HER YERDE OLMAK HİÇBİR YERDE OLMAMAKTIR.
Demokrasi ve özgürlük, darbelerin olmadığı bir düzen getirmek istediğinizi, komşularıyla sıfır sorunla barışseverlik getireceğinizi söylüyorsunuz ve iddia ediyorsunuz ama söylediklerinizle yaptıklarınız bu iddianızla hiç uyuşmuyor.
Genel Başkanınıza gelince..
Millet iradesi deyip isteyen konumda olduğu için muhtaç ve yoksul gibi görünüyor.
İhanetin prim yaptığı, dürüstlüğün yadırgandığı bir toplumda derin bir rahatsızlıklar var.
Sandalye insanı büyütmez ama sandalye büyüdükçe küçülen insanların, kendini vazgeçilmez sanan insanların, siyasi mezarlıklarda gömülü olduğunu bilmeyenlerin ‘Bizans’ entrikalarıyla makul bir demokrasiyi işletmek, zor gibi görünüyor.
Ama bu millet öyle bir millettir ki, Cumhuriyet’e, özgürlüğe, üniter devlet yapısına, ulus devlet anlayışına, ‘Ne Mutlu Türk’üm’ diyerek andımızı okumaya, bin yıllık kardeşçe yaşamaya, yüce dinimizi mümin olarak yaşamaya, örf-adet ve töremize bağlı olarak yaşamayı değiştirmek istemeyiz;
Dostlarımız, tanıdıklarımızdan gayrısından öğüt almaya da alışık değiliz.
Korkutmalarınıza gelince;
Durumlarını, güçlerini bilmediğimiz insanlara meydan okumak akıl kârı değildir. Silahlı ve töremize uymayan kimselerin dürüstlüklerine, parlak sözlerine güvenme adetimiz yoktur. Çekip gitmezseniz sizin de akıbetiniz palyatif, günübirlik, misyon partileri gibi günü geldiğinde yok olup gideceksiniz.
Toprağı henüz işlenmemiş ve tavlanmamış olduğunda, eğer zengin ve verimli ise üzerinde sayısız türden yabani otlar bitebilir ama bu toprakların bağrından analar ne yiğitler, ne mavi gözlü cengaverler doğurur bunu da böyle bilesiniz. Ve bu durmak bilmez durumda üretemeyeceklerine dair hiçbir inanç ya da düşünce yoktur.
Belirli bir amacı olmayan akıl kendini yitirir.
Zira söylendiği gibi;
“Her yerde olmak, hiçbir yerde olmamaktır”
Kötü niyetli kişilerin ara sıra dıştan gelen bir dürtü sonucu iyi davranışlar göstermeye itildikleri gibi, aynı şekilde erdem sahibi kişilerde yanlış şeyler yapmaya itilirler. Bu durumda gerçek durumlarına en yakın oldukları bir zaman doğal eğilimler eğitim ile desteklenir ve güçlenirler. Ama çok zor değiştirilirler veya üstesinden gelinirler.
Benim aktif siyaset yaptığım zamanda binlerce sade kişilik bunun tam tersi olan bir eğitimden erdemliğe veya kötülüğe kaçtılar. Böylece vahşi hayvanların sirklerde veya hayvanat bahçelerinde tutsaklıkları sırasında ormanlarını unuturlar, evcilleşirler ve insanların denetimine katlanmayı öğrenirler.
Değişmek, bölünmek, parçalanmak, dağılmak;
Mahvolmaktır.
Cüzler yerlerinden oynar ve nizamlar bozulur.