyle kurak öyle verimsiz toprakları vardır ki Denizli’nin, Afyon’un, Isparta’nın...

Yıllarca bizim buralara sezonluk tarım işçisi olarak gelirlerdi o bölgelerden...

Damlarda kalırlardı. Zeytin zamanı, pamuk zamanı...

Yevmiye pazarlığı yaparlarken, öğle yemeğini bile bizim oranın ağalarının karşılamalarını isterlerdi.

Zamanın ağaları, şimdilerin Züğürt Ağaları...

Tarım zirvedeydi o zamanlar, pamuğun adı beyaz altındı.

Hasatlar yapılır düğünler şenlikler düzenlenirdi.

Paraları buralarda tüketemezler, İzmir’e, İstanbul’a para harcamaya giderlerdi ağalar...

O işçiler buralara gelmez oldular artık!

Çünkü verimsiz kurak topraklarda sanayi gelişti, turizm gelişti.

Kent oldular adeta...

Kendileri ve çocukları daha iyi işler buldular memleketlerinde...

Biz yerimizde saydık.

Ya da saydırıldık.

* * *

Biz de ise ufak tefek elle sayılır birkaç fabrika, yeni yeni yapılaşmaya başlayan organize sanayi çalışmaları…

Vs... Vs...

Yeter mi?

Yetmez!

Bu minik çabalarla Denizli’yi yakalama şansımız var mı?

İmkansız.

Yatırımcıların bölgemize gelip yatırım yapmaları için ‘Seçilmişler’ ne kadar çaba harcıyor?

Bölgemizin tanıtımına ne kadar bütçe harcanıyor?

Gidilen fuarlarda tanıtımımız nasıl ve ne kadar etkili yapılıyor?

Kimin eli kimin başı taşın altında?

Yanıt?..

Kimin kaçıncı sıradan aday olacağının değil, kimin Nazilli ve çevresinin gelişmesi için katkıda bulunacağı önemli...

Sayın Milletvekili Adayları...

Bize ve bizim milletimize Nazilli ve çevresi için yapacaklarınızla gelin...

Çaya çorbaya karnı tok artık bu milletin...

İktidar olursanız ne yapacaksınız?

Muhalefette kalırsanız hakkımızı nasıl savunacaksanız onun hesabını yapıp öyle çalın kapıları...

Dersinizi çalışmadan gitmeyin sakın köylere, kahvelere, evlere...

Artık eski uyuyan millet yok!

Teknoloji gelişti...

Bu halkın %92'si her gün televizyon izliyor.

Köylerde televizyon olmayan ev yok neredeyse...

Size güvenmek istiyor, ‘biz size oy verelim siz bize ziyadesiyle hizmet getirin’ diyor.

Başka bir isteği yok gariplerin...

Onlar yine helalinin peşinde olacak.

Onlar yine atına arabasına incirini, zeytinini saracak.

Tüccara üç beş kuruşa satacak, yine helalinden karınları doyacak.

Bu millet sadece gelişim istiyor sizden. Çocukları, torunları iyi işlerde çalışsın istiyor.

Köylüsü, kentlisi ARTIK BİZ DE GELİŞELİM diyor.

Dedim ya:

Bu vatandaş;

Nazilli, Kuyucak, Buharkent, Bozdoğan, Karacasu,Yenipazar ve Sultanhisar olarak Aydın’ın doğusuna sahip çıkacak milletvekilleri istiyor.

Bu sözü tutmaya onur sözü veriyorsanız...

Dersinize çalışmışsanız...

Artık bu bölgenin gelişmesi için terleyeceğim diyorsanız...

Meydan sizin...

Rastgele…

Saygılarımla…