Demirtaş’tan Duruşma Salonu Önünde ’Soma Davası’ Açıklaması
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Soma davasının görüldüğü duruşma salonu önünde yaptığı açıklamada, “Şu küçük mahkeme salonundan 301 madenci şehidimize dair hep...
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Soma davasının görüldüğü duruşma salonu önünde yaptığı açıklamada, “Şu küçük mahkeme salonundan 301 madenci şehidimize dair hepimizin vicdanını rahatlatacak bir adaletin çıkmasını beklemek haksızlık olur” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 tarihinde yaşanan ve 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciası davasının görüldüğü Akhisar’daki duruşma salonu önünde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Demirtaş, “Yaklaşık bir yıl önce Manisa’da insanlık tarihine geçen bir katliam yaşandı. 301 maden işçisi burada alenen açık bir şekilde katledildi. Bunu biz iş kazası demedik. İş kazası demenin de bu katliamı örtme anlamına geleceğini hep söyledik. Tabii ki bütün Türkiye’nin 7’den 70’e hepimizin yüreği Soma’da madenci şehit aileleriyle birlikte attı. Hepimizin aklı, yüreği gönlü burada. O katliamın ilk duruşması gerçekleşiyor. Belki bu mahkeme salonunda mahkeme heyetinin yapabileceği elinden gelen bir yargılamayla iyi kötü bir adalet çıkarmaya çalışacaklar. Fakat buradaki yargılama en mükemmel şekilde yapılsa ve sanıklar hak ettikleri cezayı tümden alsalar dahi Soma katliamının hesabı soruldu anlamına gelmeyecek. Adaletin yerini bulduğu anlamına gelmeyecek. Nihayetinde içeride yargılanan sanıklar sadece bütün bu olup bitenlerden tek sorumlu değildir. Bu ülkenin başbakanı 301 maden işçisinin katledilmesine, ‘Bu işin fıtratında var.’ diyebilmiştir. Enerji bakanı koltuğunu terk etmeyi, istifa etmeyi kendine zul görmüştür. Tek bir siyasetçi bugün sanık sandalyesinde değildir. Tek bir siyasi sorumlu hesap verme makamında değildir. Daha da acısı halen bu dakikalarda bile Türkiye’de benzer iş cinayetleri katliamları yaşanması riskiyle karşı karşıyayız. Dolayısıyla şu küçük mahkeme salonundan 301 madenci şehidimize dair hepimizin vicdanını rahatlatacak bir adaletin çıkmasını beklemek haksızlık olur“ dedi.
“KİM SORUMLUYSA KESİNLİKLE HAK ETTİKLERİ CEZALARI ALMALILAR”
Suçluların cezalarını mutlaka çekmesi gerektiğini vurgulayan Demirtaş, konuşmasına şöyle devam etti: “İşçiler emekçiler üzerindeki siyasetini getirip buradaki 3 yargıcın omzuna yüklemek de haksızlık olur. Bunu gidermek sadece mahkemenin boynunun borcu değildir. Elbette sanıklar kesinlikle cezasız kalmamalı. Kim suç işlediyse bu suçun ortaya çıkmasında katliamın ortaya çıkmasında patronundan müfettişine kim sorumluysa kesinlikle hak ettikleri cezaları almalılar. Adalet bu gibi katliamlarda kapsamlı bir soruşturmayı, kapsamlı bir yüzleşmeyi beklemektedir. Bizler de muhalefet olarak siyasetçiler olarak kendi payımıza bu adaletin gerçekleşmesi, bu adalet arayışçılarının duygularının yanında olduğumuzu belirtmek için buradayız. Biz de bütün muhalefet olarak kendi sorumluluğumuzu, kendi payımızı bu tür cinayetlerde görmeliyiz. Yeterince mücadele edemediğimiz için işçilerin, emekçilerin hakları onların mücadeleleri konusunda yeterince örgütleyemediğimiz için etkili muhalefet yapamadığımız için biran önce bu sistemi değiştirip, dönüştüremediğimiz için bizler de sorumluyuz. Adalet eğer kapsamlı bir şekilde yüzleşmeyle gerçekleşecekse bizler de kendi gerçeğimizle yüzleşmek zorundayız. Türkiye’deki çalışanların, işsizlerin yoksulların, emekçilerin, haklarını hukuklarını çok daha fazla örgütlü olarak el ele verip savunmak zorundayız. İktidarlar aksi takdirde paraya, güce tapmaktan vazgeçmeyecektir. Bu iktidarı bu anlayışı alaşağı etmenin yollarını bulmak zorundayız. Türkiye’de ezilenden yana olmak gerektiğini söylüyoruz. Soma’da bu adalet arayışı vicdani bir duruştur. Çok ahlaki bir duruştur. Acılı aileler yara henüz bu kadar sıcakken elbette ki tepkilerini gösterecekler. Yetkililerin de anlayışlı olması lazım. Mahkemenin de anlayışlı olması lazım. Yara çok sıcak. Kolay kolay kapanacak bir yara değil. Soma aileleri arasında toplumsal dayanışmayı güçlendirmemiz lazım. İnşallah buradan el birliğiyle bir yüzleşme çıkartırız. Kendi sorumluluklarımızın farkına varmalıyız. “
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.