Kafkasya Uzmanı Uyardı

Kafkas Stratejik Araştırmalar Merkezi (KAFKASSAM) Başkanı Dr. Hasan Oktay, Papa’nın Ermeni meselesi için “soykırım” iddiasında bulunmasını Türkiye’nin üzerine alınmasına rağmen bu açıklamayı Batı dünyasında Putin’i yalnızlaştırma operasyonu olarak okumak gerektiğini söyledi.

KAFKASSAM Başkanı Dr. Oktay, Papa’nın Ermeni meselesiyle ilgili kullandığı “soykırım” iddialarını İHA muhabirine değerlendirdi.

Oktay, 1204 yılında Katoliklerin İstanbul’u yağma ettiğini ve Bizans İmparatorluğu’nu devre dışı bırakan hamle yaptıklarını hatırlatarak, “Papa’nın konuşması direkt Türkiye’yi karşısına alan bir açıklama değil, Putin’e karşı yapılan bir açıklama olarak okumak gerekir. Bu anlamda Papa, Putin’i yalnızlaştırmak için önce Bartholomeos’a gitti, daha sonra da Türkiye-Ermenistan sınırlarının açılmasıyla ilgili açıklama yaptı ve Ermenistan’ı tarafına çekme hamlesi olarak da Ermeni meselesiyle ilgili konuşma yaptı. Her ne kadar Türkiye, Papa’nın açıklamasını birinci derecede üstüne almışsa da aslında bu mesele olduğu gibi Putin’e karşı yapılan bir operasyondur”dedi.

OKTAY, PAPA’NIN AÇIKLAMASINA İLİŞKİN 3 HAMLEYE DİKKAT ÇEKTİ: BARTHOLOMEOS’A ZİYARET, TÜRKİYE-ERMENİSTAN SINIR KAPILARININ AÇILMASI VE PAPA’NIN ERMENİ MESELESİ İÇİN “SOYKIRIM” DEMESİ

Papa’nın Türkiye seyahati sonrası gelişmeleri dikkate almak gerektiğinin altını çizen Oktay, "Papa Katolik aleminin temsilcisi olarak Ortadokslarla çok fazla iyi ilişkiler içerisinde değil. Hatta 4. Haçlı Seferleri bilindiği üzere, Kudüs’ü almak üzere kurgulanmış fakat Ortadoks İstanbul’u mahvetmişlerdi. Bunun hesabını veremeyen Papa İstanbul’a geldiğinde Bartholomeos’u ziyaret ederek, sanki araları çok iyiymiş gibi bir görüntü sergilemek istedi. Burada Türkiye’nin de gözden kaçırdığı önemli nokta şu idi; geçen senenin önemli olayı Ukrayna kriziydi. Ortadoks Rusya’nın Ukrayna krizinde Katolik Ukrayna’da yaşayan Ortadoksları korumak için yaptığı hamlede Ukrayna ikiye bölünmüş oldu. Bu noktada Papa Katoliklerin haklarını koruyabilmek için Putin’i Ortadoks dünyada yalnız bırakmak adına Bartholomeos’u ziyaret edip peşinden de Ortadoksluk çerçevesinde kabul edilen Gregoryen Ermenileri de Rusya tarafından kendi tarafına çekmek Putin’i yalnızlaştırmak için bir hamle yapmıştı” diye konuştu.

“PUTİN’İN 24 NİSAN’DA YAPACAĞI AÇIKLAMA ÇOK ÖNEMLİ”

Oktay, bu yaşananların Batı’ya karşı Türkiye’nin elini zayıflatıyor gibi gözükebileceğini belirterek, “Sırf Papa’nın açıklamasına kitlenirsek olayın Putin boyutunu gözardı edersek Türkiye’nin elini zayıflatır ve Hıristiyan alemini Türkiye üzerine salar. Aslında Türkiye’nin burada yapması gereken şey, bu açıklamanın birinci dereceden Türkiye’yle ilgili olmakla beraber asıl hedefin Putin olduğunu söylemek. Bu anlamda Putin’in 24 Nisan’da yapacağı açıklama çok önemli. Putin eğer Papa’nın bu hamlesini görmeyerek, Erivan’a gider ve Papa’yla aynı karede gözükürse bu Putin’in Hıristiyan aleminde yalnızlaşmasının önünü açacaktır. Putin, belki de siyasetten uzaklaştırılacak bir durumla karşı karşıya kalabilir. Putin’in yapması gereken, Türklerin elini rahatlatacak bir açıklama yaparak, Papa’nın bu üç adımlık hamlesini bertaraf etmesidir” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE’NİN BİRLEŞMİŞ MİLLETLERİ (BM) HAREKETE GEÇİRMESİ VE AVRUPA BİRLİĞİ’NDE (AB) TÜRKİYE ALEYHİNDE YAPILACAK TOPLANTILARIN ÖNÜNÜ KESMESİ GEREKİR”

Oktay, Türkiye’nin yapması gerekenleri ise şöyle sıraladı:

“Bu anlamda Türkiye’nin Birleşmiş Milletleri (BM) harekete geçirmesi gerekir. Avrupa Birliği’nde (AB) Türkiye aleyhinde yapılacak toplantıların önünü kesmesi gerekir. Bir de bu konuda Vatikan Büyükelçisini Dışişleri’ne çağırıp bu konuda yapılan izahatı daha derin bir şekilde Vatikan’a bildirmesi gerekir. Bizim Türkiye olarak yapacağımız en güzel iş bu hamlenin tamamen Putin’le Papa’nın karşı karşıya gelmesi süreci olduğunu izah etmektir.”

“1915’TE BİZ İMPARATORLUĞUMUZU, ERMENİLER YAŞADIKLARI TOPRAKLARI KAYBETTİLER”

Soykırım iddialarını yalanlayan Oktay, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“1915’te biz imparatorluğumuzu, Ermeniler yaşadıkları toprakları kaybettiler. Ermenilerin bu süreçte yaşamış olduğu acıları yok saymamak gerekir. Ama bunun bir soykırım olmadığını, Türklerin imparatorluğunu kaybetmesi sürecinde Avrupa devletlerinin yapmış olduğu bir organizasyon neticesinde Ermeniler bekledikleri sonucu alamayıp yıkıntının altında kaldığını söyleyebiliriz. Bunu soykırım olarak değil, Ermeniler üzerinden Türklerin imparatorluğunu yıkma süreci olarak görmek gerekir. 1915 olaylarının 100. yılında aslında bütün dünya Türkiye’ye karşı yapmış oldukları dayatmalardan bir netice elde edemediklerini görecekler. Bu noktada Ermenistan yalnızlaşacak. Eğer Papa’nın Putin’e karşı Ermenistan’ı tarafına çekme hamlesi gerçekleşmezse, bu sefer 24 Nisan’dan sonra Putin’le Ermenistan karşı karşıya gelecek ve bu da Ermenistan’da çok ciddi tahribat yaratacak. Ermeniler bu süreci tahribatsız geçiştirmek istiyorsa, Türkiye’ye ve Rusya’ya karşı o hamlenin ne anlama geldiğini görüp, gelecek yüzyılda da bölgede yaşamak istiyorlarsa, daha makul daha mantıklı bir zemine gelmeleri gerekir.”