Ne uçakmış be kardeşim!
Rus uçağı Türkiye-Suriye sınırına düştü düşmesine de...
Manisa'nın bağlarına da düştü.
Seferihisar'ın mandalina bahçeleri de uçak krizinden nasibini aldı.
En çok da Nazilli'nin portakal bahçelerinde etkisini hissettirdi, o krize sebep olan uçak...
***
Nazilli ve çevresinde narenci ürünü üreten çiftçi perişan.
Uçak krizinden önce ürünü tarladayken kilosu 25-30 kuruşa almak için sıraya giren tüccar, kriz başladığından beri ortalıkta yok.
Şimdi portakal alıcısı bulmak, mümkün değil.
Bu durumda üretici, mecburen portakalı soyup başucuna koyacak!
Yok yok öyle değildi o tekerleme...
Portakalı toplayıp deposuna koyacak!
Her zaman olduğu gibi maliyetine satacak, satabilirse...
Daha pahalıya satmak için deposunda bekletebildiği kadar bekletecek.
Kilosu 1 liradan sattığında "En yüksek fiyata ben sattım" diye övünecek.
Çürüdüğü için attığı tonlarda portakalı aklına bile getirmeyecek.
***
Hamzallı Köyü'nde Büyük Menderes Nehri'nin kıyısındaki "Vural Çifliği"nin sahibi, hemşehrim Vural Elmas, Rusya krizinin üreticinin zararını katladığına işaret etti.
Bu sezon ürünün genelde küçük olduğunu anlattı.
Rekoltenin yüksek olduğunu ancak ürünü pazarlayamadıktan sonra bunun bir anlamı olmadığını dile getirdi.
Sözü daha fazla uzatmadan, Vural Elmas'ın tespitlerini ve değerlendirmelerini dinleyelim:
"Geçen sezon portakalın kilosunu ortalama 60 kuruştan sattık.
Bu sezon 50 kuruşu geçerse, bir üretici olarak çok mutlu olacağım.
Çok umutlu olduğumu söyleyemem.
Üreticilerin çoğu, ikilem yaşıyor.
Narenciye işinden vazgeçmek isteyenlerin sayısı azımsanmayacak kadar çok.
Pamuktan sonra bölgenin narenciye üretimi de perde indirmeye hazırlanıyor.
İç piyasada hak ettiği değeri bulmayan portakalımız, dış piyasanın ateşinin yüksek olması nedeniyle evde kaldı.
Bu yıl elimizde daha çok portakal kalırsa, hiç kimse şaşırmasın.
Uzun yıllardır böylesine kötü bir dönem görmemiştik."
***
Nazilli ve çevresindeki üreticiler, portakalın para etmediğini bildiği halde, neden bu işi şimdiye kadar bırakmadığını soranlar çıkabilir.
Bu; o kadar da kolay değildir.
Yılların alışkanlığıdır.
Yılların sevdasıdır.
Portakal alanı daralır ama bitmez.
Hal böyle olunca...
Portakalı soyup başucumuza koysak da...
Bu çile, bu hikaye burada bitmez.