Bakan Yıldız Res’lerle İlgili Konuştu
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, rüzgar enerjisi santralleri (RES) ile ilgili olarak, “Kime zararı var diye baktık ama ithal doğalgazın ne kadar olduğunu, ne tür bağlantılar yapıldığıyla...
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, rüzgar enerjisi santralleri (RES) ile ilgili olarak, “Kime zararı var diye baktık ama ithal doğalgazın ne kadar olduğunu, ne tür bağlantılar yapıldığıyla ilgili bizler uğraşıyoruz. Çevre hassasiyetimiz bize söyleyenlerden daha az değildir tam tersi daha fazladır. Biraz fazla para harcadınız mı çevreyle alakalı hassasiyetleri korumuş olursunuz” dedi.
Bir dizi açılış ve temaslarda bulunmak üzere AK Parti İzmir İl Başkanlığı’nı ziyaret eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, ziyaretinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Karaburun ilçesinde halkın RES’leri istemediğine ilişkin soruya Yıldız şöyle cevap verdi:
“Yerine kadar gittim. Kime ne zarar veriyor diye. Eğer yerleşim bölgelerinin yanında olsa bunla alakalı söylenenleri anlayacaktım ama ne kesecek ağaç ne tarım arazisi var. Allah’ın lütfettiği bir rüzgar var. Kime zararı var diye baktık ama ithal doğalgazın ne kadar olduğunu, ne tür bağlantılar yapıldığıyla ilgili bizler uğraşıyoruz. Yerli kaynakları artırmak için her birimizin gayret göstermesi lazım. Enerji sektörü projeleri çevreye rağmen değil çevreyle beraber yapılan projelerdir. Çevre hassasiyeti bize söyleyenlerden daha az değildir tam tersi daha fazladır. Biraz fazla para harcadınız mı çevreyle alakalı hassasiyetleri korumuş olursunuz. Tekrar o dosyayı inceleyeceğim. Hem yenilebilir enerji kaynaklarından vazgeçmeyelim hem çevremizden taviz vermeyelim. Nerelerde uyum içerisinde oluyorsa dikkate alalım.”
“ALLAH BİZİM ÜLKEMİZE VERMİŞ”
Rüzgar santrallerinin geçen yıl yapılmış olmasından dolayı 850 milyon dolarlık daha az doğalgaz ithal edildiğini ifade eden Yıldız, “Bu para hepimizden çıkan paradır. Biz ne kadar az doğalgaz parası verirsek o kadar iyi olur. Allah bizim ülkemize vermiş. Öyle imkanları olmayan ülkeler var. Su akmayan ülke var. Rüzgarı olmayan ülke var. Her ülkenin avantaj ve dezavantajları farklı. Türkiye enine boyuna düşündü hangi kaynakları nerede harekete geçireceğine baktı. 8 bin 484 kilometre kıyı şeridimiz var. 46 tane enerji santrali müracaatı var. Enteresandır, 46 tane itiraz var. Bunları bir şekliyle yapmak zorundayız. 37 bin megawatt Almanya’da rüzgar santrali var. Onlar yaparken herhangi bir sıkıntı olmuyor. Çevreden vazgeçmeyiz. Çevre hassasiyetlere itina gösteririz. Bir yandan da Türkiye’nin kalkınmasını yerli ve yenilebilir kaynaklardan yapabilmemiz lazım. Toplumsal hassasiyetin de oluşması lazım. Çevrecilere niçin Türkiye’de yapılan nükleere karşı çıkıyorsunuz da sınıra 11 kilometre olan Ermenistan’dakine karşı çıkmadıklarını sordum; ‘iyi hatırlattınız bir de ona karşı çıkalım’ dediler. Ülkemiz için açık sözlü şeffaf ve dürüst olacağız. Enerji bakanı için en kolay telefonun başına geçip iş kahvesini ısmarlayıp doğalgaz sipariş etmesidir ama işin kolaycılığına kaçmayacağız” diye konuştu.
YILDIZ’DAN KANSERLİ ÜYEYE SÜRPRİZ TELEFON
Ziyaretinde AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican’ın lenf kanseri bir parti üyesinin çok istemesine rağmen 24 Mayıs’ta yapılacak Başbakan Davutoğlu mitingine katılamayacağını söylemesi üzerine Yıldız, lenf kanseri parti üyesi Gürbüz Aşkar’ı aradı. Kendisine acil şifalar dileyen Yıldız, “Sağlığından önce ülkeyi düşünüyorsun” derken, yakın zamanda kendisini ziyaret edeceklerini belirtti.
“BİZ ‘VAR’LARI PAYLAŞMAYA HAZIRIZ”
Güçlü iradenin AK Parti ile beraber 7 Haziran sonrasında da aynen devam edeceğini kaydeden Yıldız sözlerini şöyle sürdürdü:
“Vatandaşımızın sağduyusuna ve sezgilerine güveniyoruz. Türkiye her ne kadar vaatlere her ne kadar soyut bir kısım cümlelere yalnızca sırtını oturduğu sandalyeye dayayarak, başka hiçbir şekilde sırtında yumurta küfesi taşımadan söylenen cümlelere kanmayacaktır. Biz icraatlarımızla, yaptıklarımızla bütün bunları anlatarak dolaşıyoruz. Türkiye’de ‘yok’un paylaşıldığı çok zaman oldu. AK Parti ile beraber ‘var’lar paylaşmaya başlandı. Biz ‘var’ı paylaşmaya inşallah hazırız. Bir kısım kopya işlerle şirin görünmeye çalışarak vatandaşlarımızın aldatılamayacağını bir kez daha görmüş olacağız. Türkiye hem beyni, hem aklı, hem de bütün bünyesiyle beraber büyüdü. Obez bir büyüme gerçekleşmedi. Vatandaşlarımızın iyi niyetlerini istismar ederek kandırmacalar eskiden olabilirdi ama şimdi asla olmayacak ve icraata bakılacak.”
“ARKADAŞ OKUMA ÖZÜRLÜYSE HESABINI VERECEK BİZ DEĞİLİZ”
Yıldız, CHP’li milletvekilinin Soma’da hayatını kaybeden madencilerin aileleri için toplanan paralarla ilgili açıklamasına ilişkin, “Yalnızca bir arkadaşın, bir milletvekilinin fitne çıkarmasından kaynaklı lüzumsuz sualin gereksiz cevabı verilmez. Bunlar gizli kapaklı konular değil. Arkadaş okuma özürlüyse hesabını verecek olan biz değiliz. Her biri yayınlandı, hesaplara para yatırıldı. Hesabına para yatırılan değerli madenci kardeşim seslenmiyor da ona ne oluyor. Acıyı bize mi tarif edecekler? Acıyı çeken biziz. Kardeşlerimizin acısını bir nebze olsun hafifletmek için yaptığımız işlemdir. Kafa karıştırmaya yönelik fitne hareketine vatandaş elinin tersi ile iter” dedi.
“YARISI KAPATILDI”
Yıldız, kapatılan maden ocağının devlet tarafından işletilip işletilmeyeceği yönündeki soruya ise, “Oranın devletle işletme konusu söz konusu değil. İş güvenliği alakalı şartı yerine getirmek kadıyla özel sektör tarafından işletilecek olan konuladır. O arkadaşların şunu da söylemesi lazım. Türkiye’deki yer altı madenciliğin yarısı kapatıldı. Şırnak’ta üç madenci hayatını kaybetti. Soru sormaya kalktılar ama baktılar bizim kapısını mühürlediğimiz maden ocağı. Oradan istihdamın iş güvenliği ile birlikte artması lazım” diye cevap verdi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.