Hayatımda yediğim ilk balık, Büyük Menderes Nehri'ndeydi.Rahmetli babam yakalayıp getirmişti koca sazanı...Hayat vardı Büyük Menderes Nehri'nde o zamanlar...
İçinde canlılar yaşardı.
Suyu, ovalara can katardı.
Yüzülürdü o berrak sularında...
***
Ya şimdi?
İçinde canlı hariç, ne ararsan var.
Hayvan leşi, evsel atıklar, meyveler, sebzeler...
Medeniyet demek, Ege demektir.
Fakat görünen o ki, iş Büyük Menderes'i korumaya gelince, medeniyet falan unutuluyor.
Endüstriyel atıklar da dökülüyor, hayat dolu nehre...
Dinar'dan billur gibi akmaya başlayan nehrin suyundaki kirlilik, Afyon'dan başlıyor.
Uşak'tan, Denizli'den, Aydın'dan geçerken kirliliğin rengi, koyulaşıyor.
Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Metin Aydın'ın, 7 ayrı noktadan örnekler alıp incelettiği numunelerin sonuçları korkunç...
Nehir suyundan 20 çeşit endüstriyel ve kimyasal madde çıkması ne demek biliyor musunuz?
O suyu, tarlada bile kullanamazsınız.
Kullanırsanız, topraktan alacağınız ürün, kanserli olacak demektir.
Ürün kanserliyse, onu yiyen de kanser olacak demektir.
***
Nazilli, en uzun ömürlü insanların yaşadığı bir şehir.
Acaba 2000'li yıllarda doğan çocuklarımız, 90-100 yaşını görebilecekler mi?
Bugünkü çocuklar, ne yazık ki büyüklerimiz kadar şanslı değil.
Eskiden insanın ömrünü uzatan Büyük Menderes, artık ömrümüzden ömür tüketiyor.
Zaten rakamlar da kanser hastalığının Aydın'da Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu gösteriyor.
Öyle böyle değil.
Türkiye'de her yıl 175 bin kişi, kansere yakalanıyor.
Yüz bin nüfusa oranı, 0.226...
B.Menderes'in geçtiği kentlerin çoğunda arıtma yok.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, sadece B.Menderes'in değil, Gediz'in ölümünü seyretmekle yetiniyor.
***
Efendiler!
Kıymayın Büyük Menderes Nehri'ni...
Yaşatalım, ömrümüzü uzatalım.
Arıtmanın olmadığı şehirlere arıtmalar kurulsun.
Herkes, o nehri kurtarmak için kendini sorumlu hissetmeli.
Suyu kirleten her kimse, uyarılmalı.
Uyarı işe yaramıyorsa, ilgili birimlere ihbar edilmeli.