Huzurevinde 'Banyo' Sonrası Hayatını Kaybetmişti... Yeni detaylar ortaya çıktı

Olay,  İzmir'in Güzelbahçe ilçesinde 16 Eylül 2018 tarihinde özel bir yaşlı bakım evinde meydana geldi. İddiaya göre, Fatma Uraz, Nesrin Ö. (56) ve Tuğçe A. (57) tarafından banyo yaptırıldıktan sonra vücudunda kızarıklıklar ve deride soyulma meydana geldi. Çalışanlar Uraz'a merhem sürerken, daha sonra kızarıkları fark eden yakınları Uraz'ı hastaneye götürdü. Uraz, 21 Eylül 2018'de hayatını kaybetti. Bunun üzerine Uraz'ın kızı Zehra Yılmazer, çalışanlardan şikayetçi oldu. Başlatılan soruşturmada ifadeleri alınan Nesrin Ö. ve Tuğçe A., suçlamaları reddetti. İki çalışan, Uraz'ın yanık sebebiyle değil, nadir görülen pemfigus hastalığı sonucu öldüğünü ve vücutlarındaki izlerin de buna bağlı geliştiğini savundu. Adli Tıp Kurumu'ndan istenen raporda Uraz'ın ölümünün yanık ve gelişen komplikasyonları (sıvı-elektrolit dengesizliği) sonucu olduğu belirtildi. Hazırlanan iddianamede Tuğçe A. asli, Nesrin Ö. ise tali kusurlu bulunurken, iki tutuksuz sanık hakkında 'taksirle ölüme neden olma' suçundan 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

'ZAMANINDA MÜDAHALE EDİLMEMİŞ'

İzmir 43'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk celseye tutuksuz sanıklar Nesrin Ö. ve Tuğçe A., Uraz'ın kızı Zehra Yılmazer ile avukatlar katıldı. Hakimin söz verdiği tutuksuz sanıklar, kendilerine yöneltilen suçlamaları kabul etmedi. Sanıklar, Uraz'ın hastalığı sebebiyle vücudundaki kızarıklıkların olduğunu, ölümden ise hastanenin sorumlu olduğunu savundu. Sanıkların ardından söz verilen Uraz'ın kızı Zehra Yılmazer, "Olay günü annemin sırtı kahverengiydi. Sebebini sorduğumda banyodan sonra böyle olduğunu belirttiler. Siyah siyah deri parçaları vardı. 112'yi aradım. Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'ndeki doktorlar yanık ünitesine kaldırılması gerektiğini söylediler. Zamanında müdahale edilmemiş. 6 saat bir tıbbi müdahale yapılmamış. Bu yüzden doktorlar annemin 6 litre su kaybettiğini söyledi. Şikayetçiyim" dedi. (DHA)

Yılmazer'in avukatı da Uraz'ın yanık sebebiyle yaşamını yitirdiğini, sanıkların iddia ettiği hastalığın görülmediğini ve olayı gizlediklerini söyledi.

Konuşmaların ardından hakim, tanıkların dinlenmesine hükmederek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.