Saygıdeğer okurlarım, siyaset dışı bir yazıyla siyatçilerimize ve devlet yetkililerine buradan sesleniyorum, "Şikayetlerin olmadığı, huzurlu ve refah bir Nazilli dileğiyle, Daha kaç kişi ölsün"
Bu yazımda Nazilli'de eksik gördüğüm iki yerin sıkıntısını dile getirdim. Biz yazalım, devletimiz inşallah gereğini yapar...
ŞEHİTLER YÜRÜYÜŞ YOLU
Geçtiğimiz aylarda meydana gelen acı bir tren kazasında iki gencimiz hayatını kaybetti. Geçilmemesi gereken bir yoldan geçtiler fakat suçu, o gençlerde bulmamak gerekir. Nazilli Kaymakamlığı, Nazilli Belediyesi, Milletvekilleri, TCDD yetkilileri duyun sesimi. Şehitler yürüyüş yolunda hiç bir güvenlik önlemi yok. 
Geçtimiz gece kazanın olduğu alanı incelemek için yürüyüş yoluna gittim. Sanki orada daha önce hiçbir kaza olmamış, hiçbir can gitmemiş... Herşey aynı. Üstüne üstlük motorlu gençler, gece gündüz demeden o yolu kullanıyor. Daha kaç canımız gitsin. 
O yolun bir an önce kapatılması gerekmektedir. Unutmayın bir gün en yakınınız da orada canını verebilir.
İlçe de bunun gibi güvenlik önleminin olmadığı, vatandaşların hiçe sayıldığı onlarca yer var. Devletin kendi yatırımına sahip çıkmadığı Nazilli'de işler hiçte iyi değil. Godamanların evlatları can verdiği zaman tedbir alınır, bu memlekette. Daha doğrusu Türkiye'de...
YAZIRLI KAVŞAĞI ÖLÜM KOKUYOR
Malumunuz Nazilli'nin en tehlikeli kavşaklarından biride Nazilli-Bozdoğan karayolu Yazırlı yol ayrımı... Nice insanların sakat kaldığı, onlarca insanımızın hayatını kaybettiği adeta ölüm yolu... İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından "Karayolları Genel Müdürlüğü'ne" defalarca cep yapılması için dilekçe yazılsada, Jandarma'ya hep olumsuz yanıt gelmiş. Devlet kendi içerisinde ayrıma düşüyor. Sayın milletvekilleri, bu işin çözümü için sizlere sesleniyorum. Bu sesleniş benim şahsi bir meselem değil. Orada canını vermiş, sakatlanmış vatandaşlarımızın ailelerinin sesi... Bu sese kulak verin. Cep yapılması ve ışıklandırma yapılması için gereken neyse gerçekleştirin. 
"Şikayetlerin olmadığı, huzurlu ve refah bir Nazilli dileğiyle...Daha kaç canımız gitsin."