‘Uluslararası Konferans Ermeni Sorunu: Sanallık Ve Gerçeklik’ Konferansı

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, “Ermeni, Kürt meselesi bir sorunlar kümesi var ve buna karşı yanlış bakış açısının getirdiği kitlenme var. Biz kafamızı kuma gömemeyiz dedik ve bu meselelerin üzerinde kararlılıkla, cesaretle gitmeye çalıştık. Korkan, kaçan taraf Türkiye değil karşıdakiler” dedi.

Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi tarafından ‘Uluslararası Konferans Ermeni Sorunu: Sanallık ve Gerçeklik’ konferansı düzenlendi. Vakıf Çankaya Büyük Anlı Park Otel’de düzenlenen konferansa Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi Başkanı Hasan Celal Güzel ve birçok davetli katıldı. Konferansın açılış konuşmasını yapan Akdoğan, 1915 yılında Ermeni olayları yaşanırken Türkiye’de de ciddi hadiseler yaşandığını belirterek, “1915 yılında yaşanan hadisenin de 100. yılını yaşıyoruz. AK Parti olarak bu meseleye nasıl bakıyoruz? Hükümete geldikten sonra demokratik açılım diye bir süreç başlattık. Türkiye’de farklı toplum kesimlerinin meseleleri var, bunları ele almalıyız dedik. Aleviler, Kürtler, Ermeni meselesi ne varsa, bunların üzerine gidelim. Bunun için reformlar yaptık. Avrupa Birliği ile ilişkiler tam bir kandırmacaya dönüşmüş. Ermeni, Kürt meselesi bir sorunlar kümesi var ve buna karşı yanlış bakış açısının getirdiği kitlenme var. Biz kafamızı kuma gömemeyiz dedik ve bu meselelerin üzerinde kararlılıkla, cesaretle gitmeye çalıştık. Korkan, kaçan taraf Türkiye değil karşıdakiler. Kıbrıs meselesinde biz zorladık referandum oldu. Türk tarafından evet çıktı, karşı taraftan hayır çıktı. Ermeni meselesinde zorladık, ilişkileri normalleştirelim daha neler yapılabilir dedik ama Ermeni diasporası sorunu esir almış. Ermenistan’ın bu sorunu çözüme kavuşturmak gibi bir derdi yok. Ermeni meselesinde kafamızı kuma gömmüş, bir takım lobiler bir takım çalışma yapmışlar ‘soykırım var’ diye, bunu kutsal bir öğeye dönüştürmüşler. Kimse bunu konuşamaz hale gelmiş neredeyse” şeklinde konuştu.

Ermeni meselesinde arşivlerin açıldığını kaydeden Akdoğan, “Buyurun, hodri meydan dedik. Arkasından ortak komisyon kuralım dedik. Ortak komisyon hangi kararı verirse biz onu kabul edeceğiz. Gereği neyse onu yapacağız. Ama olmadı, Ermenistan ile ilişkilerin normalleşmesi olmadı. Hep karşı taraf bir takım bahaneler üretiyordu. Türkiye’de her konu konuşulabiliyor. Her şey tartışılıyor, söylenmedik söz kalmadı. Ama Avrupa’ya gidin ‘Ermeni soykırımı yoktur’ deyin, hemen cezası var” ifadelerini kullandı.

Avrupa Parlamentosu’nun yaşanan olaylara sessiz kaldığını belirten Akdoğan, “Oturuyorsun parlamentodan asılsız iddialar üzerinden kararlar alıyorsun. Evet, bunları tartışalım, konuşalım, komisyonlar kuralım. Hepsine açığız ve bunları yapmak gerekiyor. Algı savaşları ile bu işler olmaz. Bizim bu konuda insani bir bakış açımız var” diye konuştu.

Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi Başkanı Hasan Celal Güzel de konferansın önemine değinerek, “Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezimizin tertip ettiği bu konferans dünya ve Türkiye’de şimdiye kadar yapılmış en geniş katılımlı Ermeni sorunu konferansıdır. Bu konferansa 20 tane yurt dışından profesör uzman katılmıştır. Ayrıca 29 tane Türkiye’den bilim adamları, bunun dışında katılımcılarımız, müzakerecilerimiz de 53 tanedir. Konferansı 9 oturum halinde yapıyoruz. Ermeni meselesinde tartışılacak konular masaya yatırılacak. Ama tek taraflı değil, her açıdan bakılarak tamamen objektif, bilimsel bir şekilde yapılacaktır. Türkiye’de ilk defa bu kapsamda bir çalışma yapılmaktadır. Bu konferanstan sonra inşallah sonuçları tüm dünyaya dağıtacağız” şeklinde konuştu.

Osmanlı arşivlerinin açık olduğuna dikkat çeken Güzel, şunları dedi:

“Avrupa’nın kararı son derece saçma, çünkü arşivler zaten açık. İsteyen Ermeni diasporası, Ermeniler dahil giderler İstanbul’da Osmanlı arşivine girerler dakikada önlerinde istedikleri evrakları görürler. Soykırım iddialarının yanlış olduğunu belgeler göstermektedir. Bu konferansta ilk defa Ermeni komitacıların terör ile yaptığı katliamlar var. Bu da uzmanlar tarafından incelenecek, yayınlanacak. Yıllar önce katliama, haksızlığa uğrayanların Türk milleti olduğu ortaya çıkacak.”