Hayatta karşılaştığımız durumlar karşısında seçeneklerimiz varsa durumumuz çok iyi demektir. Bazen içinde bulunduğumuz durum bizim gerçekleri görmemizi engelleyebilir. Başka bir çıkış yolu, başka bir seçenek kalmamış zannederiz.

Oysa göremiyoruzdur..

Çünkü ‘başka çıkış yolu yok’, ‘çözümü yok’, ‘imkansız’ gibi düşünceler aklımızdan geçmektedir. Bu ise tam anlamıyla ‘negatif halüsilasyon’ durumudur.

‘Yok’ dersek, ‘göremiyorum’ dersek bu düşünceye sahip isek, göremeyiz.

Olanları fark edemeyiz. Çünkü, beynimize ‘göremiyorum’, ‘yok’ dersek zihnimiz onu görmeyecektir..

Çünkü zihnimize, ‘yok’, ‘göremiyorum’ mesajını veriyoruz..

Bu ‘negatif halisülasyon’ durumuyla günlük hayatta sık-sık karşılaşırız. Evden çıkmak üzereyizdir, masanın üzerinde ki evin ya da arabanın anahtarını göremeyip arayıp durduğumuz çok olmuştur. Çünkü o anda kendi kendimize ‘anahtarı göremiyorum’, ‘anahtarı bulamıyorum’ diyoruz.

Zihnimiz bunu bir ‘negatif halüsilasyon’ telkini olarak kabul ediyor. Anahtar orada duruyor, cep telefonu orada duruyor, fakat o anki düşüncelerimiz ile göremiyoruz ya da görebiliyor isek bu durum sadece zihnimize ilettiğimiz olumu ya da olumsuz düşünce ile alakalıdır.

Yukarıda ki örnekte olanlar ile bir çok defa karşılaşmış isek, zihnimize gönderdiğimiz mesajlara, düşüncelere daha çok dikkat etmemiz gerektiği sanıldığından da önemli ve ciddi bir durumdur.

Zihnimize gönderdiğimiz bu ve benzeri mesajlarla, sadece anahtar ya da gözlük görememe durumuyla karşılaşmış olsak sadece..

Kim bilir ne kadar önemli fırsatları, çözüm yollarını fark edememişizdir zamanında.. Bazı seçenekleri ve sorunların çözümünün başka yolları olduğunu çoğu zaman araba çamura saplandığında fark etmemiz bundandır..

O seçenek, çözüm yolu hep vardı, oradaydı fakat ‘yok’ sözcüğü ve düşüncesi..

Bu güne kadar göremediklerimizin ve fark edemediklerimizin bir çoğunu neden göremediğimizin, fark edemediğimizin izahını artık ‘negatif halisülasyon’ kavramı ile yeniden ele alabiliriz ve görebiliriz..

Küçük ve önemsiz gibi görünen bir çok ayrıntının hayatımızda ne kayıplara ve kazançlara yol açtığını fark edebilsek, sanırım içsel konuşmalarımıza-düşüncelerimize daha çok dikkat ederiz.