Bugün ülke çapında 1.6 milyon çocuğumuzu, Aydın'da 18 bin çocuğumuzu başarılar dileyerek, dualar ederek sınava girecekleri okullara uğurladık. Bu da 3.6 milyon ebeveynin eli bağrında beklediği anlar demek. En hassas yerimiz olan çocuklarımızın geleceklerini tayin etmeye çalıştıkları bu anlar hiçbir anne baba için kolay geçmedi. Çocuğunun başarısından yüzden yüz emin olan ebeveynlerin bile onları sınava uğurlanırken gözlerinden akan yaşlara engel olamadıklarından eminim. Hepimiz bu gibi konularda oldukça hassasız ve kimse bunun kolay bir süreç olduğu söyleyemez. Sınav nasıl geçmiş olursa olsun en güzel tarafı geçmiş olması. Neredeyse son iki yıllarını sınava konsantre olarak geçirmek zorunda kalan çocuklarımız daha özgür ve daha huzurlu nefes alabilecekler. Birkaç gün öncesine kadar Anne ve babalar olarak onların en küçük durgunluk anlarını sınav stresine bağlayıp acaba ne yapmalıyım? Nasıl yaklaşmalıyım? Demekten kendilerini alamadıkları biliyorum. Şimdi o günlere bir süre ara verdik. Ara verdik diyorum çünkü bu sınavın bir de tercih süreci var. O da belli bir stresi, hayal kırıklığını beraberinde getirecek olsa da bu güne kadar yaşananlardan çok da farklı olmayacak.
Sınav soruları ve cevap anahtarı da açıklandığına göre alınacak olan puanın üç aşağı beş yukarı tahminide yapılmış oldu. Gönül ister ki tüm çocuklarımız onları tatmin edecek puanlara kavuşmuş olsun. Durum öyle değilse bile bu sadece gidecekleri okulun adının ne olacağını belirleyecek. Belki şu an büyük bir hayal kırıklığı ve üzüntü içinde olabilirler ama bunun önlerinde yaşayacakları upuzun eğitim hayatlarının tamamını kötü etkilemeyeceğini hatırlatmak bizim işimiz.
Çünkü değişmeyen tek şeyin değişim kendisi olduğunu hepimiz biliyoruz. Şu an için kendilerine belirledikleri o hedefe uzak olmaları, o hedef için başka yollar bulamayacakları anlamına gelmez. Ayrıca o hedefe kavuşmayı her zaman şu an istedikleri kadar çok isteyip istemeyeceklerini kendileri de dahil olmak üzere hiçbirimiz bilmiyoruz. İnsan her geçen an bir önceki anı arkasında bırakarak ilerler. Bugün keşke olsaydı dedikleri şeyler ileride iyi ki de olmamış diyecekleri yol ayrımlarını beraberinde getirebilir. Kendi yaşadığınız olumsuzluklardan pay biçerek onların yoluna ışık tutun. İnsan bir konuda başarısız olmuş olabilir. Ama bu hayatı boyunca başarısızlıkların peşini bırakmayacağı manasına gelmez. Aksine o başarısızlıkla sonuçlanan deneyim. Bundan sonraki adımlar için insana en güzel kılavuzdur.
Önümüzdeki birkaç günü, kötü geçen sınav nedeniyle hafif depresyon halinde geçirebilecek çocuklarımızın anne ve babaları onları karşılarını alıp gözlerinin içine bakarak şu konuşmayı yapmalarını tavsiye ediyorum.
İnsan, dediğimiz varlık şahane bir varlıktır. Yaratılmış her hücresi başlı başına bir mükemmelliktir. Ve dolayısıyla potansiyeli sınırsızdır. Hayal gücünün sınırları yoktur. Hayal ettiği her şeyi başarmanın potansiyelini kendi içinde taşır. İstemek, yeni nasıl isteyeceğini bilmek, gerekli adımları atmaktan çekinmemek, kendine olan inancı kaybetmemek geleceğe bakıp umutsuzluğa kapılmamanın tek yoludur. Hayat boyu bazı yollar kolay; bazı yollar taşlı, engebeli, sert dönemeçli olacak. Yürürken sert bir kayaya çarptık diye yolun kendisinden vazgeçecek miyiz? İleride bizi nasıl bir güzelliğin beklediğini bilmeden, daha onun neye benzediğini görmeden ayağımız taşa deydi diye günlerce acı çekip ağlayacak mıyız? Hayır hayattaki tek başarısızlık anı zayıf olduğunu kabul edip kendi yaşamının sonuçlarını değiştirecek o adımı atamamaktır. Olumsuzlukların üzerinde fazla takılı kalmadan yeni yollar arayan insan hayatı boyunca düştüğü yerden kalkmanın bir yolunu her şartta bulabilen güçlü bir insandır. Kişinin önünü kesecek tek şey başka bir çözümün olmayacağını kendisine inandırması ve bu kalıbın dışına çıkamamasıdır.
Bu konuşma sonrasında şu an 14 yaş civarında olan çocuklarınızın geçmiş günlere ait herhangi bir başarılarısını onlara hatırlamanızı istiyorum. Okuldaki zorlu bir sınavdan aldıkları güzel bir puan olabilir, herhangi bir spor aktivitesin de elde ettikleri başarı olabilir ya da bunlardan farklı aklınıza gelebilecek herhangi bir başarı mutlaka vardır. Düşünüp onu bulun ve o gün yaşadıkları mutluluğu onlara hatırlatın. Onu başaran sendin bugün işler yolunda gitmemiş olabilir. Ama o gün onu başaran sen hayatın boyunca bir sürü başarıya imza atacaksın. Dedikten sonra öpmeyi ihmal etmeyin.
Mine Mulcar
Yaşam Koçu
İlişki Danışmanı