Selahattin Demirtaş: “Hdp Meclise Girse De, Girmese De Barışı Savunacak”

HDP Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş, Boğaziçi Üniversitesi’nde gençlerle bir araya geldi. HDP meclise girse de, girmese de barışı savunacaklarını kaydeden Demirtaş, “HDP’nin başarısı sıradan bir yüzde 10 seçim barajını aşmanın ötesinde ulusal, bölgesel ve küresel düzeyde domino etkisi yaratacaktır” dedi.

Boğaziçi Üniversitesi Uçaksavar Kampüsü Garanti Kültür Merkezi’nde öğrencilerle bir araya gelen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Salonun küçük ve ilginin yoğun olması nedeniyle birçok öğrenci Demirtaş’ı ayakta dinledi. Öğrencilerden gelen soruları yanıtlayan Demirtaş, “HDP meclise giremezse tekrar silahlı çatışma başlar mı?” sorusu üzerine, “Böyle bir ilişki kurmak çok doğru bir tutum değil” dedi. Demirtaş, “HDP meclise girse de, girmese de barışı savunacak. Her halükarda çatışmasızlığı, mevcut durumu biz devam ettirebileceğimizi, siyaseten bu baskıyı oluşturabileceğimizi düşünüyorum. HDP’nin varlığı zaten barışın temel güvencesi. Yani şu anda negatif barış dediğimiz olumsuz anlamda değil. Negatif barış dediğimiz çatışmasızlık hali vardır. Bunu pozitif barışa evir etmek yani bütün çatışma potansiyellerini ortadan kaldırmakta pozitif barıştır. Onun için uğraşacağız. Ama negatif barış, çatışmasızlık devam etsin diye biz bütün siyasi gücümüzü kullanacağız. Ve başaracağımıza da inanıyorum” şeklinde konuştu.

Demirtaş, yaklaşan genel seçime ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, “HDP’nin başarısı sıradan bir yüzde 10 seçim barajını aşmanın çok çok ötesinde ulusal, bölgesel ve küresel düzeyde domino etkisi yaratacaktır. Üzerimize bu kadar geliyor olmalarının nedeni budur. Gerçek bir halk projesidir HDP” diye konuştu.

“KAZANMAMIZ GEREKEN ŞEY TOPLUMDA UMUT YARATMAK”

Seçim kampanyasında çok kötü bir noktada olmadıklarını ve barajı aşabileceklerine yürekten inandığını söyleyen Demirtaş, “Anketler farklı farklı sonuçlar gösteriyor olabilir fakat bizim sahada edindiğimiz izlenim, bütün aday arkadaşlarımızın da çalışmadan aldıkları izlenim şudur ki; barajı aşmanın yaratacağı etkiden çok daha büyük bir etkiyi zaten yaratmış durumdayız. Yani kazanmamız gereken şey, toplumda yeniden umut yaratmaktı. Asıl zafer buydu ve biz bunu başardık. Bu çok önemli bir şey. Barajı aşar mıyız aşmaz mıyız 7 Haziran akşamı oylarımızı da koruyabilirsek zaten bütün dünya bunu görmüş olacak. Bunu sağlamış olacağız. Ama kazandığımız umut toplumdaki şuanda geleceğe dair heyecan; evet yapabiliriz, başarabiliriz şeklindeki umut bence zaten onların sonunun geldiğinin göstergesidir. Bizim açımızdan seçim kazanılmış, bitmiştir. Amacımıza ulaştık. Bu çizgi, yeni yaşam emekten yana, ezilenden yana, hor görülenden, ötekileştirilenden yana yeni yaşam çizgisi Türkiye toplumunda bence herkesin bütün ezilenlerin ortak paydası haline gelen ilkeleri tanıtmıştır. Bu yönüyle başarmıştır. Küçük bir şey kaldı sadece, bu başarıya ek olarak bir de oy vermeniz lazım. Onu da yaptığınızda, parlamentoya daha güçlü girdiğimizde bu anlattıklarımızı kısaca özetlediğim başlıkları savunmak daha kolay olacak bizim için. Sonuçta orası bir mevzidir. Yani parlamentoda olmazsak elbette kıyamet kopmaz. Mücadele alanları sırf parlamentodan ibaret değildir. Ama önemli bir mevzide, önemli bir hamle yapmış olacağız. Parlamentoyu kendi istedikleri gibi kullanmalarının önüne geçmiş olacağız en azından. Bunun için gençlerin desteğine ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.