GİRDAP
YAŞITLARIMLA özgürce koşup coşamadım, kaynaşamadım, karışamadım. Kimsesizlik değil benimki! Tahterevalli gibi onlar aşağıdaysa ben yukarıda, ben aşağıdaysam onlar yukarıda..
Bir türlü buluşamadık ortada!
Sen vardın hep aramızda..
Ama azimliydim hep, bulacaktım bir yolunu..
Olmadı.
Yoruldum, yıprandım.
Kandıramadım kendimi daha fazla..
Çaresiz, akıntıya kapıldım.
Büyüttün beni bak! Olgunlaştırdın zamanla.. Sardın pamuk-pamuk bulutlarla.. Nefes alamayıp, daralsam da ses etmedim. Beni hep kendimle baş-başa bıraktın. Sanki kulede hapistim.
Saçlarımı uzattım, tutan olmadı.
Ses ettim, duyan olmadı.
Hiç sivri köşe bırakmadın, törpüledin.
Makas değiştirmeme izin vermedin. Sıkı terbiye ettin.
Ağlıyor muyum? Beni saran bulutlar mı yağıyor? Anlayamadım.
Nasıl da derine işledin! Sanki hüzünden ve huzurdan bir evdin.
Sen bende hapis, ben sende..
Müebbet yemiştim. Şimdi şartlı tahliyeyle bırakıldım. Bulutlar dağıldı, güneş çıktı, insanlar beni görmeye başladı.
Ne yapacağımı şaşırdım. Bağlantı kopuk. Temas yok. Tat alamamak cabası!
Ama alışkın değilim ben. Seni özlüyorum. Nemli, sisli, ılık, huzurlu ve yoğun bulutlu hüzünlü evim, istediğim zaman sende kalamadığımda huzursuz ve mutsuz oluyorum.
İçimde 'derinleş' diyen bazı şarkıları defalarca dinliyorum. Sana yazılmış şiirler okuyorum.
Bize ait alanı dikenli telle çevreliyorum.
Kimseyi sokmuyorum. Ey! Yalnızlık; Ben seni çaresizce seviyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.