MARMARİS’İN EŞSİZ KOYLARI
Sahil kasabalarına hücum
Bütün sahiller dolmuş taşmış. İğne atsan yere düşmeyecek. Hele ki bayram tatillerinde veya hafta sonu gidiyorsanız ızdırap bir yolculukta sizi bekleyecek. Yollar tıkalı. Hiç ilerlemeyen bir trafik. Ama gene de popüler tatil yörelerinde pandemi döneminde olmamıza rağmen inanılmaz kalabalık var. (Fotoğraf alıntıdır.)
Ama biz ailemle denize girmek istiyoruz. Kalabalık tan uzak virüs riski taşımadan. Eşsiz bir doğanın kenarında harika bir denizi olsun. Rahat rahat deniz keyfi yapalım. Peki varmı böyle bir yer.
Tabi ki de kendime ada kiralamadım :) O kadar param yok zaten. Şaka bir yana. Kendim oturdum araştırma yaptım ve Marmaris’te iki koy belirledim. Bir pazar günü koyuluyoruz yola. Denize hücum var. Ama bakalım gideceğimiz yerler istediğimiz gibi çıkacak mı?
Karacasöğüt
Hıncahınç dolu Akyaka’yı transit geçerek Karacasöğüt köyüne varıyoruz. Marmaris’in 24,1 km kuzeybatısında yer alıyor. Burada güzel bir iskele var. Koy’un çam ağaçları arasında manzarası çok güzel. Ayrıca bir de yelken kulübüne ev sahipliği yapıyor. İskelenin hemen devamında Piri Reis orman çeşmesi var. Piri Reis (1470-1554) gezilerinde suyunu bu kaynaktan almış.
Çanak koyu
Geliyoruz denize girmek için planladığım ilk koy olan Çanak koyuna. Normalde buraya ulaşım deniz yolu ile mümkün. Karacasöğüt’den orman yolundan devam ederek buraya yakın bir noktaya aracımız ile ulaşıyor. Geri kalanı yürüyoruz. Az bir yürüme mesafesinde ailecek rahatlıkla koya ulaşıyoruz.
Burası tam da hayallerimi süsleyen etrafı muhteşem doğa ile çevrili, tertemiz denizi olan harika bir koy. Koy da ön keşif yaparken sadece bir mini karavan görüyoruz. Başka kimsecikler yok. Beklediğimden daha öte oluyor. Koy da sadece iki aile varız. Karavanın yanına gidiyor ve aile ile tanışıyoruz.
Sanki kiralamış gibi koca koy da sadece iki aile varız. Aile çok sıcakkanlı. 5 yaşlarında oğulları var. Hemen benim oğlumla denize dalıyorlar. Berrak denize dayanamıyor bizde giriyoruz. Burada baya vakit geçiriyoruz. Misafirperver aile bize ikramlarda bulunuyor. Sanki buraya onlara misafirliğe gelmiş gibiyiz :)
Su burada ılık. Kayalık alanlarda deniz kestaneleri mevcut. Çok ilerilerde birkaç tekne var. Özel tekneler. Gezi tekneleri bu koya girmiyor.
“Mutluluk” filminin çekildiği yer
Bu koy 2007 yılında Özgü Namal’ın oynadığı Mutluluk filminin çekildiği yermiş. Görüntülerde balık havuzları yer alıyor. Eskiden balık çiftliği varmış. Kalıntıları hala uç kısımda kalmış. Zülfü Livaneli’nin romanından uyarlanan film, töre yüzünden öldürmek zorunda kadını öldüremeyip kaçmalarını anlatıyor.
Burada baya vakit geçirdikten sonra Eskişehir’li Kovancı ailesine teşekkür ederek veda ediyor ve sıradaki koya gidiyoruz. Sazan koyuna. Çanak koyundan orman yolunu devam ediyoruz. Yol toprak ve kötü. Ama yolculuğumuz şahane manzaralar eşliğinde.
Yeşil ile mavinin uyumu
Sazan Koyu
Burası da yeşil ile mavinin bütünleştiği muhteşem bir koy. Eşsiz doğanın içinde sakinliğin tadını çıkarıyorsunuz. Üstelik sahilide var. Sahilin arkası ağaçlarla çevrili gölgelik. İşte en sevdiğim. Pazar günü olmasına rağmen 2-3 araba var. Hiç bilinmiyor burası. Artık burayı bilen şanslı okurlarım olacak :) Burada da deniz ılık 5 metreden sonra derinleşiyor yani çok sığ değil. Ailecek gelmeye çok uygun.
Sazan koyu sahili
Gün batımına doğru son bir koy daha görmek istiyoruz. O da Okluk koyu. Cumhurbaşkanlığı konutuna ev sahipliği yapan koya giriş yasak . Sazan koyundan Okluk koyuna dönen yolun başında Cumhurbaşkanlığı korumaları geçişe izin vermiyor. Biz de yakınlardaki Çamlı köyüne gidiyor Saklıgöl restoranda akşam yemeğimizi yiyerek günü noktalıyoruz.