Tzob 26. Genel Kurulu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ülkede çiftçinin meselelerini sadece ucuz mazot parantezine hapsederek bir tarım politikası oluşturulamaz. Toprak bizim sadık yarimizdir. Ama aynı zamanda her yar...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ülkede çiftçinin meselelerini sadece ucuz mazot parantezine hapsederek bir tarım politikası oluşturulamaz. Toprak bizim sadık yarimizdir. Ama aynı zamanda her yar gibi toprak nazlıdır da. Ona hak ettiği değeri vermezsek bize küser” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin Büyük Anadolu Oteli’nde gerçekleştirilen 26. Genel Kurulu’na katıldı. Genel Kurul’un açılışında konuşan Erdoğan, yarım asırdan fazla ülkenin tarımına, üreticisine hizmet veren Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin 26. Genel Kurulu’nun hayırlı olması dileğinde bulundu. Türkiye’nin 81 vilayetinde alın terleriyle, emekleriyle, yürekleriyle çalışan tüm çiftçilere şükranlarını sunduğunu ve 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü kutladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta Türkiye Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’nun Proje Uygulamaları Tanıtım Toplantısı’na katıldığını anımsattı.
“HEDEF 2023 YILINDA TARIMSAL MİLLİ GELİRİMİZİ 150 MİLYAR DOLARA ÇIKARMAK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu toplantıda 81 vilayetinin tamamında yürütülen ve yüzde 50 hibe desteği ile hayata geçirilen projelerle ilgili bilgi alma imkanları olduğunu söyledi. Bugüne kadar sadece Kırsal Kalkınma Programı ve Kırsal Kalkınma Desteği kapsamında çiftçiye aktarılan kaynağın 3.7 milyar lira olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu destekle hayata geçirilen yatırım tutarı ise bugünkü rakamla 7.5 milyar lira. Hamdolsun bugün Türkiye tarımsal üretimde Avrupa’da ilk sıraya, dünyada da yedinci sıraya yerleşmiş vaziyette. Tarımsal milli gelirimizi 2002 yılındaki küsuratı atıyorum, 24 milyar dolar seviyesinden geçtiğimiz yıl itibariyle 61 milyar dolara çıkardık. Aynı şekilde tarımsal ihracatımız 4 milyar dolardan 18 milyar dolar düzeyine geldi. Hedefimiz 2023 yılında tarımsal milli gelirimizi 150 milyar dolara, ihracatımızı da 40 milyar dolara çıkarmaktır” dedi.
“TOPRAK BİZİM SADIK YARİMİZDİR”
Türkiye’nin gelecek hedefleri içinde tarımın, çiftçinin çok önemli bir yeri olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bunun için devletiyle, üreticisiyle, ihracatçısıyla el ele vererek bu hedeflere uygun bir çalışma temposu ortaya koymamız gerekiyor. Eskilerin güzel bir sözü var, ‘tarlada izi olmayanın harmanda gözü olmaz.’ Biz bu günden hazırlıklarımızı yapacağız. Ülkemize, tarlamıza mührümüzü vuracağız ki vakti, saati geldiğinde de hedeflerimize ulaşabilmiş olalım. Yine rahmetli Aşık Veysel’in güzel bir ifadesi var; ‘Benim sadık yarim kara topraktır.’ Toprak bizim sadık yarimizdir. Ama aynı zamanda her yar gibi toprak nazlıdır da. Ona hak ettiği değeri vermezsek bize küser. Bunun için tarım politikalarımızı bütüncül bir anlayışla tasarlamalı ve hayata geçirmeliyiz.”
“UCUZ MAZOT PARANTEZİNE HAPSEDEREK BİR TARIM POLİTİKASI OLUŞTURULAMAZ”
“Ülkede çiftçinin meselelerini sadece ucuz mazot parantezine hapsederek bir tarım politikası oluşturulamaz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, çiftçiye mazot desteğinin 2003 yılından buyana verildiğine dikkat çekti. Türkiye’de bugüne kadar mazot desteği ile birlikte 52 ayrı destek uygulamasının hayata geçirildiğinin altını çizen Erdoğan, “Prim desteği sağlanan ürün sayısının 4’ten 17’ye çıkarıldı. Ülkemizde 12 yılda üreticilerimize verilen nakit hibe desteği rakamı nedir biliyor musunuz, tam 70 milyar lira. Eski rakamla 70 katrilyon lira. Öyle tarımsal üretimde Avrupa lideri kendi kendine olunmuyor, bu tür desteklerle oluyor. Bunun bir politikası var. Buna göre destekleri var. Bunlara ilave olarak tarım arazilerinin toplulaştırılması başta olmak üzere çiftçimizin üretim gücünü attırmaya yönelik çok sayıda düzenleme yapıldı. Bakınız sadece arazi toplulaştırılması ile ülkemiz çiftçisinin geleceği için başlı başına büyük bir reformdur. Geçmişte tarım arazileri miras yoluyla öyle küçük parçalara bölünüyordu ki bir süre sonra kullanılır olmaktan çıkmaya başlıyordu. Bu ülkede yıllardır arazi toplulaştırılmasının hep sözü edilmiştir. Geçtiğimiz 12 yılda ise ondan önceki 40 yılda yapılanın tam on katı arazi toplulaştırması gerçekleştirildi. Yani birileri sadece sözünü etmiştir, geçtiğimiz 12 yılda ise bir fiil iş yapılmıştır. Bu amaçla 2005 yılında tarım topraklarının korunmasını ve amaç dışı kullanılmasını önlemeye yönelik bir kanun çıkardık. Arazi toplulaştırılması yoluyla 12 yılda 45 milyon dönüm araziyi ekonomik bakımdan verimli hale getirdik. 2014 yılında da arazilerin miras yoluyla bölünerek kullanım dışı kalmasının önüne geçecek bir başka kanunu ülkemize kazandırdık. Özellikle sulanabilir nitelikteki 85 milyon dönüm arazinin tamamını ekonomimizin hizmetine sunmak istiyoruz. Hedefimiz 2023 yılına kadar 140 milyon dönüm arazide toplulaştırma işlemini tamamlamaktır” diye konuştu.
“SONRA DA ALLAH’A TESLİM OLACAĞIZ”
Tohum meselesini milli bir dava haline getirdiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerli tohum üretimini yerli tank, yerli uçak üretimi kadar önemli gördüklerine dikkat çekti. Bu çerçevede yürütülen çalışmalar sonucunda ülkenin yıllık tohum üretiminin 145 bin tondan 776 bin tona çıktığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunu yeterli bulmuyoruz. Bu alanda kendi ihtiyaçlarımızın tamamını karşılamakla kalmamalı, dünyanın da en önemli üreticisi haline gelmeliyiz. Diğer taraftan çiftçimizin en büyük destekçisi olan Ziraat Bankası 2002’de göreve geldiğimiz de yüzde kaç faizle kredi veriyordu? Yüzde 59 faizle çiftçiye kredi veriyordu ve attığımız adımlarla hamdolsun bugün gelinen nokta yüzde sıfır ile yüzde 8.5 arasında bir düzeye gerilemiştir. Tarım kredi kooperatifleriyle birlikte geçtiğimiz yıl çiftçimizin kullandığı kredi miktarı nedir biliyor musunuz, mukayeseli vereceğim, yine küsuratı atıyorum, 29 milyar lirayı buldu. Peki 2002 yılı sonunda neydi, 227 milyondu. Yani bire on. Bu krediyle çiftçimiz işini büyüttü. Teknolojisini yeniledi, geleceğine yatırım yaptı. Allah aşkına acaba biz 2002’de ne kadar bu ülkede traktör sahibiydik, ne kadar biçerdöver sahibiydik. Ama bugün ne kadar traktörümüz var, ne kadar biçerdöverimiz var başımızı iki elimizin arasına alalım bir düşünelim. Önümüzdeki dönemde çiftçimize kullandığı kredilerde sağlanan desteğin de artarak süreceğine inanıyorum. Bizler hep birlikte çalışacak, üretecek, gayret edecek ve sonra da Allah’a teslim olacağız. Tevekkülün anlamını, ümidin anlamını en iyi çiftçilerimiz bilir, sizler bilirsiniz” dedi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.