Covid-19 virüsünü yendik yeniyoruz derken, artan ve azalan vaka sayıları günden güne değişmeye devam ediyor.
Nazilli Devlet Hastanesi doktorlarıyla özel sürece ve virüsten koruma yöntemlerine dair röportaj yaparak bilgiler edindik.
Nazilli Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşe Ünal Eşiyok ve Dr. Vecdi Evren Genç'e herkesin merak ettiği sorularımızı yönettik.
Pandeminin en yaygın olduğu günleri büyük ölçüde geride bıraktık. Nazilli Devlet Hastanesi İntaniye uzmanları olarak yükün en ağır kısmını sizler omuzladınız. Bu süreçte duygusal ve fiziksel olarak sizi en çok zorlayan şeyler nelerdi?
-Meslek profesyonellerinin kovid açısından koordinasyonu zor bir süreçti. Hastane içinde doktorundan personeline kadar herkesin korku ve panik dolu sorularıyla uğraştık. Kimi zaman telkin etmek, kimi zaman yardım etmek, kimi zaman tedavi etmekti görevimiz. Biz enfeksiyon hastalıkları uzmanı olarak zaten bulaşıcı hastalıklar eğitimi aldığımız için izole hasta takibine alışığız. Burada asıl sorun pandemi olduğu için aynı anda çok daha fazla sayıda hastaya bakım ve tedavi hizmeti verebilmekti. Ama Nazilli Devlet Hastanesi'nde çalışan bütün doktor hemşire ve personelimizle bu ağır yükü omuzlayarak şu ana kadarki süreci layıkıyla arkamızda bıraktık.
Yaşadığımız süreçlerin ardından bugünümüzü gözlemlediğinizde halkın sosyal mesafe ve maske kullanımı gibi konularda gerekli bilince sahip olduğunu düşünüyor musunuz?
-Toplumda maalesef maske doğru kullanılmıyor. Sosyal medyada, sokakta, toplu taşıma araçlarında çoğu zaman yanlış kullananlar var.
Maskenin ağız ve burnu kapatması gerekir. Ama çoğu zaman burun açıkta kalıyor, maske çene altına iniyor. Böyle örnekler çok. Sosyal medyada maskeyi yüzüne takıp uyuyan bile gördük. Bunlar yanlış kullanımlar ve fayda vermez. Maske kullanımında hava akımıyla ağza girecek virüsler maskenin ön yüzünde toplanır, ön yüze mümkünse dokunulmadan çıkarılmalıdır. Virüs göz yoluyla da bulaşabilmektedir.
Maskeyle göz kapatmak-uyumak, maskenin ön yüzünü tutarak çıkarmak ve hepsinden önemlisi ulu orta olmadık yerlere atmak maskeden beklenen verimin kaybına neden olmaktadır.
Sizinde bahsettiğiniz bu ihmallerin üzerine birde Nazilli halkına özel olarak bilgilendirme alabilir miyiz?
-Yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) tüm dünyada yayılmaya devam ediyor. Yaş ortalaması yüksek olan ülkelerin, yüzde 15’leri bulan ölüm oranları var.
Virüs en fazla hava yoluyla bulaşmaktadır. Diğer önemli bulaşma yollarından biri de temastır.Hava yoluyla bulaşma zincirini kırmada maske takılması koronavirüse karşı hayati bir önlemdir. Hastalık oranının maske takan toplumlarda daha düşük olması bunu göstermektedir. Tek başına hiçbir yöntem koruyucu değildir. Temizlik, maske ve mesafe bir arada olduğunda risk sıfırlanmasa da olabilecek en düşük noktaya iner. Basitçe TMM (Temizlik, Maske, Mesafe) kuralı.
Tekrar aynı soruyu sormuş gibi olacağım ama altını çizmek istediğim için yineliyorum. Toplumda maskenin koruyuculuğunun olmadığını düşünenler var. Sokakta neden maske takmadın dediğimiz kişiler "Beni değil ki karşımdakini koruyor" şeklinde cevap veriyorlar.
-Cerrahi maske olarak bilinen eczane ve marketlerde bulunan herkesin taktığı maskeler %20-30 civarında seni korur. Ama çok daha önemlisi senden ziyade %70 oranında karşındakini senden korur. Bu karşıdakini koruyor tabiri gerçekten cahilce bir tabir. Çünkü kim karşıdaki? Kim kendisi? Ne fark eder. Sonuçta hepsi bizim için alınmış önlemler. Bunu birbirinden ayırmanın kime faydası var. Maske herkes takarsa bir işe yarar. Bu sebeple karşıdaki ya da biz diye ayrıma düşmeden kullanmak şart.
Halkın salgının bittiğini düşünüp eski hayatına dönebilmesi için nelerin yaşanması lazım. Eski özgür günlerimize yeniden dönebilme umudumuz var mı? Yoksa Sağlık Bakanımızın dediği gibi "Artık eskisi kadar yakın olamayız" mı? Bu şekilde yaşamaya alışmalı mıyız?
-Şuan eski hayatımıza dönebilmemiz için çok erken. Yeni hayatımız "kontrollü sosyal hayat" buna kendimizi iyice alıştırmalıyız. Bu dünya çapında bir salgın olduğu için şuan tekrar 2. dalga olma ihtimali söz konusu. Vaka bitti denene kadar eski hayatımıza biraz daha özlem duymaya devam edeceğiz. Bu uzun bir süreç. Kontrollü yaşayalım.
Verdikleri bilgiler ışığında kendilerine ve tüm hastane çalışanlarına Nazillililer adına teşekkür ederiz. Hepimiz bir kez daha öğrenmiş olduk ki vaka sayılarının azalması her şeyin normale döndüğü anlamına gelmiyor. Maskelerimizi takalım ve taktıralım. Maskesiz kişileri uyarmaktan çekinmeyelim. Özellikle kapılı alanlarda (kurumlarda) bulunan kişilerin maske ihmaliyle karşılaştığınızda hem kendi sağlığınız hemde sevdiklerinizin sağlığı için ilgili birimleri haberdar edin.
Mine Mulcar