Vitamin D Eksikliği Kalp Krizi Geçirme Riskini Artırıyor

Vitamin D Eksikliği Kalp Krizi Geçirme Riskini Artırıyor

Antalya Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Klinik Biyokimya Uzmanı Prof. Dr. Necat Yılmaz, J. Laboratory Medicine Dergisi’nde yayımlanan araştırma sonuçlarına göre, Akut Koroner Sendrom tanısı a...

Antalya Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Klinik Biyokimya Uzmanı Prof. Dr. Necat Yılmaz, J. Laboratory Medicine Dergisi’nde yayımlanan araştırma sonuçlarına göre, Akut Koroner Sendrom tanısı alan hastalarda, kalp spazmı geçiren hastalara oranla şiddetli vitamin D eksikliğinin üç kat daha fazla görüldüğünün açıklandığını bildirdi.

Antalya Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Klinik Biyokimya Uzmanı Prof. Dr. Necat Yılmaz, 2014 yılında Antalya’da yapılan araştırmada da şiddetli D vitamini eksikliğinin kalp krizlerine yol açtığının tespit edildiğini ve bu araştırma sonuçları daha önce yapılmış olan araştırmaları da destekleyici nitelikte olduğunu kaydetti.

Prof. Dr. Yılmaz, “J. Laboratory Medicine Dergisi’nde yayımlanan araştırma sonuçlarına göre, Akut Koroner Sendrom tanısı alan hastalarda, kalp spazmı geçiren hastalara oranla şiddetli vitamin D eksikliği 3 kat daha fazla görülmektedir. Her ne kadar ülkemiz güneş zengini bir ülke olsa da, şehir hayatının insanımızı kapalı ortamlarda yaşamaya mahkum etmesi, gıdalar ile yeterli D vitamini almanın kolay olmaması ve genetik faktörlerin yanı sıra esmer tenli olmak da D vitamini eksikliğine neden olabilmektedir” dedi.

Esmer tenli bir kişinin açık tenli bir kişiye göre güneşlenme ile çok daha az D vitamini sentezleyebildiğini bildiren Prof. Dr. Yılmaz, açık tenli bir kişinin güneşlenme yolu ile 20 dakikada üretebildiği D vitaminini, esmer tenli bir kişinin üretebilmesi için güneşte en az 30 dakika kalması gerektiğini vurguladı.

Güneş ışınlarını deri yolu ile sentezlendiği D vitamini için mutlaka açık havada daha fazla zaman geçirmek gerektiğine dikkati çeken Prof. Dr. Yılmaz, “Vitamin D 200’den fazla genin üretilmesinden sorumlu bir prohormon olup, kan düzeyini 30ng/ml üzerinde tutulması gerekmektedir. Bu nedenle de kendimizi ve çocuklarımızı açık havada daha çok vakit geçirmeye zorlamalıyız” diye konuştu.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.