Kalkınma Bakanı Yılmaz’dan, İş Dünyasına Çözüm Süreci Çağrısı

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Adıyaman’da sanayici, işadamları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi. Yılmaz, “Çözüm sürecinde yan çizenlere iş dünyası net duruş sergilemeli” dedi.

Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası konferans salonunda gerçekleştirilen toplantıya Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş, AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, Milletvekili Salih Fırat, Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu, Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Talha Gönüllü, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Uslu, işadamları, sanayiciler, siyasiler ve çeşitli sivil toplum kuruluşu başkanları katıldı.

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, toplantıda yaptığı konuşmada, çözüm sürecinin ‘refah süreci’ olduğunu, bu süreci bozmak isteyenlere iş dünyasının net duruş sergilemesi gerektiğini vurguladı. Bakan Yılmaz, şunları kaydetti:

“30 yıldır bu bölgemiz huzur olmadığı için yeterince gelişemedi, Şiddet ve çatışmalar nedeniyle ciddi bedeller ödendi. Bu bedeller doğrudan, dolaylı bedeller var. Doğrudan malını kaybeden, canını kaybedenlerin yanı sıra dolaylı olarak huzur olmadığı için yatım olmayan, turist gelmeyen ve işletmeleri çalışmalar iller oluşuyor. Huzur ortamı olduğunda sadece doğrudan değil, dolaylıda fayda sağlanıyor. Bu bölge huzur ortamıyla birlikte farklı bir döngüye giriyor. Huzurla birlikte bereketli bir döngüye giriyor. Huzur ortamıyla bereketli döngü, ekonomi canlanıyor, istihdam imkanları gelişiyor. Çözüm süreci sadece temel hak ve hürriyetlerle alakalı bir süreç değil. Elbette bunlar önemli ama çözüm süreci aynı zamanda bir refah sürecidir. Çözüm süreci en büyük teşviktir. Huzur ortamının olmadığı yerde yatırım, istihdam, ihracat olmaz. Bizim bu huzur ortamını pekiştirmemiz çok önemlidir. Adıyaman burada farklı bir konuma sahip. Adıyaman bugüne kadar daha iyi noktalara gelmişse huzur kenti olmasının büyük etkisi var. Giderek daha da önem kazanacak. Modern dünya dediğimiz ortam da hiçbir il hiçbir şehir homojen değil. Her şehir farklı kültürlerin, renklerin yaşadığı şehirler haline dönüşüyor. Bu faklılıkları yaşayabilmek sadece siyasi açıdan değil, ekonomik olarak da temel meseledir. Özellikle işadamlarımızın iş dünyamızın çözüm sürecine destek vermesini istiyoruz; zaten veriyorlar. Çözüm sürecinden yan çizenlere iş dünyasının net duruş sergilemesi gerekiyor. Gelecek nesillerle daha geniş istihdam imkanları sunacaksak başka çaremiz yok. Çok daha iyi eğitimli, sağlıklı nesiller yetiştirmek için bunu yapmamız lazım.”

“TÜRKİYE BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR”

Seçim beyannameleri noktasında ise Bakan Yılmaz, “Bazı partiler dağıtmaya yönelik beyanname yapıyorlar. Eski Türkiye’nin sorunlarına geri dönmüş oluruz. Bugün dünyanın şartlarına bakın. ABD yeni yeni toparlandı, AB bir türlü durgunluktan çıkamıyor. Rusya eksi büyüme bekliyor. Japonya uzun yıllardır durgunluktan çıkamadı, Ortadoğu kaynıyor. Suriye, Irak yaşananları anlatmamıza gerek yok. Böyle bir uluslar arası ortamda Türkiye büyümeye devam ediyor. İçerde de fitne fesat yapanla var. Bunu istikrarla yapıyoruz. Bu dünya koşullarında istikrar önemlidir. İnşallah Türkiye istikrarını bozmadan büyümeye devam edecek. Seçimlerden sonra çok daha hızlı büyüyeceğiz inşallah. Üretim ekonomisini önemsiyoruz. Rant ekonomisi değil, üretim ekonomisi gerekiyor. Daha fazla çalışmak, daha fazla bilgi ve teknoloji üretmemiz lazım” şeklinde konuştu.

GAP Eylem Planı ve Teşvik Sistemleri ile ilgili ise Bakan Yılmaz şunları söyledi:

“Çözüm süreci ile birlikte GAP Eylem Planı çok önemlidir. Hükümet olarak GAP’a büyük önem verdik. AK Parti iktidara geldiğinde kamu yatırımlarının sadece yüzde 5 GAP7a ayrılmıştı. 2008 yılında sıçrama yüzde 5’lerden yüzde 14’lere kadar çıkardık. Bizim hükümetimizle birlikte GAP yeni bir ivme kazandı. GAP Eylem Planını sadece sulama odaklı değil, ulaşımdan enerjiye, sosyal alt yapıdan KOBİ desteklerine kadar geniş kapsamlı hale geldi. İnşallah önümüzdeki dönem yeni inşa planımızı uygulayacağız. 26.7 milyar TL yatırım ön görüyoruz.

Çözüm süreci artı GAP Eylem Planı artı teşvikler ile sonuç üretmemiz mümkündür. Bunlar birbiriyle ilişkilidir. Teşvik sistemimizi 2012’de ilan ettik. Bölgesel bazdan il bazlı sisteme geçince Adıyaman gruptan koptu. Şanlıurfa ile mukayese edildiğinde, rakamlara bakmamız lazım. Teşvik sisteminin etkisi ne olmuş? 2011 yılında 123 milyon liralık teşvik belgesi alınmış. 2012’de 608 milyona, 2013 yılında 223 milyon olmuş. 2014 yılında ise 681 milyonluk teşvik belgesi almış. Elbette daha iyisini yapmamız lazım. Son 3 yılda 1 buçuk milyar teşvik belgesi alınmış. Yeni teşvik sistemi çok boyutlu sistem. Önümüzdeki günlerde teşvik sistemini ele aldığımızda Adıyaman’ın taleplerini dikkate alacağız. Kümelenme kavramı üzerinden neler yapabilir diye düşüneceğiz. Teşviklerimizle birlikte son dönemde yeni paket ilan ettik. Bu pakette teşvik oranları düşüyordu, bunu 2015 yılı sonuna kadar uzattık.”

Bakan Yılmaz, Adıyaman Üniversitesi, tarım sektöründeki rakamsal değerler, ihracat rakamları, kayıp kaçak, kayıt dışı çalışanlara, mermerle ilgili katma değerin yükseltilmesi için ihtisas OSB’nin kurulmasıyla ilgili istişare, güneş enerji konusunda açıklamalarda bulundu.

“ADIYAMAN BİR MOZAİK KENTTİR”

Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu da, “Adıyaman’daki model incelenmeli ve dünyaya yaygınlaştırılmalı, Kürt, Türk, Zaza birlikte yaşamaktalar. Suriye olaylarıyla Araplarımız oldu ve onlarda bizimle kaynaştılar. Camimiz, kilisemiz, cemevimiz var. Bunların hepsi birbiriyle kaynaşmış durumdalar. Adıyaman bir mozaik kenttir. Diyarbakır’da, Şırnak’a devlet büyük paralar ödüyor. Çevremizdeki illerde elektrikte kayıp kaçak oranı yüzde 60-70 civarında, bizde bu oran yüzde 9’dur. Buda kayıp kaçaktan değildir. Biz hem canımızı, hem malımızı veren bir iliz. Daha fazla destek ve yatırım bekliyoruz. Adıyaman’a ne yaparsanız yapın bu insanlar bunu hak ediyorlar” dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın ise, “Bölgemizin Bakanını aramızda görmek bizleri ziyadesiyle mutlu etti. Adıyaman kalkınmayı hak ediyor. İnsanımız en güzel hizmete layıklar. Huzurun başkentinde, vergisini ödeyen, barışın ve huzurun sağlanmasında öncü olan bir iliz. Bu güzel insanlara hizmet etmekten onur duyuyoruz. Rabbim bizi mahcup etmesin. AK Parti ile birlikte ilimiz güzel hizmetler aldı. 2002 yılında 10 milyon olan kamu yatırımı tutarı, 500 milyonların üzerine çıktı. Adıyaman’daki asırlık rüyalarımız olan sulama projelerimiz, Nissibi Köprüsü başta olmak üzere bir çok yatırımlar yapıldı. Sayın Bakanımızın her zaman yatırımlar noktasında kapısını çaldık. Bu güne kadar desteklerini bizlerden esirgemediler. 2023 vizyonunda, dünyada 10 büyük ekonomi olmayı hedefleyen Türkiye’de Adıyaman sıçramak istiyor. Yeni bir teşvik uygulamasıyla hemşerilerimizi, Adıyaman’da yatım yapmak adına tutabilir miyiz içerirsindeyim. Yanı başımızdaki teşvik bize yatırımı zedeliyor. Hükümetimizin tüm imkanlarını Adıyaman’a seferde etmeye çalışıyoruz” dedi.

Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş ise, “Güneydoğu Anadolu’nun diğer illerinde olduğu gibi Adıyaman’a da tarım ağırlıklıdır. Adıyaman’da halen OSB’deki sanayilerin çoğu tekstil ağırlıklıdır. OSB’lerde fabrikalarımızda 10 bin kişi istihdam etmektedir. Adıyaman’daki Koçali, Çetintepe, Gömükan, gibi dev projelere ödenek tahsis ettiniz. Huzur ve güven ve istikrarın olduğu yerde yatırım oldu. Binlerce yıllık bu şartları taşıyan Adıyaman’a yatırım yapılması aşikardı. Bizlerde yatırım yapmak isteyen yerli ve yabancı tüm yatırımcılara yardımcı oluyoruz. Risk almamız gerektiğinde risk alıyoruz. Şehrimizde yatım yapmak isteyen herkese kapımız açıktır” ifadelerini kullandı.

Adıyaman’ın temel sorunlarını sıralayan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Uslu ise, “İktidar partisinin 13 yıllık hizmetlerini hepimiz bir anlamda takdir ediyoruz. Yollarımız 7 metreden 70 metreye çıkardınız, her ile üniversite açtınız. Bunların hepsini tebrik ediyoruz. Yapılanlara karşı Türk Millet de sizlere 5 genel seçimde mislince bu iktidara hakkını verdi.

Adıyaman bir tarım kentidir. Adıyaman 70’e yakın yerleşim alanını ve bir ilçesini GAP’a heba etti. Binlerce dönüm arazisi sular altında kaldı. Yanı başımızdaki ili suyla buluşturdu. Bizde verdiğimiz topraklar karşılığında pozitif ayrımcılık yapılsın istiyorduk. Adıyaman’da 40 bin aile tarımla uğraşmaktadır. Koçali, Gömükan, Çetintepe Barajlarının çocukluğumuzdan beri yapılacağı söyleniyor. Ama son dönemde bu projelerde önemli gelişmeler sağlandı. Bu bizi mutlu etti. Tarımla ilgili sulanabilir arazilerimizin Türkiye ortalamasının çok altında olmasıdır. Türkiye’de bu oran yüzde 33 iken Adıyaman’da bu oran yüzde 13’tür. Bu barajlar olduğu zaman sulanabilir arazi miktarı yüzde 50’nin üzerine çıkacak. Büyük sıkıntılarımızdan 5510 sayılı teşvik yasasıdır. Adıyaman’da çok ciddi sıkıntılara sokan bu teşvik yasasıdır. 5584 Sayılı teşvik yasasında konfeksiyon sektöründe kümelenmeyi başaran ilk iliz. Ama şuanda konfeksiyon sektöründe yatım yapan onlarca fabrikamız kapandı. Bizim beşinci bölgede, bölgemizdeki bazı illerin 6. bölgede olmasından dolayı fabrikalarımız kapandı. Mevcut teşvik yasasında revize yapılacağı söyleniyor. Bu revizede, devletine milletine bağlı bu insanların beşince bölgeden altıncı bölge statüsüne girmesini istiyoruz” dedi.

“Bizim kayıp kaçak oranımız yüzde 9’dur” diyen Uslu, “Türkiye ortalaması yüzde 33, bizim bölgede yüzde 87’dir. Birisi yüzde 87 devletin malını çalışıyor, bir tarafta da vergisini düzgün ödeyen bir il var. Bu ile pozitif ayrımcılık yapılmıyor. Türkiye’de 100 kişiden 34’ü kayıt dışıdır. Bir firma kayıt dışı çalıştırıyor, borcuna af geliyor. Kayıt dışı yapmayan firma ise buradan da zarar ediyor. Düzgün parasını ödeyenleri ödüllendirilmesi, devletin parasını çalanı da cezalandırmanız lazım. Dünya mermer rezervinin yüzde 4’ü Adıyaman’da. Dolayısıyla bu mermerin kütlü bir şekilde Adıyaman’dan Mersin’e oradan da Uzakdoğu’ya gidiyor. Adıyaman’a mutlaka ihtisas OSB’sinin kurulması lazım. Yanılmıyorsam 120 Dolara gidiyor, bunu mamule çevirdiğimiz zaman tam 8 katına çıkıyor” diye konuştu.