İzmir'e bitki atıklarını biyokömüre dönüştüren tesis
İzmir Büyükşehir Belediyesi park ve bahçelerden çıkan bitkisel atıkların biyokömüre dönüştürülmesi için tesis kurdu. Ayda 15 ton biyokömürün toprak iyileştirici olarak kullanılacağı, doğa dostu tesis sayesinde karbon salımının azaltılacağı bildirildi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi atıkların hammadde olarak değerlendirilerek ekonomiye kazandırılması ve 2050'ye kadar kentte '0' karbon politikası doğrultusunda örnek olacak bir çevre projesine başladı. Çiğli Harmandalı'da kurulan tesiste bitki atıklarını organik gübreye dönüştüren, Bornova'da organik gübre tesisi kurmaya hazırlanan Büyükşehir Belediyesi şimdi de Konak'ta Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı'nın şantiyesinde Türkiye'nin ilk ve kapasitesi ile en büyük seri üretim yapan biyokömür tesisini hizmete aldı. Tesiste üretilen biyokömürün kullanımı sayesinde bir aracın 75 bin kilometrelik yol boyunca yaydığı 15 bin kilogram karbondioksit salımının engellenmiş olacağı bildirildi.
AYDA 15 TON BİYOKÖMÜR ÜRETME KAPASİTESİNE SAHİP
Üretime başlayan tesiste, budanan ağaçlardan elde edilen organik atıklar, yaklaşık 1,5 saatte oksijensiz ortamda 500 derece sıcaklıkta termal ayrışma işleminin ardından, karbondioksit çıkarmadan biyokömüre dönüşüyor. Doğa dostu bir geri dönüşüm yöntemiyle elde edilen biyokömür, önümüzdeki günlerde toprak şartlarının kötü olduğu ağaçlandırma alanlarında, park ve bahçelerde toprak düzenleyici olarak kullanılacağı bildirildi. Biyokömürle, küresel ısınmaya neden olan karbondioksit gazı emisyonunu azaltarak, çevrenin ve doğanın korunmasına önemli katkı sunacağı keydedildi. Tesis ayda 15 ton biyokömür üretme kapasitesine sahip olduğu belirtildi.
'HAVA VE TOPRAK İYİLEŞİYOR'
Biyokömürün faydalarına yönelik bilgi veren İzmir Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı'nda görevli Yüksek Ziraat Mühendisi Bilal Kaya, bu uygulama ile hem toprağın hem de havanın iyileştiğini belirtti. Bilal Kaya, “Karbon emisyonunun her geçen gün arttığı dünyada, biyokömür karbonu muhafaza ediyor. Organik bir materyalin karbon içeriği yüzde 40-50 arasındayken, biyokömürün karbon içeriği yüzde 70 ile 80 arasında. Yani biz karbonu atmosfere, karbondioksit gazı olarak vermiyoruz. Karbonu malzemede, materyalin içerisinde hapsediyoruz. Bu şekilde karbonu toprağa veriyoruz. Yani topraktaki karbon içeriği yükseliyor. Karbon depolama kapasitesi artıyor. Böylece topraktaki mikro organizmalar, karbonu enerji kaynağı olarak kullanıyor. Bu sayede toprağın biyolojik aktivitesi artıyor" dedi.
'BİTKİ VE TOPRAK İÇİN SAĞLIKLI'
Saatte 20 kilogram kapasiteyle çalışan tesiste elde edilen biyokömürün, toprak şartlarının kötü olduğu ağaçlandırma alanlarında, park ve bahçelerde toprak düzenleyici olarak kullanılacağını ifade eden Kaya, “Biyokömürü kullandığımız bölgelerde, toprağın su tutma kapasitesi artıyor. Bir sonraki sulama sezonunda park ve bahçelerdeki kullanılan su miktarı da böylece azalıyor. Topraktaki karbon miktarı arttığında bitki ve toprak için daha sağlıklı bir ortam oluşuyor. Park ve bahçelerde zaman zaman gübreleme de yapılıyor. Yapılan mineral gübrelerin, topraktan yıkanıp uzaklaşmasını engelliyor. Organik gübre toprakta birkaç yıl kalırken biyokömürün kalıcılığı ise 500 ile 1000 yıl arasında değişiyor" diye konuştu. Gerektiğinde tesiste hayvan gübrelerini biyokömüre dönüştürebileceklerini belirten Kaya, tesiste kamu kuruluşlarından ve üniversitelerden gelen talepleri de karşıladıklarını ifade etti.
AB'NİN EN YÜKSEK BÜTÇELİ HİBE PROGRAMI
Avrupa Birliği'nin en yüksek bütçeli hibe programı HORIZON 2020 kapsamında İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 'Doğa Esaslı Çözümler' projesi 39 uluslararası proje arasından seçilerek 2,3 milyon euro hibe almaya hak kazandı. Sürekli Beslemeli Biyokömür Üretim Sistemi de bu proje kapsamında hayata geçirildi. Bağ, bahçe ve budama atıklarından elde edilen biyokömür ile çeşitli tarım ürünlerinin yetiştirilmesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde projelendirilen park düzenlemelerinde biyokömürün kullanılması hedefleniyor. Parklarda kullanılan biyokömürün topraktaki karbonu tutmasıyla birlikte şehir merkezlerinde oluşan karbon salınımı azaltılması ve toprak veriminin arttırılması amaçlanıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.