Demirtaş: “Davutoğlu, Kendi Kendini Yok Etme Kampanyası Yürütüyor”

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisi tarafından Konya’da düzenlenen mitingde partililere hitap etti. Demirtaş, “AK Parti kendi kendini yok etme kampanyası yürütüyor” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Konya Şehir meydanında partililere hitap etti. Demirtaş, konuşmasında, 7 Haziran akşamı aynı coşkuyu bütün Türkiye’de yaşayacaklarını belirterek şöyle konuştu: "Elbette 7 Haziran seçimleri sıradan partiler arası yarış olmaktan çıktı. Bu seçimde ülkemizde demokrasiyi geliştirecek, toplumsal barışa adım atacak bir tercih var. HDP, yani sizin partiniz o tercihi büyütmek, umudu büyütmek için gece gündüz yollarda. Bir de adına ileri demokrasi, yeni Türkiye dedikleri ama gece gündüz bir tek kişiyi başkan yapmaya çalıştığı bir parti var. Ülkemize diktatörlük sistemini, ileri demokrasi adı altında yutturmaya çalışan bir parti var. Biz istiyoruz ki, bunca acısına sıkıntısına rağmen artık geldiğimiz noktada geri gidiş olmasın. Artık bu ülkede taş üstüne taş konulmuşsa, olumlu olarak ne yapılmışsa onları da sahiplenerek geleceğimize bakalım istiyoruz. Tek bir adamın kendi ikbali, istikbali, çıkarları, hırsları uğruna ülkemizi felakete sürüklemesine izin veremeyiz."

AK Parti’nin şu an bir kişiyi başkan yapmak için uğraştığını anlatan Demirtaş, şunları söyledi: "Başka da hiçbir vaatleri yok. Sayın Davutoğlu, bugüne kadar meydanlarda ben başkanlığı savunuyorum diyemedin ama biliyoruz ki, bir kez daha siz seçilirseniz, AK Parti tek başına iktidar olursa bu ülke için vaat ettiğiniz hiçbir şeyi yapma şansınız yok. Çünkü başkanlık sistemi gelirse ortada hükümet kalmayacak. Başbakanlık sistemi ortadan kalkacak. Kendi kendini yok etme kampanyası yürütüyor. Biz, 1980 darbesinden bu yana, 82 darbe anayasası ile köleliği mahkum edilmiş Türkiye olarak bunu hak etmediğimizi göstermek istiyoruz. Geleceğimize korkmadan, kaygılanmadan bakarak yürümek istiyoruz. Yıllarca bütün kimliklerimizi, Araplığımızı, Kürtlüğümüzü, başörtümüzü, inancımızı devlete tehdit olarak kabul ettiler. Tek bir demokrasi adına çözebildikleri sorun yok. 2002 yılındaki, yani kendilerini iktidara taşıyan seçim beyannamesindeki demokrasi vaatlerinin hangisini yerine getirdiler. 13 yıldır vaatleri olan yeni anayasayı yapmadılar. Alevi sorunu, AB, Ermeni, Kıbrıs meselesi, hangisini çözdüler. İfade, basın özgürlüğü, hangisi çözüldü. Bunlar halktan güçlü destek aldı. Yüzde 52’ye kadar geldiler ve bu desteği iyi kullanmadılar, toplumun yararına kullanmadılar."

Demirtaş, bazı iktidarların gücü iyi kullanamayacağını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Gücünün kıymetini bilmeyen iktidarlar, halk tarafından denetlenmezse, halk bunları cezalandırmazsa ortaya felaket çıkar. 7 Haziran’da bir ilacımız var. Onun adı HDP. Genç arkadaşlarım, ülkemizi gelecekte ve şimdiden sizler yöneteceksiniz. Eğer sizler de bu gidişe dur demek istiyorsanız, işsizlik, açlık ve yolsuzlukla mücadele etmek istiyorsanız, işim olsun, barış olsun, kardeşlik olsun diyorsanız tam da sizin için HDP bu yolu açan en güçlü dinamiktir. Biz, aslında 2 ana başlık üzerine seçim beyannamemizi oluşturduk. Biri gençler, ücretsiz eğitimden üniversiteye sınavsız girişe kadar. İkinci ayak kadınlar. Toplumun onuru gururu kadınlar HDP’nin de yarısıdır. HDP’deki en güçlü mücadeleyi yürüten en cefakar olan kadın arkadaşlar veya siyasette olan kadınlar, bir bütün olarak hepinizi kadın kimliğinizle ülkeyi yönetmeye davet ediyoruz. Artık ülkenin yarısı kadın ise parlamentonun da yarısı kadın olmalı. En çok da size güveniyoruz. Allah mazlum ve ezilenden yanadır dedik ve 81 ilde aynı duygularla yola çıktık. Biz hakikiyiz. Halkın bizatihi kendisiyiz. Biz halkın içinden çıkmış siyasiler değiliz, halen halkın içindeyiz."

Toplumun bütün kesimlerinin neredeyse 7’den 70’e ciddi sorunları olduğunu anlatan Demirtaş, sözlerine şöyle devam etti:

"Biz ülke olarak yoksul değiliz. Kutuplarda, çölde kurulu bir ülke değil Türkiye. Dünyada çok az bulunan bir coğrafyada yaşıyoruz. Mesele, bu zenginliği nasıl kullanacağınız meselesidir. Bugüne kadar iktidarlar toplumu tümüyle tekleştirmeye çalıştı. Her şeyi tek bir potada buluşturmayı devletin birliği için tek garanti olarak gördü. Oysa bu yanlış bir politikadır. Toplum farklı mezheplerden oluşabilir. Bunları nasıl bir arada yaşatacağız meselesidir. Bunun formülünü uzaklarda aramaya gerek yok. Geçmişimize, medeniyetimize bakarak bütün bu problemleri güncelleyerek yenebiliriz. Kürt, Türk ortak yaşayabiliriz. Kazandığımızı ülkenin bütün kazancını adaletli bölüşerek yoksulluğu, işsizliği önleyebiliriz. Eğer HDP sizlerin desteği ile parlamentoda olursa daha güçlü olacak ve bunları gerçekleştirecek. Bunları yapmak zor değil. Bunları yapmak sizin elinizde. O mührü HDP’ye bastığınızda Türkiye’nin kaderi değişecek. Siyasi rekabeti bizler yapıyoruz, sizler kardeş olacaksınız, el ele yürüyeceksiniz. Bazı yerlerde mitinglerimiz engellenmeye çalışılıyor. Erzurum valisine çağrı yapmak istiyoruz. Birçok ilde miting yaptık ve sıkıntı olmadı. Çünkü her yere HDP’nin selamını götürüyoruz. Erzurum’a da ülkemizin kardeşliğini güçlendirmeye gideceğiz. O nedenle kimse kaygılanmasın. Erzurum valisinin de kaygılanmasına gerek yok. Biz bu tuzağa düşmedik düşmeyeceğiz. O nedenle 7 Haziran’da HDP kazanacak.”