CHP Aydın İl eski Başkanı Barkan Kalınomuz'un, CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan'a söyledikleri yenilir yutulur değil.
O ne ağır laflar öyle..
Birkaç satıra sığdırmaya çalışalım o sözleri:
"Yerel seçim aday belirleme sürecinde ekip arkadaşlarını silip süpüren, il yönetimini düşürmek için başlatılan kampanyaya seyirci kalan, disipline sevk edildiğim süreçte ve kınama cezası verilmesine öylece bakan, anama avradıma küfredenlerle siyaseten fingirdeşen Bülent Tezcan'la dostluğum, arkadaşlığım, siyasi yandaşlığım bitmiştir.
Bir gün gelecek, devran dönecek, hesap sorulacak ve bedeli ödetilecek."
***
Sözde bu ikili iyi arkadaşlarmış!
Ne zamana kadar?
Barkan Bey, kınama cezası alıncaya kadar...
Parti disiplin kurulu, bir yıl uzaklaştırma cezası verinceye dek...
Neymiş efendim, Bülent Tezcan, bu olaylara seyirci kalmış.
İfadelerden açıkça anlaşılıyor ki, Tezcan, eski arkadaşını savunmamış.
Yanlış savunulur mu?
Yanlışı savunmak, CHP gibi bir partiye, CHP'li birine, hele hele milletvekiline yakışır mı?
***
Pekala Bülent Tezcan'ın da yanlış davranışları olabilir.
Tezcan'ın avukatlığını yapacak değilim.
Tezcan'la Kalınomuz arasında ne geçtiyse, geçti.
İnandığım bir şey var; o da şu:
Bunlar, medyanın önünde konuşulacak şeyler değildir.
Kol kırılır, yen içinde kalır.
Fakat CHP'de iç demokrasi o kadar fazla ki, ağzı olan konuşuyor.
Çoğunluk, siyaset üretmek yerine, içerideki husumet yüzünden dile geliyor.
Barkan Kalınomuz'un Bülent Tezcan'la alıp veremediği bir şey varsa, bunu pekala kendisiyle konuşup kinini kusabilirdi.
Kongrelerde söz alıp, orada derdini dökebilirdi.
***
Etik değerler yerle bir edilirken...
Barkan Kalınomuz'un, sade bir milletvekili olmaktan öte, CHP Genel Başkan Yardımcısı sıfatı da bulunan Bülent Tezcan'a yönelik "Siyasi fingirdek" yakıştırması, hiç hoş olmamıştır.
Bu sözler, partiye zarar verecek cinstendir.
O öfke dolu sözlerde bazı ifadeleri irdelemek lazım.
Ne diyor Kalınomuz?
"İl yönetimini düşürmek için başlatılan kampanyaya seyirci kalan..."
Yönetimi devirmek isteyenler, başka partiden sanki...
Demek ki ortada sorun vardı ve imza kampanyası başlatılmış.
Milletvekili, "Oturun yerinize... Barkan Bey, benim adamımdır, ona dokunamazsınız" mı diyecekti?
***
"Kınama cezası verilmesine öylece bakan..."
Ne demek yani, Tezcan, Disiplin Kurulu'na müdahale mi edecekti?
***
Ne demek, "Gün gelecek, devran dönecek, hesap sorulacak, bedeli ödetilecek!"
Tehdit, gözdağı, bir arada...
***
Bu kadar kötü sözleri, bir milletvekiline söyleyecek kadar kadar öfke, nefret dolu bir eski bir il başkanının o koltukta oturmaması kadar doğal bir şey olamaz.
Anlaşılan o ki, Barkan Kalınomuz, "En büyük ben, benden başka büyük yok" düşüncesinde.
"Ben yoksam, kimse olmasın" mantığında...
Barkan Kalınomuz, siyasette bir yerlere gelmek istiyorsa, öfkeyle, kinle, nefretle değil, siyaset üreterek, barışçıl bir kimlikle gelmeli.
Böyle bir siyaset modeli kabul edilemez.
MUHİTTİN AKBEL
e-posta: muhittinakbel@hotmail.com