ENGELSİZ SEYAHAT

Şenol BABACAN

Nazilli'de ENGEL YOK!

Engelliye saygı, insanlığa saygıdır.

Engellilerin yardıma değil, saygı görmeye gereksinimleri vardır.

Son zamanlarda Nazilli Bedensel Engelliler Derneği’nin peş peşe gerçekleştirdiği ve gerçekleştirmeye devam edeceği projeler, tüm insanlığa ders verir nitelikte...

İnsanlık adına hepimize birer pozitif örnek olacak bu çalışmalardan dolayı Dernek Başkanı Sayın Ayşe Hişil Çınkıt hanımefendinin karşısında saygı ile eğiliyorum.

Ayşe hanım ve ekibi;

Çok yakın bir zaman önce GEKA (Güney Ege Kalkınma Ajansı) projesi kapsamında Nazilli’deki engellilerin memnuniyet analizlerini yaptırıp, konferanslar düzenledi.

Önümüzdeki günlerde de, bu konuda farkındalık yaratmak için daha farklı etkinliklerde bulunacaklar.

Dernek ayrıca, İçişleri Bakanlığı, Dernekler Dairesi Başkanlığı’nca kabul edilen Engelsiz Seyahat Projesi ile 85 bin TL hibe aldı.

Nazilli’de tesbit edilen engelli vatandaşlar bu proje sayesinde yedi farklı ili ziyaret edecekler.

Yurdumuzun kültürel zenginliklerini yerinde görecekler.

Evlerinde saklanmayacak, başları dik özgürce seyahat edebilecekler.

Onurla...

Gururla...

En önemlisi de topluma karışıp alışveriş yapabilecekler, fotoğraflar çekip paylaşacaklar kendi sayfalarında...

Dilediklerince...

Simitçiyle sohbet edecek, güvercinlere buğday atıp, 'Maraşlı' dondurmacıyla onlar da şakalaşabilecekler.

O acılı müziklerin yerini, eğlenceli pop müzikler alacak bu proje sayesinde...

Umut, mutluluk dolu olacak o güzel yüzleri gülecek herbirinin...

Teşekkürler Ayşe Başkanım...

Eli kolu bağlı durup hiçbirşey yapmayanlardan daha değerli elin, kolun, yüreğin...

Teşekkürler... Teşekkürler... Teşekkürler...

Sen kadınların, engellilerin, Nazilli’lilerin gururusun, umudusun...

* * *

ARABAYA ATILAN TAŞ

(Engellilere farkındalık adına anlatılan yaygın bir hikayedir.)

Genç işadamı, yeni lüks arabasıyla bir mahalleden geçerken yola aniden bir çocuk çıkabilir diye yavaş gidiyordu. Bu esnada arabasının kapısına biri taş attı. Arabasını durdurdu, taşın fırlatıldığı yere geri döndü.

Arabadan indi, taşı küçük bir çocuk atmıştı. Çocuğu tuttu ve onu iterek bağırmaya başladı:

- Neden arabama taş attın? Ne yaptığının farkında mısın? Bu yeni bir araba.

Çocuk yalvararak cevap verdi:

Lütfen efendim. Çok üzgünüm ama başka ne yapacağımı bilmiyordum. Eğer taşı atmasaydım kimse durmayacaktı.

Park etmiş bir arabanın arkasını işaret etti. Çocuk gözyaşları içinde dedi ki:

Ağabeyim tekerlekli sandalyesinden düştü. Kaldırımın kenarından yuvarlandı, onu kaldıramıyorum. Lütfen onu tekerlekli sandalyesine oturtmam için bana yardım edin?

İşadamı son derece duygulandı. Çocuğa yardım etti. Mendiliyle, çizik ve yaralarını sildi ve genç engellinin ciddi bir yarası olup olmadığını kontrol etti.

Genç işadamı, küçük çocuğun, ağabeyini götürmesini uzun süre izledi. Arabasını hiçbir zaman tamir ettirmedi. Kapıda oluşan çöküğü, hayatta başkalarının da yardıma ihtiyacı olacağını hatırlatması için öylece bıraktı.

Hayatın ayrıntılarının farkına varabilmek için birilerinin bizlere taş atmasını beklemeyelim.

Farkında olalım...

Saygılarımla...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.