Hdp Eş Genel Başkanı Demirtaş Elazığ’da
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Türkiye’deki bütün ezilenlerin, yoksulların, işçilerin, gençlerin, kadınların, çitçilerin, esnafların, iş verenin umudu olarak yola çıktıklarını ifade ederek,...
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Türkiye’deki bütün ezilenlerin, yoksulların, işçilerin, gençlerin, kadınların, çitçilerin, esnafların, iş verenin umudu olarak yola çıktıklarını ifade ederek, dağlarda kurşun sesi, ölüm korkusu değil, kuş sesi bahar havası olmasını istediklerini söyledi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Elazığ İstasyon meydanındaki mitingde yaptığı konuşmada, "Türkiye’deki bütün ezilenlerin, yoksulların, işçilerin, gençlerin, kadınların, çitçilerin, esnafların, iş verenin umudu olarak yola çıktık. Geldiğimiz noktada ise Edirne’de, Karadeniz’de, Akdeniz’de uzattığımız eli dostça tutunanlar olduk. Şimdi HDP, Türkiye’nin dört bir köşesinde aynı umudu, aynı heyecanı yaşayarak, yaşatarak, büyüterek devam ediyor. Bütün ülkede özüyle, sözüyle yürekten bir birliği sağlamak için yollardayız. Yeni bir anayasayla, özgürlükçü, sivil, demokratik bir anayasayla bütün Türkiye’de eşitliği, kardeşliği sağlamak için parti olarak seçimlere giriyoruz. Bizler her yerde darbe anayasasını, Kenan Evren cunta anayasasının yarattığı tahribatları bitirelim diye siyaset yapıyoruz ve biz parlamentoda olursak ilk işimiz yeni bir anayasa için kolları sıvamak olacak ve yeni bir anayasada her biriniz kendinizi göreceksiniz. İşte bu benim anayasam diyebileceğiniz bir anayasa yapmamız lazım” dedi.
“ÜNİVERSİTE SINAVLARINI DA KALDIRACAĞIZ”
Taşeron işçiliği tümden kaldıracaklarını aktaran Demirtaş, "Kamuda ne kadar taşeron eleman varsa tamamının HDP iktidara geldiği gün, bir ay sonra kadro alacağız. Türkiye’de yoksulluğu bitirmek için, yoksulluğu yaşamış olmak, bilmek gerekir. İşte HDP yoksulluğu yüreğinde yaşamış, hayatı boyunca işçilik, emekçilik yapmışların partisidir. Biz bu nedenle başaracağız. Bu nedenle halkın yüreğine dokunun, halkın yaşamına dokunan, halkın günlük sokaktaki, köydeki, tarladaki, bağdaki, atölyedeki yaşamına dokunan bir siyasetle ülkeyi inşallah yöneteceğiz. Üniversite sınavlarını da kaldıracağız. Okul ortalamanıza, yeteneğinize göre ve üniversitelerin özel yetenek sınavı varsa, sadece o üniversitenin özel yetenek sınavına girerek asla hiç bir gencimiz üniversite dışı kalmasın diye, sınavsız herkes üniversiteye girecek. Sizin hakkınızdı bu. Bu, size hediye değil, armağan değil, sadaka değil, sizin hakkınızdır. Bir gençlik bakanlığı kuracağız. Yani sadece gençlerin hizmetinde olan genç bir bakan da onun başında olacak" şeklinde konuştu.
“ZENGİNDEN DAHA FAZLA VERGİ ALACAĞIZ”
Türkiye’nin en büyük zenginlerinin toplansa bin kişi olmadığına değinen Demirtaş, "Türkiye servetinin neredeyse yarısından fazlası bu bin kişinin elindedir ve bunların verdiği vergi şurada çalışan taşeron işçi dediğimiz asgari ücretli var ya onun bir yıldaki gelir vergisi kadar vergi ödemezler. Siz maaş alırken peşin vergi ödersiniz. Siz maaşını devletten de alsanız özel sektörden de alsanız önce vergiyi kesiyorlar geriye kalanı size veriyorlar. Onlar gelir vergisi bile vermiyorlar. Bir sakız alsanız yine vergi veriyorsunuz. Yani maaşınızdan vergi kesiliyor, harcarken de vergi kesiliyor. Bu adaletsizliği de bitirmemiz lazım. Doğrudan ve dolaylı vergiler deniyor buna ve bunun yüzde 70’ini siz ödüyorsunuz, fakir fukara siz ödüyorsunuz. Biz zenginden daha fazla vergi alacağız. çok kazanandan daha fazla vergi alacağız ki üstümüzdeki vergi yükü de azalmış olsun" dedi.
“DAĞLARDA KURŞUN DEĞİL, KUŞ SESİ OLACAK”
Öncelikli hedeflerinin barış olacağının altını çizen Demirtaş şöyle devam etti:
"Yani dağlarımızda kurşun sesi değil, kuş sesi olsun. Dağlarımızda ölüm korkusu değil, dağlarımızda bahar havası olsun istiyoruz ve bunu inşallah en kısa sürede sağlayacağız. Asla çözüm sürecinden, barış sürecinden vazgeçmeyeceğiz. İstikrarımızı, huzurumuzu sağlayacağız ki bizler bu ülkede adil, eşit, kardeşçe bir yaşamı kuracağız ki karnımız da doysun, göç etmeyelim. Şu anda adaletsiz, eşitsizlik bir seçim yarışı içerisinde kampanyayı sürdürüyoruz. Cumhurbaşkanı bir yandan, onun küçüğü bir yandan devletin bütün imkanlarını sonuna kadar kullanıyorlar. Devletin parasıyla miting yapıyorlar. Dün burada miting yaptı. Ben sormak istiyorum. Sayın Davutoğlu, dün Elazığ’da yaptığın mitingi kendi partinin parasıyla mı, devlet parasıyla mı yaptın. Açıkla bunu. Her yere başbakanlık uçağı ile gidiyorsun, başbakanlık uçağı ile parti çalışması yapmak hem suçtur, hem de haramdır. Kul hakkıdır, kul hakkı yiyorsunuz.”
“Barajı aşacağız” diyen Demirtaş, “O baraj tarumar olarak ve Türkiye’nin ezilenleri sel gibi parlamento ya akacak. Göreceğiz. Adaletsizliklerin hepsinin hesabını soracağız" dedi.
“BAŞKANLIĞA KARŞI İSEN ÇIK AÇIKCA SÖYLE”
"AK Parti’nin kazanması başkanlık demek, hükümet ortadan kalkacak demek” diyen Demirtaş, “Ülkenin Başbakanı düşünün ki meydan meydan gezip kendini bitirmeye çalışıyor. O yüzden ona diyorum ki bize oy ver, akıllı ol bize oy ver. HDP çıksın barajı aşsın ki sende paçayı kurtar. Yoksa gideceksin, başbakanlık gidiyor. Yoksa başkanlık gelecek. Ama kendisi de bunun farkında oda biliyor ki, başkanlık gelirse kendisi gidecek. 20 küsur miting yaptı, bir tanesinde bile başkanlıktan söz etmedi Ahmet Davutoğlu. Hani başkanlığı savunuyordunuz, ağzından bir tek kelime duymadık. Sayın Ahmet Davutoğlu, başkanlığa karşı isen çık cesurca açıkça söyle. Eğer onun başkan olmasını istemiyorsan çık açıkça söyle korkma, seni başkan yaptırmayacağız de.”
Demirtaş, konuşmasının sonunda İran istihbarat güçlerinin tecavüze yeltendiği iddiasıyla kendini 4. kattan atarak intihar eden Ferinaz Hoşrevani için eylem yapan ve Kazım Muhammed’in mirasına sahip çıkan bütün İran’dakiler selam gönderdi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.