Elibol: "Çözüm Sürecine Ülke Olarak Sahip Çıktık"
AK Parti Ankara Milletvekili Adayı Nuri Elibol, "Ankara’da oturdukları yerde ‘gerekirse hepimiz şehit oluruz’ palavraları atanlar var. Hadi biriniz getirin çocuğunuzu beraber gidelim. Kürtler için pal...
AK Parti Ankara Milletvekili Adayı Nuri Elibol, "Ankara’da oturdukları yerde ‘gerekirse hepimiz şehit oluruz’ palavraları atanlar var. Hadi biriniz getirin çocuğunuzu beraber gidelim. Kürtler için palavraları atan HDP’li milletvekillerinin çocukları da dağda yok. Onlar da Kürtleri istismar ediyorlar. Bugün 35 tane HDP’li milletvekili var, hangisinin çocuğu dağda. Hepsinin çocukları Amerika’da, İngiltere’de, Kıbrıs’ta en güzel yerlerde eğitim görüyorlar" dedi.
AK Parti Ankara 2. Bölge Milletvekili Adayı Nuri Elibol, Türkiye Gaziler Vakfı’nın İstanbul’un Fethi’nin 562. yılı nedeniyle düzenlediği etkinliğe katılarak şehit yakınları ve gazilerle bir araya geldi. Kendisinin de emekli bir asker ve bir gazi ağabeyi olduğunu belirten Elibol, “Kardeşim de astsubaydı, 30 yaşında Eruh’ta bir mayına bastı ve gazi oldu. Mayın onu öldüremedi ama onu geçen sene kanserden kaybettik. Gaziliğin ve şehitliğin ne demek olduğunu çok iyi bilen birisiyim. Benim kardeşim ve ben görev yaparken anneciğimin neler yaşadığını çok iyi biliyorum Birçok çalışma arkadaşını terörle mücadelede şehit vermiş, o acılara şahitlik yapmış birisiyim” dedi.
Gazilerin ve şehitlerin bu ülkenin şerefi ve onuru olduğunu belirten Elibol, “Bizim gazilerimiz, şehit yakınlarımızdan isteyeceğimiz hiçbir şey yok, onlar bize en değerli şeylerini verdiler. Bu ülkenin gerçek sahipleri konusunda bir sıralama yapıldığında ‘ben bu ülkenin gerçek sahibiyim’ diyebileceklerin en başında gazilerimiz ve şehitlerimiz gelir” açıklamasında bulundu.
“GAZİMİZ VE ŞEHİT YAKINIMIZ BU ÜLKEDE BİR SIKINTI YAŞARSA BU HEPİMİZİN AYIBIDIR”
Ülkelerin kaderlerini yazan, çizen insanların çok önemli olduğunu ve dünyanın en güçlü silahının ölümü göze almış askerler olduğunu kaydeden Elibol, “Ölüme meydan okuyabilen, ölüme gülerek gidebilen, şehadet mertebesine inanan, ülkesi ve vatanı için şehit olmayı göze alan insan dünyanın en güçlü silahıdır. Ben buna meslek hayatımda şahitlik ettim. Ölümden korkmayan bir asker tahmin edemeyeceğiniz önemli şeyler yapar ve onunla hiçbir teknolojik silah baş edemez. Biz kendi askerlerimizin şehadet mertebesine inanmasını çok önemseriz. Her askerimiz şehadet mertebesine gülerek gitmek ister ama arkada da bıraktıklarından emin olmak ister. Biz ülke olarak bu ülkenin savunmasında görev alacak, topraklarını koruyacak, bu ülkenin istiklalini, bayrağını koruyacak tüm gençlerimizin bu mertebelere güle oynaya gidebilmelerini sağlamak için elimizdeki mevcut kıymetlere sahip çıkmamız lazım. Gazimiz ve şehit yakınımız bu ülkede bir sıkıntı yaşarsa bu hepimizin ayıbıdır. Şehidine, gazisine ve yakınlarına sahip çıkmayan bir ülkenin istiklalinden ve geleceğinden endişe duyarım” diye konuştu.
“BİZ ÇÖZÜM SÜRECİNE ÜLKE OLARAK SAHİP ÇIKTIK”
Gazilerin ve şehit yakınlarının kendilerinin istismar edilmesine ve siyaset malzemesi olarak kullanılmasına izin vermemesi gerektiğini belirten ve çözüm süreci konusunda bilgi veren Nuri Elibol, “Şehitler ve gaziler bu memleketin ortak değerleri, siyasetin üstündeler. Bizim terörle mücadelede denemediğimiz yol ve yöntem kalmadı. 40 bin tane şehit verdik. Bir ekip iktidara geldi, ‘bunun başka bir çözüm yolu var mı acaba’ dedi. Ölerek, öldürerek bulunan bir yöntemin olup olmadığını buldular. 3 yıldır şehit cenazesi gelmiyor, fena bir şey mi? Ankara’da oturdukları yerde ‘gerekirse hepimiz şehit oluruz’ palavraları atanlar var. Hadi biriniz getirin çocuğunuzu beraber gidelim. Herkes palavra atıyor. Kürtler için palavraları atan HDP’li milletvekillerinin çocukları da dağda yok. Onlar da Kürtleri istismar ediyorlar. Bugün 35 tane HDP’li milletvekili var, hangisinin çocuğu dağda. Hepsinin çocukları Amerika’da, İngiltere’de, Kıbrıs’ta en güzel yerlerde eğitim görüyorlar. Bu bir kısır döngü, çocuklarımız ölüyor, bunu çözmemiz lazım. Mustafa Kemal’in söylediği gibi eğer savaş kaçınılmazsa yapılır. Savaş kaçınılmazsa yapılır, aksi takdirde cinayettir. Hiçbir yol ve yöntem kalmadıysa başvurulacak yöntemdir. Ama hükümetin yürüttüğü çözüm süreci bize şunu gösterdi, başka yol da varmış. Bir karış toprak mı verdik, bir tane çakıl taşı mı verdik. Bazıları Öcalan’ın serbest bırakılacağı yönünde dedikodu yapıyorlar. 40 bin insanın sorumlusunu biz nasıl serbest bırakırız. Biz vebalini veremeyiz bunun. Bu Sayın Cumhurbaşkanımıza soruldu, ’40 bin çocuğun anasının babasının rızasını almadan kimse onu o delikten çıkartamaz’ dedi. Birileri bunlar üzerinden siyaset yapıyor, buna izin vermeyin. Çözüm süreci artık devletin Milli Güvenlik Kurulu bölgelerine girmiş bir devlet politikası haline gelmiştir. Biz çözüm sürecine ülke olarak sahip çıktık, inşallah daha fazla askerimiz ve polisimiz şehit olmadan ve daha fazla paramız harcanmadan bu işi çözmenin derdindeyiz. Kuzu postuna bürünmüş sırtlanlar önümüzde engel olmasa bu işi daha da kolay çözeriz. PKK’nın sözcülüğüne soyunan, bazı medya organları tarafından ellerine sazlar verilerek barış elçisi gibi taktim edilen kişiler bize engel olamayacak” şeklinde konuştu.
ŞEHİT YAKINI VE GAZİLERE TANINAN HAKLAR
2013 yılında çıkarılan torba kanun ile şehit yakınları ve gazilere yeni haklar getiren bir dizi düzenlemenin yasalaştığını hatırlatan Elibol, “Şehit yakınlarına iki, malul olanlara bir istihdam hakkı verildi. Ayrıca, terör mağduru sivil vatandaşlardan hayatını kaybedenlerin yakınlarına veya malul olanlara da kamuda bir istihdam hakkı verilmesi öngörüldü. Bir yıl içinde 11 bin 797 şehit ve gazi yakını işe yerleştirildi. Ücretsiz seyahat hakki sağlandı. Ekim ayından bugüne kadar 82 bin 639 şehit ve gazi yakınına ücretsiz seyahat kartı dağıtıldı. Malul ve şehitlerin eğitim ve öğretime devam eden çocuklarına, her yıl SGK tarafından eğitim ve öğretim yardımı yapılmakta, 2014-2015 eğitim ve öğretim döneminde kişi başına yıllık, ilköğretimde (1-8. sınıflar için) 1.154,97 lira, lisede 1.732,46 lira, yüksekokulda 2.309,94 lira ödendi. Şehit ve gazi çocukları özel öğretim kurumlarından ücretsiz yararlanıyor. Şehit yakını, gazi ve gazi yakınlarına 2015 itibariyle 86 bin liralık 20 yıl vadeli faizsiz konut kredisi verilmeye başlandı. Kardeş çocukları askerlik hizmetlerinden muaf tutuluyor. Elektrik kullanımında yüzde 40 ve suda yüzde 50 indirim sağlanıyor. Şehit yakınları 18 Mart Şehitler Günü’nde idari izinli sayılıyor” dedi.
“ANKARA SAVUNMA SANAYİNİN ÜSSÜ OLACAK”
Ankara’nın savunma sanayinin başkenti haline getirileceğini ifade eden Nuri Elibol, “Biz geldiğimizde savunma sanayinde yerlilik oranı yüzde 20’lerdeydi, bunu biz 154’e çıkarttık. Bu oranı yüzde 80’lere çıkartacağız ve savunma sanayi ile ilgili tüm yatırımlarda Ankara üs bölgesi olacak. Hem Türk dünyasına hem de İslam dünyasına üretilip ithal edilecek tüm sanayi araç gereçleri Ankara’da üretilecek. Sanayi konusunda Ankara’yı kimse küçümsemesin, burayı savunma sanayinin merkezi haline getirip Ankara’yı uçuracağız. Tarım ve hayvancılıkta da teşviklerimiz devam edecek. Ankara’nın üç tane sacayağı olacak, bir tanesi turizm, bir tanesi tarım ve hayvancılık, diğeri ise sanayi. Akyurt bölgesinde yapılacak uluslararası fuar alanı da savunma sanayimizin dünyaya açılan penceresi olacak” diye konuştu.
8 Haziran sabahından sonra Ankara’nın temel hedefleri için çalışmalara başlayacaklarının altını çizen Elibol, "Kızılay-Havaalanı metrosu bir an evvel başlayacak. Kızılay’dan insanların havaalanına metro ile rahatça gidip gelmeleri ve bu metro hattının bir ucunun hafif raylı sistem olarak Çubuk’a uzatılması için büyük bir çaba harcıyoruz. Önemli hayallerimizden birisi, seçimden önce temelini attığımız Akyurt bölgesindeki uluslararası fuar alanı. Bu fuar alanının en kısa zamanda bitirilmesini ve uluslararası fuarcılığın bir merkezi haline gelmesini istiyoruz. Dünyada savunma sanayi fuarları iki yerde açılıyor, bu fuar inşallah dünya savunma sanayi fuarlarının yapıldığı üçüncü yer olacak. Keçiören metrosunun bir an evvel tamamlanarak hizmete açılmasını istiyoruz. Dikmen gibi metro yapamayacağımız yerlere Yenimahalle Şentepe’ye yaptığımız gibi teleferik ulaşımını sağlayacağız. Ankara için kurduğumuz hayallerimizden birisi olan İmrahor Vadisi’nin bir rekreasyon alanı, cazibe merkezine dönüştürülmesini hedefliyoruz. Etrafında otellerin, eğlence merkezlerinin olduğu hareketli bir yer haline getireceğiz. Ankapark’ı hizmete açacağız. Ankara’da Büyükşehir Belediyesi sınırları içine giren bütün ilçelerde köylere kadar su, kanalizasyon, arıtma, yol çalışmalarını hızlandıracağız. Ankara’yı turizm kenti haline getireceğiz ve tarım ile hayvancılığın geliştirilmesini sağlayacağız" açıklamasında bulundu.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.