Adaletin bu mu dünya! İki miniğin gece sokak mesaisi
Emir 7, Ahmet 6 yaşında
Suriyeliler
Aydın – Nazilli’de yaşıyorlar…
Bazı anlar vardır, kelimelerin düğümlendiği, yüreklerin cız ettiği…
Bazı kareler vardır, gördüğünüzde büyük anlamlar içeren…
Bazı acılar vardır, artık yeter diyerek isyan etmenize neden olan…
Çocuklar vardır, her yaşta masumca gülümseyen…
Yukarıdaki satırlarda kaleme aldığım kelimelerin tamamıyla örtüşen bir olayı aktaracağım sizlere…
Gece saat 12.30 sıralarıydı, evime doğru giderken, Dörtyol mevkiinde çöp konteynırları önünde karton toplayan iki küçük çocuğu fark ettim.
İlk etapta çocukların aile büyüklerinin de yanlarında olduğunu düşünmüştüm.
Bir süre onları izledikten sonra yanlarına kimse gelmedi.
O küçücük cüsseleriyle kendilerinin 3 katı ağırlığındaki arabayı taşımaya başladılar.
Yanlarına yaklaştığımda ürkek bakışlarla benden biraz çekinmişlerdi.
“Bu saatte ne yapıyorsunuz oğlum. Aileniz nerede?” diye sordum.
O koskoca toplama aracının altından utangaç bir bakışla seslenen Emir, “Babamız hasta abi, karton topluyoruz” dedi.
Konuşmaya başladık, kendisinin 7, kardeşi Ahmet’in de 6 yaşında olduğunu söyledi. Suriyeli 6 çocuklu bir aileye mensup olduklarını belirttiler. Her gece kağıt toplamak için sokaklara çıktıklarını, babalarının hasta olduğunu, annelerinin ise diğer kardeşlerine baktığını söyledi.
Kış günü olmasına rağmen incecik kazakla çıkmışlardı dışarıya, “üşümüyoruz ki abi” dediler. 8 kişiye bakan biri 6, diğeri 7 yaşında iki minik düşünün… Bir süre sohbet ettikten sonra “bugünlük işimiz bitti” diyerek yanımdan ayrıldılar.
Sevgili dostlar, çocuk çocuktur. Ve dünyanın en masumlarıdır.
Gözlerinizi 1 dakikalığına kapatın ve düşünün. O çocukların yerinde kendi evlatlarınızın olduğunu varsayın. Bu soğuk havada ve gecenin köründe sokak sokak gezerek kağıt topladıklarını…
Yüreğinizin cız ettiğini fark ediyor gibiyim.
En basitiyle okul çıkışları eve 5 dakika geç kalan çocuklarınız için “acaba başına bir şey mi geldi” diye hanginiz düşünmüyor?
Ülkemizde Emir ve Ahmet gibi binlerce çocuk bu durumda…
Aynı zamanda, yaşamış olduğum Aydın’da da bu oran oldukça fazla…
Sokaklarda dilendirilen çocuklardan, araçların önüne geçerek mendil satan çocuklara kadar bu masumlar, okullarından ve geleceklerinden uzaklaştırılıyor. Sokakta suç ile tanışıyor. Suç onlar için olağanlaşıyor ve ergenlik döneminden sonra toplum için büyük bir tehlike haline geliyor.
“Komşusu açken, tok yatan bizden değildir” diyen bir peygamberin ümmeti olarak bu kadersiz çocuklara hepimizin sahip çıkması gerekiyor. Dili, dini, ırkı ne olursa olsun. Hor görmeden, onları kırmadan kucaklamamız lazım.
Hangi vicdan bunu kabul eder. Ataların yaptığı hataları her zaman çocuklar çekmek zorunda değil.
Yüce Türk milletinin değerli kurumları!
Devlet Ananın o şefkatli kollarını Ahmetlere, Emirlere açmanız dileğiyle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.