Eski Bbp Genel Başkanı Topçu’dan 7 Haziran Seçimleri Öncesi Çağrı:
Yerli Düşünce Derneği Onursal Genel Başkanı ve eski Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Yalçın Topçu, 7 Haziran seçimleri öncesi çağrıda bulunarak, "Devletimiz ve milletimiz güçlü bir iktidar ile yolun...
Yerli Düşünce Derneği Onursal Genel Başkanı ve eski Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Yalçın Topçu, 7 Haziran seçimleri öncesi çağrıda bulunarak, "Devletimiz ve milletimiz güçlü bir iktidar ile yoluna ve hedeflerine devam etmelidir" dedi.
Yalçın Topçu yaptığı yazılı açıklamada, milli iradenin önemini vurgulayarak, şu çağrıda bulundu:
"MEDENİYET COĞRAFYAMIZDA DURUM
Medeniyet coğrafyamız üzerinde yaşayan toplumların kaderinin kanla karartılmak istendiği günler yaşıyoruz. Bölgemiz bir kez daha tarihinin en keskin dönemecinden geçmekte ve emperyalist güçler, Müslüman yurtlarını ateşe boğma emellerini fütursuzca gerçekleştirmektedir.
Medeniyet coğrafyamız, bir asırdan beri zalim bir dünya düzeninin pençeleri arasında can çekişmektedir.
Son derece ağır şartlar altında bulunan bölgemizde arzu edilen istikrar ancak yeni bir medeniyet tasavvuru üzerinde tam ittifak etmekle mümkün olacaktır.
MİLLÎ İRADENİN ÖNEMİ
Milletin, ülkenin ve demokrasinin kazanımları her türlü menfaatin üzerindedir. Millete istinad etmeyen hiçbir çaba ya da teşebbüsün başarılı olma şansı bulunmamaktadır.
Geçmişte olduğu gibi bugün de millet iradesini hazmedemeyenler gaflet içindedir. 31 Mart Hadisesinde, İstiklal Mahkemelerinde, Tek Parti İktidarında, 27 Mayıs, 12 Eylül ve 28 Şubat darbe dönemlerinde millet iradesine karşı taarruz etme cüretinde bulunanların davranışı insanımızın gönlünde karşılık bulmamıştır.
Hakka, halka ve tarihe hesap verme mesuliyetinden yoksun, küresel güç merkezlerinin himayesinde ülkemizin istikrarıyla oynamayı misyon edinen kesimler bilmelidir ki bir ülkede hak, hukuk ve demokrasi emperyalistler eliyle değil, emperyalizme geçit vermeyen milletin sarsılmaz iradesiyle kuvvet kazanır.
İktidarlar sandıkla gelip, sandıkla gideceklerdir. Devleti yönetme hakkı yalnızca millî iradeden yetki almış siyasetin işidir.
TÜRKİYE’NİN İSTİKRARI
92 yıllık tarihi iç çatışma, anarşi ve darbelerle dolu olan Türkiye Cumhuriyeti, son yıllarda büyük bir istikrar yakalayarak bölgesinde ve dünyada yükselen bir değer olarak yoluna devam etmekte ve bu durum küresel güç merkezlerini rahatsız etmektedir.
En zor zamanlarda bile Malazgirt, Niğbolu, Çanakkale ve Sakarya gibi eşsiz destanlar yazmasını bilen bir milletin çelik iradesi karşısında müstemlekeci zihniyetlerin eriyip yok olacağına inancımız tamdır.
Bu sebeple ülke ve millet istikrarını sekteye uğratacak yanlış adımlardan sakınılması konusunda dâhilde herkesi sağduyu ve dikkate davet etmeyi görev addediyorum.
ÇÖZÜM SÜRECİ VE DEMOKRASİ
Türkiye, çözüm sürecindeki samimi ve kararlı duruşuyla bütün dünyada örnek alınabilecek bir toplumsal uzlaşı modeli sergilemiştir. Bunu, insan hakları ve demokrasimiz adına büyük bir kazanım olarak değerlendiriyoruz.
Bizim için tarihin derinliklerinden gelen yüce milletimizin bekası ülkemizin millî birlik ve bütünlüğü dünyevî her şeyden daha önemlidir.
Çözümü “bölücü etnik terör”de gören şer güçlere karşı devletin etkin mücadelesi ve bir B planı olması gerekliliğini bir kez daha hatırlatıyoruz.
Hepimize düşen görev çözüm süreci ile birlikte ulaşılan hoşgörü ve güven ikliminin ehemmiyetini bilmek ve birlik beraberlik ruhu içerisinde davranmaktır.
Bu şuur ile hareket edildiği sürece ebed- müddet olduğuna inandığımız devletimizin temeli bin yıldan beri sahip olduğumuz ortak iman, tarih ve ruh kökü üzerinde ziyadesiyle sağlamlaşmış olacaktır.
YENİ ANAYASA VE BAŞKANLIK SİSTEMİ
Türkiye Cumhuriyeti hükümet sisteminin bir asırdan beri katı bir bürokrasi anlayışından öteye gidememiş olmasında millet iradesinden uzak, dar çevre egemenliğine dayalı yönetim anlayışı ile demokratik performansı düşük koalisyon hükumetlerinin rolü büyük olmuştur.
Zayıf koalisyonlara gebe mevcut sistem ülkemizin reflekslerine ve gelecekteki ihtiyaçlarına cevap üretmekten uzaktır.
Tıpkı bir peyk gibi bizi dünya devletleri karşısında etkisiz bırakan hâlihazırdaki hükümet sistemi modelinde ısrarcı olmanın ülke ve millete yararı bulunmamaktadır.
7 Haziran seçimleri ile beraber Türkiye için çağın ihtiyaçlarına cevap verebilecek yeni bir anayasa hazırlamanın, bunun neticesinde sosyal ve toplumsal bünyemizle uyumlu, medeniyet hedeflerimize hizmet edebilecek güçlü bir başkanlık sistemi modeline geçiş yapmanın ülke ve milletimiz lehine önemli sonuçlar doğuracağına inanıyoruz.
7 Haziran 2015 tarihinde gerçekleştireceğimiz seçimler ülkemiz geleceği için ciddi önem arz etmektedir. Milletimiz bilmelidir ki bu seçimlerde vereceğimiz her bir oy, medeniyet coğrafyamızdaki mazlum ve mağdur milletler adına da verilmiş olacaktır. Ülkemiz siyasetindeki istikrar ve güven mazlum milletlerin geleceği için de çok önemlidir. Devletimiz ve milletimiz güçlü bir iktidar ile yoluna ve hedeflerine devam etmelidir".
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.