Abdulhamit Gül, Kılıçdaroğlu’nun Seçim Vaatlerini Eleştirdi
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdulhamit Gül, CHP programının Türkiye gerçeğiyle bağdaşmayan, farlı bir evrende yaşıyormuş gibi bir seçim vaadinin olduğunu belirterek, “CHP imam hatip liselerini ka...
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdulhamit Gül, CHP programının Türkiye gerçeğiyle bağdaşmayan, farlı bir evrende yaşıyormuş gibi bir seçim vaadinin olduğunu belirterek, “CHP imam hatip liselerini kapatmayı vaat ediyor” dedi.
Abdulhamit Gül, yaptığı çakılmada, çözüm sürecinin garantisinin AK Parti olduğunu, CHP’nin seçim vaatlerinin gerçekle bağdaşmayan hayali vaatlerden oluştuğunu, mevcut parlamenter sistemin Türkiye’ye dar geldiğini, Türkiye için en uygun sistemin başkanlık sistemi olduğuna dikkat çekti.
CHP Lideri Kılıçtaroğlu’nun seçim vaatlerini eleştiren Gül, “CHP programına baktığınızda Türkiye gerçeğiyle hiç bağdaşmayan farklı bir evrende yaşıyormuş gibi bir seçim vaadinin olduğunu görüyoruz. Vaatlerine bakıldığında da hiçbir şekilde tutarlı olmayan hayali, gerçekle bağdaşmayan bir takım vaatler var. Bunu ne şekilde hangi bütçeyle gerçekleştireceği açık değil. Maliye Bakanımızın dediği gibi bunu gerçekleştirse benimde oyum CHP’ye, böyle bir şeyin olması imkânsız. Programa bakıldığında sanki CHP Amerika’yı yeniden keşfediyormuş gibi ’şunu yapacağız’, ’bunu yapacağız’ gibi birtakım açıklamalarda bulunuldu. Söyledikleri çoğu şey ya yapılmış ya da yapılmakta olan hizmetler. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu toplantı, gösteri yürüyüşleriyle hakları genişleteceğiz" diyor ancak bu konu zaten AK Parti döneminde geliştirilmiş temel haklardır. Kılıçdaroğlu’nun orada anladığı; maskeli, molotoflu bir toplantı, gösteri yürüyüşü ise buna milletimiz asla izin vermez. Bunun mücadelesini AK Parti grubu olarak Meclis’te verdik. CHP AK Parti’nin yaptığı hizmetleri vadediyor” diye konuştu.
CHP’nin Türkiye’deki darbelere destek verdiğini ve darbecilerin yanında yer aldığını ileri süren Gül, şöyle devam etti:
“Kılıçdaroğlu parlamenter demokrasiyi korumaktan bahsediyor. Buna da milletimiz ancak gülüp geçecektir. Eğer parlamenter demokrasi diye bir derdiniz, endişeniz varsa, parlamentoya yapılan darbelere karşı CHP niçin sessiz kaldı. Niçin bu darbelerin, darbecilerin yanında yer aldı. Bunu izah etmek asla mümkün değil. CHP, ’parlamenter sistemi koruyorum’ derken, aslında statükocu ve vesayetçi bir düzenin devam etmesi gerektiğini söylüyor. Dersim, Ağrı ve Takriri Sükun’la yüzleşemeyen CHP, halen inançlara baskıyı öngören geleneğini de sürdürüyor.”
“Bizim için milletimizin de beklentisi odur ki, Türkiye’ye en uygun sistem başkanlık sistemidir” diyen Abdulhamit Gül, “CHP burada da kendini inkâr etmektedir. Parlamenter demokrasiyi o kadar savunuyordunuz da Parlamento’nun ırzına geçilirken, darbeye uğrarken neredeydiniz?” ifadelerini kullandı.
“CHP İMAM HATİP LİSELERİNİ KAPATMAYI VADEDİYOR”
CHP’nin seçim programında 28 Şubat döneminin yasakçı uygulamalarını vadettiğini anlatan Gül, şunları söyledi:
“CHP bu programla 28 Şubat dönemi uygulamalarını vaat ediyor. Yine yasakçı uygulamalara döneceğini vaat ediyor. Eğitim sistemini 1+8+4 olarak yapacağım diyor, bu ne demektir, bunu aziz milletim çok iyi bilmesi lazım. Bu kesintisiz eğitime dönüş demektir, yani imam hatimlerin kapatılması anlamına gelir. CHP bu programla, milletin destekleriyle hayatiyete geçirilen imam hatip liselerini kapatmayı vadetmektedir. 28 Şubat’ı milletimiz hatırlar. Refahyol’a vurulan darbeyle, millet iradesine vurulan darbeyle kesintisiz eğitim getirilmişti. CHP yine 28 Şubat’a dönmeyi, daha da öte 1960’lara dönmeyi vadediyor. Burada da aziz milletimizin değerlerine bir düşmanlık ve savaş açıldığını görüyoruz. ’Cemevlerine özgürlük, ibadethane statüsü tanınsın’ derken imam hatipleri, Kuran kurslarını; ’seçmeli dersleri okula ve öğrenciye bırakacağız’ derken, siyeri nebi ve Kur’an-ı Kerim ile ilgili hükümetimizin yapmış olduğu en büyük reformların geriye gidişinin amaçlandığı görülüyor. Kılıçdaroğlu’nun "sandıklara sahip çıkacağız" söylemi de 1946’yı hatırlatıyor. 1946’da şaibeli seçimler vardı. Eski Türkiye yok. Yeni anayasayla, başkanlık sistemiyle, güçlü yeni Türkiye’yi inşallah seçimde milletimizle beraber inşa edeceğiz" şeklinde konuştu. "
“ÇÖZÜM SÜRECİNİN GARANTİSİ AK PARTİDİR”
“AK Parti’nin 13 yıllık reform kazanımlarının bir anayasayla taçlandırılması lazım. Çözüm sürecinin anayasayla taçlanması lazım. Ekonomik ve siyasi istikrarın anayasayla taçlanması lazım” diyen Gül, “Artık parlamenter sistem taşıyamıyor. Koalisyon dönemlerine bir ekonomik krize istikrarsızlığa Türkiye’nin bu milletin tahammülü yok. Bu yüzden anayasa değişikliğine ihtiyaç var. Bu millet bunu bekliyor, biz de bunu gerçekleştirmek için çalışacağız. Çözüm sürecinin garantisi AK Partidir. Çözüm süreci bu milletin Türküyle, Kürdü ile 77 milyon insanıyla bir refaha bir huzura ulaşması AK Parti’nin siyasi başarısıdır”
dedi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.