Mhp Genel Başkanı Bahçeli Zonguldak’ta
Bölücülüğün ve terörün kökünü kazıyacaklarını söyleyen MHP lideri Bahçeli, “Milli birliğimizi ve kardeşliğimizi güçlendirecek yeni bir anayasayı milletimize hediye edeceğiz" dedi.7 Haziran 2015 günü g...
Bölücülüğün ve terörün kökünü kazıyacaklarını söyleyen MHP lideri Bahçeli, “Milli birliğimizi ve kardeşliğimizi güçlendirecek yeni bir anayasayı milletimize hediye edeceğiz" dedi.
7 Haziran 2015 günü gerçekleştirilecek olan genel seçimler öncesinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Zonguldak’ta vatandaşlarla buluştu. Madenci Anıtı önünde gerçekleştirilen mitinge çok sayıda vatandaş katıldı. Sözlerine ‘Zonguldak bir başka güzeldir. Buradan Alaplı’ya, Çaycuma’ya, Devrek’e, Karadeniz Ereğli’ye, Gökçebey’e, Kilimli ve Kozlu’ya en sıcak içten selamlarımı gönderiyorum’ diye başlayan MHP Lideri Devlet Bahçeli "Zonguldak’ta olmaktan ve sizlerle özlem gidermekten mutluluk duyuyorum" dedi.
Genel seçimlere 25 gün kaldığına dikkat çeken Bahçeli, “25 gün sonra yapılacak 7 Haziran genel seçimlerinin ülkemizin birliğine, milletimizin dirliğine, insanımızın refahına en üst düzeyde katkılar sağlamasını niyaz ediyorum. Seçimlerin barış, huzur, olgunluk, güvenli ve demokratik bir süreç içerisinde geçmesini diliyor, siyasilere ve milletvekili adaylarımıza başarılar diliyorum” şeklinde konuştu.
“ZONGULDAK HELAL KAZANCIN KARTAL YUVASIDIR”
Zonguldak’ın emeğin ve madenin başkenti olduğunu ifade eden Bahçeli, madenlerde hayatını kaybeden maden şehitlerini de anarak şöyle devam etti:
"Zonguldak emeğin, alın terinin, fedakarca mücadelenin şehridir. Zonguldak onurlu yaşamanın, helal kazancın kartal yuvasıdır. Uzun Mehmet’in mirasçıları kömürden ekmek çıkarmaktadır. Kömürün karasına özlemlerinizin tertemiz resmini çiziyorsunuz. Yerin yüzlerce metre altında evlatlarınız için çalışıyorsunuz. Taşlara, kayalara, karşınıza dağ gibi dikilen engellere indirdiğiniz her darbeyle ümitlerinizi diriltiyorsunuz. Bulduğunuz kömür damarlarına hayallerinizi katıyorsunuz. Yerin altında hakkınızı arıyor, haksızlığa direniyorsunuz. Namerde avuç açmamak için her türlü tehlikeyi göze alıp madene giriyorsunuz. Geride eşiniz bekler, arkada yavrularınız gözler, anneniz, babanız dualarla yolunuza bakar. Madenciliğin zor olduğunu biliyorum. Hangi tehdit ve risklerle karşı karşıya olduğunuzu da görüyor, yakından takip ediyorum. Zonguldak yer altında yaşanan felaketlerden en çok çekmiş illerimizin başında gelmektedir. 7 Mart 1983’te Armutçuk’ta meydana gelen grizu patlamasında 103 evladımızı kaybettik. 3 Mart 1992’de Kozlu’da meydana gelen grizu patlamasında 263 kardeşimiz hayatından oldu. 17 Mayıs 2010’da 30, 8 Ocak 2013’te de 8 vatandaşımızı hakka uğurladık. Elbette tam bir yıl önce, yani 13 Mayıs 2014’de, Soma’da 301 madencimizi kara toprağa verdik. Görevlerinin başındayken kaybettiğimiz tüm madencilerimize Allah’tan rahmet diliyorum."
“TEDBİR, TEVEKKÜLE MANİ DEĞİLDİR”
Cumhurbaşkanı ve dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştiren Bahçeli, Zonguldak’ın acıya havale edildiğini söyleyerek, “İnsan odaklı, firma odaklı, devlet kaynaklı hatalar, ihmaller ve eksiklikler zinciri madencilerimizi maalesef hayattan kopardı. Bunlara ciğerimiz yanarak şahit olduk. Hükümet hep bahaneler aradı. Özel sektör firmaları sorumluluktan kaçtı. Erdoğan 2010 yılının Mayıs ayında Zonguldak’a gelip kazalara ’kader’ dedi. Ve yüzü kızarmadan abartıldığını söyledi. Hükümetin yıpratılmak istendiğine vurgu yaptı. Soma’ya gitti, ’fıtrat’ dedi. Dünyada yaşanmış kazalardan sıkılmadan örnekler verdi. 1862’nin İngiltere’sinden, 1906’nın Fransa’sından, 1914’ün Japonya’sından kendisine gerekçeler aradı. Ölümlü kazaların her yerde olduğunu söyledi. Bir markete girdi, ciğeri yanan vatandaşlarımıza küfürler savurdu. Müşaviri sağa sola çılgınlar gibi tekme salladı. Elbette her şey Allah’tandır. Buna itirazımız, buna diyeceğimiz bir şey yoktur. Fakat tedbir tevekküle mani değildir. Hükümet üyeleri kameralar eşliğinde madenlere indi, işçilerimizle sofralara oturdu. Bu kapsamda gösterilen alicenaplık faciaları önleme konusunda sergilenemedi. Kazalar durmadı, ölümler kesilmedi. Umutlar yine toprak altında kaldı. Çocuklar yine yetim bırakıldı. Zonguldak acıya havale edildi. Soma hüzne teslim edildi. Ermenek karanlığa ve feryada itildi. Evladı madende kalan Ermenekli Recep’in çığlıklarını kimseler duymadı. Soma’da hayatını kaybeden kardeşlerimizin kıdem tazminatı başta olmak üzere, verilmeyen haklarını önemseyen ve mesele edinen görülmedi. Fıtrattan bahsediyorlar, kader diyorlar. Fakat çalarken fıtratı hatırlamadılar. Haram yerken fıtrat demediler. Rüşvet alıp verirken, Zonguldak’ın hakkını ayakkabı kutularına yığarken kimsenin aklına fıtrat da gelmedi. Sizler çalıştınız, Erdoğan kaçak ve karanlık saray yaptırdı. Sizler çabaladınız, havuzcular yağmaladı, vurgun seferleri düzenledi. Sizler madenlerde kömürün karasından ekmeğinizi çıkardınız, onlar zift gibi vicdanlarıyla milli kaynakları zimmetlerine geçirdiler. Sizler helalle sözleştiniz, onlar haramla nikah kıydılar. AKP, yolsuzluk rekoru kırdı, soygunculukta zirve yaptı. Sizleri düşünmediler, Zonguldak’ın ihtiyaç ve beklentilerini dikkate almadılar. Yediler, içtiler, gezdiler, harcadılar, kasalarını doldurdular. Banka hesaplarını hırsızlıkla şişirdiler. Zonguldak, hamd olsun AKP’nin gerçek yüzünü görmüştür. Zonguldak zalimleri, hainleri, haramzadeleri sandığa gömmek için ayağa kalkmıştır. Rüşvete ve rüşvetçiye kol kanat gerenleri unutmayın. Sürekli hatırlayın. 1 milyar 370 milyon liraya yapılan kara sarayı unutmayın. Her daim hatırlayın. Oslo görüşmelerini, ihanet pazarlıklarını unutmayın. 25 gün daha akılda tutarak sandıkta gereğini yapın” diye konuştu.
“PROPAGANDA MATERYALLERİMİZ KANUNSUZCA TOPLATILMIŞTIR”
Genel seçimler için hazırladıkları propaganda materyalleri ve afişlerinin kanunsuzca toplatıldığını öne süren Bahçeli, şöyle devam etti:
"Erdoğan ve Davutoğlu korkudan ne yapacağını şaşırmışlardır. Partimizin hazırlayıp her tarafa dağıttığı propaganda amaçlı ilan ve materyallerimiz kanunsuzca toplatılmıştır. İstanbul’da Büyükşehir Belediyesi zabıtaları gece gündüz mesai yapmışlardır. Devletin kolluk güçleri 17-25 Aralık’ı hatırlatan, AKP’nin kirli çamaşırlarını deşifre eden afiş ve el ilanlarına hayasızca ambargo koymuşlardır. İlçe seçim kurullarından zorla, baskı ve dayatmayla karar çıkartmışlardır. Ne yaparlarsa yapsınlar, neye başvururlarsa vursunlar; hırsızlığı örtemeyecekler, pisliği saklayamayacaklardır. Gerekirse ev ev dolaşacağız, AKP’nin lekeli yüzünü anlatacağız. Gerekirse uyumayacağız, yorulmayacağız, yılmayacağız; AKP’nin haram ve hıyanetlerini herkesle paylaşacağız. Bizi kimse durduramaz. Milli iradeye kimse engel olamaz. Doğrunun önüne kimse geçemez. Milliyetçi Hareket Partisi korkmaz, inandıklarını haykırmaktan asla kaçınmaz. İster zabıta gücü olsun, ister polis kuşatması görülsün, isterse de hukuk cinayetleri işlensin; karşımızda hiç kimse duramaz. Biz Zonguldak’ın hakkını savunuyoruz. Biz Türkiye’nin beka ve huzurunu koruyoruz. Biz Türk milletinin helal kazancını müdafaa ediyoruz. Boşuna uğraşmasınlar, boşuna çırpınmasınlar; ihaneti gizleyemeyecekler, soygunu Zonguldak’ın gözünden kaçıramayacaklardır. 17-25 Aralık milletin hafızasına kazınmıştır. Çözülme süreci Zonguldak’ın gündemine alınmıştır. Rüşvet yiyen bakanlar, para eritmekle meşgul olan Başbakan ve evlatları Zonguldaklının hatırından asla çıkmayacaktır."
“BU YÜRÜYÜŞ, MİLLİ BİR YÜRÜYÜŞTÜR”
MHP’nın başlattığı yürüyüşün milli bir yürüyüş, talana ve ahlaksızlığa karşı bir yürüyüş olduğunu dile getiren Devlet Bahçeli, AK Parti ve CHP’ye oy veren vatandaşların yanı sıra kararsızlara da MHP’ye destek vermeleri konusunda çağrıda bulundu. Bahçeli, şöyle konuştu:
“Ya önünüze uzatılmış bir lokma ekmeğe rıza göstereceksiniz, Ya da yeter artık, nerede benim hakkım diyerek ayağa kalkacaksınız. Ya kalkınma ve zenginleşme hikayelerini dinleyerek suskunluğa devam edeceksiniz, ya da hayır kararıyla, soyguna, haksızlığa ve ahlaksızlığa dur diyeceksiniz. Ya zulme, istismara, adaletsizliğe ve alçaklığa susarak harama göz yumacaksınız. Ya da Milliyetçi Hareket Partisi ile birlikte yürümeye başlayıp kendinize yeni ve aydınlık bir sayfa açacaksınız. Biz inançlı kadrolarımızla yürümeye başladık. Bunun için ’Bizimle Yürü Zonguldak’ diyoruz. Bu yürüyüş korkaklara karşı cesurların yürüyüşüdür. Bu yürüyüş ahlaksızlığa karşı namus timsallerinin yürüyüşüdür. Bu yürüyüş talana ve yalana karşı ahlakın yürüyüşüdür. Bu yürüyüş, hainlere, eli kanlı teröriste, onunla müzakere edenlere karşı milli bir yürüyüştür. Bu yürüyüş, en samimi ve saf duygularla mukaddesatımıza sahip çıkanların irfanlı ve inançlı bir yürüyüşüdür. Bu yürüyüş sağlam adımlarla tarihi zaferlerle dolu Türk milletinin asalet ve hamiyet yürüyüşüdür. Bu yürüyüş binlerce sene önce Orhun’dan tüm dünyaya meydan okuyan bir milletin başlattığı kudretli bir yürüyüştür. Bu yürüyüş Bizans’ı mağlup eden, Söğüt’ten filizlenen, Çanakkale’de yükselen, Sakarya’da şahlanan Türk milletinin muzaffer yürüyüşüdür. Biz sadece saflarımızı sıklaştırdık. Ne kadar melun, ne kadar hırsız, ne kadar hain, ne kadar alçak varsa önümüzdedir. Her adımımızda biraz daha kaçacaklardır. Her adımımızda saklanacak delik arayacaklardır. Her adımımızda çaldıklarını çıkartacaklar ve para kasalarına saklanacaklardır. Gelin bu şerefe siz de dahil olunuz. Gelin bu tarihe siz de damga vurunuz. Çoluğunuza çocuğunuza aktaracağınız muhteşem bir anın hatırasını bırakınız. Bizimle yürüyün. Hırsıza, arsıza, namussuza, yağmacıya, düzenbaza, istismarcıya, işbirlikçiye, soyguncuya, israfa karşı bizimle yürü Zonguldak. AKP’ye destek veren kardeşim; ülken için, milletin için, vatanın için, geleceğin için bu defa birlikte yürüyelim. Bunlarda hayır yoktur, bunlarla huzur yoktur. CHP’ye oy veren vatandaşlarım, gelin bu defa birlikte yürüyelim. Kararsız duran, henüz tercihini yapmamış kardeşim; boşuna zaman kaybetme, MHP bil ki seninle, senin yanındadır. Zonguldak’ın kiminle yürüyeceği, çok şükür belli olmuştur. Zonguldak’ın talihi açık, geleceği aydınlıktır. Allah hepinizden razı olsun. Biliniz ki, umutlarınız umutlarımız, talepleriniz hedefimizdir.”
SEÇİM BEYANNAMESİ
3 Mayıs 2015 günü Toplumsal Onarım ve Huzurlu Gelecek adıyla MHP’nin seçim beyannamesini açıkladığını hatırlatan Devlet Bahçeli, emekli, çiftçi, madenci, yoksul başta olmak üzere çeşitli düzenlemeler yapacaklarını vurguladı. İş sağlığı ve işçi güvenliğinin çağdaş normlarda sağlanması için her türlü teknik, hukuki ve idari tedbirleri alacaklarını söyleyen Bahçeli, şöyle dedi:
“3 Mayıs’ta, seçim beyannamemizi Toplumsal Onarım ve Huzurlu Gelecek adıyla ilan ettik. Ne mutlu bizlere ki, Türk milleti söz ve hedeflerimizi heyecanla karşılamıştır. Beş ana projemizle milletimizin tüm sıkıntılarını çözmek için yola koyulduk. Diyorum ki, yoksullukla savaşacağız, yolsuzlukla ve terörle mücadele edeceğiz. Devlet ve yönetim reformuyla çürümenin önüne geçeceğiz. Ahlak ve kalitenin tesisiyle çöküşü engelleyeceğiz. Üreten Ekonomi Programımızla aç ve açıkta kalan milyonlarca masum vatandaşımızın sorunlarını gidereceğiz. Ekonomi büyüyecek, insanımız refah ve zenginliğe ulaşacaktır. İş sağlığı ve güvenliğinin çağdaş normlarda sağlanması için her türlü teknik, hukuki ve idari tedbirleri alıp denetimleri etkinleştireceğiz. Maden ocaklarının işletmesini çağın teknolojik gelişmelerinden yararlanarak yapacağız, işçi sağlığı ve güvenliğinden taviz vermeyeceğiz. İş kazası sonucu oluşan sakatlıklar nedeniyle bağlanan sürekli iş göremezlik gelirinin belli bir düzeyin altına inmemesi için alt sınır getireceğiz. İş kazalarının altında yatan kayırma, denetimin etkin olmayışı ve gerekli güvenlik tedbirlerinin alınmamasına dönük işletmecilik zafiyetlerini yasal ve idari düzenlemelerle engelleyeceğiz. Bu süreçlerde görevlerini ihmal edenlere yönelik caydırıcı müeyyideleri Türk Ceza Kanunu ve diğer kanunlarla temin edeceğiz. İşletmelerin iş sağlığı ve güvenliği konusunda düzenleme ve denetleme yapmak üzere ’İş Güvenliği Düzenleme ve Denetleme Kurulu’ oluşturacağız. Bilinen maden rezervlerimize ilave olarak yeni rezervlerin bulunması, sanayi ve enerji sektörlerinin hammadde taleplerinin ucuz ve güvenli bir şekilde sağlanması, işlenmiş maden ihracatımızın artırılması madencilik politikamızın esasını oluşturacaktır.”
BAHÇELİ’DEN EMEKLİYE ÇAĞRI
Emeklilerin sıkıntıda ve geçinemediğini söyleyen Bahçeli, “Emekli kardeşim biliyorum, sıkıntıdasın, geçinemiyorsun. Zor hayat şartlarına mahkumsun. Hatta karnını doyurmakta güçlük çekiyorsun. Emeklilerimize sesleniyorum, Mart ayında bin 400, Eylül ayında bin 400 lira olmak üzere yılda toplam 2 bin 800 lira Emekli Destek Ödeneği almak için bizimle yürüyün. Emeklilerimizin banka promosyonu alabilmeleri, esnafın emekli aylığından kesilen sosyal güvenlik destek priminin kaldırılması için kararlı adımlarla yürüyoruz. Şahit olun, takip edin, sözümüz sözdür: Emekli aylıkları arasındaki eşitsizliği gidereceğiz, emekli aylığı hesabındaki refah payını mutlaka yükselteceğiz. Kamu çalışanlarımıza çeşitli isimler altında ödenen tüm ek ödenekleri emekli aylıklarına aynen yansıtacağız. Emeklilikte yaşa ve prim gün sayısına takılan vatandaşlarımızın mağduriyetlerini kökten gidereceğiz. Asgari ücretle çalışan kardeşlerim, bunalımdasınız, sorun yaşıyorsunuz, zor hayat şartlarına direniyorsunuz. Bunun farkındayım. Asgari ücreti net bin 400 liraya çıkarmak, büyük şehirlerde her ay 100 lira şehir içi ulaşım desteği vermek, evi olmayan muhtaç ailelere 250 lira kira yardımı yapmak için hevesle yürüyoruz, siz de bize katılmaya var mısınız? Asgari ücretten vergi almayacağız, ücretlilerin asgari ücret kadar gelirini vergi dışı bırakacağız. İmamsız ve müezzinsiz cami kalmaması için çalışacağız” dedi.
CEMEVLERİNE DEVLET YARDIMI
Cemevlerine devlet yardımının önünü açacaklarına vurgu yapan Bahçeli, “Cemevi gerçeğini siyasi kaygılardan uzak bir şekilde kabul edecek ve devlet yardımının önünü açacağız. Alevi inanç önderlerinin akademik seviyede eğitilmesi için ilahiyat fakültelerinde ’Tasavvuf İlimleri Bölümü’ kuracağız. Köy ve mahalle muhtarları maaşlarının en az asgari ücret kadar yükselmesi, yani asgari bin 400 lira olması için gereğini yapacağız. Köy ve mahalle ihtiyar heyetinde görev alan kardeşlerimin her ay 150 lira huzur hakkı alması için lazım gelen tedbirleri alacağız. Bugün 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’dür. Tüm çiftçilerimizin bu özel gününü kutluyorum. Elleri toprak kokan çiftçi kardeşim, Allah’ın izniyle yüzünü güldüreceğiz. Başta mazot, gübre ve yem olmak üzere temel girdileri ucuzlatacağız. Zonguldak’ın desteğiyle; mazotta, gübrede, ilaçta, tohumda, yemde, fidede, ÖTV ve KDV’yi tamamen kaldırmak için biz yürüyoruz, bize katılmaya hazır mısınız? Çiftçilerimizin belini büken mazotu 1 lira 75 kuruşa çekeceğiz. Tarımı canlandırmak, çiftçimizi, hayvan üreticimizi borçtan, dertten kurtarmak için bizimle yürüyecek misiniz? Hayvan üreticilerimizin yem ve kepek başta olmak üzere, kullandıkları girdilerdeki KDV’yi yüzde 1’e düşürmek için yürüyüşümüzü hızlandıracağız, bizimle olmaya var mısınız? Orman köylüsünün mağduriyetini gidermek için, 2/B sorununu adil bir şekilde çözmek için hazırlıklıyız. Canlı hayvan kaçakçılığını önlemek, et ve sütte garanti fiyat uygulamak için heyecanlıyız” şeklinde konuştu.
“ESNAFI 5 YIL GELİR VERGİSİNDEN MUAF TUTACAĞIZ”
Yeni işyeri açan esnaf ve sanatkarları beş yıl süreyle gelir vergisinden muaf tutacaklarını ifade eden Bahçeli, Üreten Ekonomi Programıyla da her yıl 700 bin insana iş sağlayacaklarını vadederek, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Esnaf ve sanatkar kardeşim, yeni işyeri açtıysan, meraklanma beş yıl süreyle gelir vergisinden seni muaf tutacağız. İlave olarak, kendi adına ödediğin sigorta primlerinin yarısı beş yıl süreyle devlet tarafından karşılanacaktır. Şoför esnafımız seni ihmal etmedik, aldığın yeni ticari araçtan 10 yıl kullanmak kaydıyla KDV ve ÖTV almayacağız. Hayırlı olsun. Kamyon, otobüs, dolmuş ve taksi şoförlerimiz çalışma sürelerinizin her 4 yılı için bir yıl fiili hizmet zammı alacaksınız. Kutlu olsun. Esnaf, Bağ-Kur emeklilerimizin aylıklarını iyileştireceğiz. Gerçek manada intibak düzenlemesini yapacağız. Emekli aylıkları arasındaki eşitsizlikleri gidereceğiz. Herkesin gözü aydın olsun. Esnaf ve sanatkarımızın emekli aylığından sosyal güvenlik destek primi kesilmesine son vereceğiz. İşsiz kardeşlerim üzülmeyin, Üreten Ekonomi Programımızla her yıl 700 bin insanımıza iş sağlayacağız, sorunlarınızı bitireceğiz. Yoksul kardeşim, 25 gün daha dayan, senin sorunlarını hepten bitireceğiz. Bugüne kadar kim, hangi ad altında, hangi tutar ve miktarda yardım alırsa alsın, anasının ak sütü gibi helali olan sosyal yardım ve desteklerden kesinlikle mahrum bırakılmayacaktır. Ve de bu yardımları refah artışı kapsamında artırıp yüzleri güldüreceğiz. Muhtaç durumda olan ailelerimizin en az bir ferdine iş vereceğiz. Uğurlu olsun. İş sağlanana kadar, asgari ücretin yarısı kadar, yani 700 lira ’Aile Desteği’ adı altında ödeme yapacağız. 65 yaşını doldurmuş kardeşlerim, rahat olun, size ödenen aylığı 300 liraya çıkaracağız. 200 kilowatsaat elektrik tüketen ve ödeme gücü olmayan vatandaşlarımıza yüzde 75 indirim yapacağız. Hayırlı olmasını diliyorum. Engelli kardeşim seni asla unutmayız. 18 yaşını doldurmuş ve başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyen engellilerimize 600 lira, 18 yaş altı engelli aylığını 400 liraya çıkaracağız. Muhtaç durumdaki ailelere aylık temel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri harcama kartları, yani Hilalkart uygulamasına geçeceğiz. Güle güle harcayınız. Aylık almayan, annesi ya da babası veya her ikisi de vefat etmiş evlatlarımız, cebinize her ay 100 lira koyacağız. Öğretmenlerimizin 3600 ek göstergeden istifade etmelerinin önünü açacağız. Ek ders ile eğitim ve öğretim tazminatlarını yükselteceğiz. Kadrosu olmadan çalışan öğretmenlerimizi kadroya almanın yanında, atanamayan öğretmen çilesine son vereceğiz. Üniversite sınavlarını kaldıracağız. Yuva kuracak gençlerimize 10 bin lira tutarında, iki yıl vadeli, faizsiz kredi imkanı sağlayacağız. Her öğrencimize, başarılı olmak kaydıyla, 10 bin liraya kadar yükseköğretim kuponu vereceğiz. Emniyet mensuplarımızın çalışma şartlarını ve özlük haklarını iyileştirecek, bu kapsamda polislerimizin ek göstergesini 3600’e çıkaracağız. Hayırlı, uğurlu olsun. Astsubaylarımızın intibaklarını yapacak, haklarını verecek, uzman jandarma ve uzman erbaşların tüm mağduriyetlerini gidereceğiz. Gelir dağılımındaki adaletsizliği gidereceğiz. Devletin asli ve sürekli hizmetlerinde çalıştırılan taşeron işçilere kadro vereceğiz. Köleliği andıran işçi çalıştırma düzenine son vereceğiz. Kapatılan belde belediyeleri, özel idareleri ve köyleri yeniden kuracağız. Kamuda sözleşmeli, geçici, 4/B’li, 4/C’li, vekil ve benzeri şekilde istihdam edilenlerin alayını kadrolu yapacağız.”
“BÖLÜCÜLÜĞÜN VE TERÖRÜN KÖKÜNÜ KAZIYACAĞIZ”
Bölücülüğün ve terörün kökünü kazıyacaklarını söyleyen Bahçeli, “Milli birliğimizi ve kardeşliğimizi güçlendirecek yeni bir anayasayı milletimize hediye edeceğiz. Temiz siyaset, dürüst yönetim için bizimle yürü Zonguldak. Dik baş, tok karın, mutlu yarın için bizimle yürü Zonguldak. Genel seçimler, büyük milletimizi tıpkı asırlar öncesinde olduğu gibi lider ülke Türkiye ülküsüne götürecek yolun başlangıcı olacaktır. Tek başına iktidarımız, Türkiye’nin yeniden ayağa kalkmasını sağlayacaktır” şeklinde sözlerini sonlandırdı.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.