Bana göre devrimcilik, köklü ve hızlı olarak halkın yararına yenileşmektir. Statükolara, eski yapılara, adından devirmek gibi bir anlam çıkarılsa da, kırmadan dökmeden, çağın gerisinden değil, çok ilerisinden yenileştirmektir. Bu tarifleri çeşitlendirilebilirsiniz. İnsanımıza göre de değiştirebilirsiniz. Ama özünde değişim vardır ve bu değişimler halkın yararına olmak zorundadır.
Ben dahil eskimiş, modamız geçmiş, çağa ayak uyduramamış, hatta bilgisayar bile kullanmayı öğrenmemiş, olduğumuza bakmıyoruz. Hala vitrinlerin önünde olmayı ve o ‘eskiden kimsecikler yoktu, sadece biz vardık, askeri darbeden sonra biz kurduk bu partiyi, sizler nerelerdeydiniz?’ diye bağırmayı seviyorsunuz.
Önce bu sorumuza bir cevap bulalım isterseniz. Onlar o zaman çocuktular, ya da okuyorlardı gençtiler.
Bakın CHP Nazilli Belediye Meclisi listelerine.. En gençleri, en tahsillileri, her kesimin içinden gelen ve geldiği kesimin sorumluluğunu ve sevgisini almışlar, köylüyü esnafı sıradan halkı kucaklayabilecek olanlar bu listede yer almış. En önemlisi de zenginler kulübü durumunda değiller. Baronlar yok içlerinde!
En genç olanlar onlar, çünkü neredeyse birkaçı hariç, hepimizin çocukları durumundalar. Bizlerin bilgi birikimleri ile yanımızda büyüdüler. Bizler adam gibi onlara danışmanlık yapmamız gerekirken, biz listelerde neden yoğuz? Öyleyse batsın bu dünya ya da bizden sonrası tufan mantığını neden güdüyoruz? Bu mantık her partide var belki ama CHP’nin eskilerinde daha çok var.
Bu düşünceler her eski siyasetçide nedense vardır. Her seçimde birileri ona teklifte bulunsun. O istemeye, istemeye ön sıralarda olsun. Birileri koşsun o yemekten, yemeğe yetişmeye çalışsın. O altın tabakta en üst kadrolarda yer alsın.
“Biz gençken çok çalıştık başkalarının önünü açtık, bu günkü gençlerde bizim önümüzü açsın” dediğinizi duya gibiyim.
Bazen egonuz, nefsiniz, öylesine sizleri zorluyordu ki, bunu aşmak için çaba gösterseniz bile, yanı başınızdaki diğer eski arkadaşınız sizi kamçılıyor. Hem kendisi, hem de sizin geçmişteki iyi faaliyetleriniz ve iyi isminizi bitirmeye çalışıyor. İnanınız ne kadar haksızlığa uğradığınızı düşünseniz de hakkınız bulunduğunuz yer olmadığınızı söyleseniz de son yaptığınız yanlışlarla anılacaksınız.
Ey eski CHP’li arkadaşlarım…
Gün yenilik zamanı, gün değişim zamanıdır. Eskiden bizim değimimizle gün devrim yapma zamanıdır. Bu devrimi kendi beyinlerimizde yapmak zorundayız. Önce kendimizin bu değişime bu koşturma çağa ayak uydurup, uydu aramayacağımıza bakalım. Beyler biz eskidik. Bizler yorulduk. Bizler gençlerin önünü açmak zorundayız. Gerçekten partinizi seviyorsanız, kulislerde başka, basın önünde başka konuşmaktan vazgeçmemiz lazım.
Bu davranışın vebalini ödeyemezsiniz. Önlerine Çin Seddi gibi dikildiğiniz ve aleyhlerine çalıştığınızı düşünmek istemiyorum ama yardımcı olmadığınız ve hat da bazı yerlerde aklınızca eleştirdiğiniz listedeki arkadaşlar, seçilme şansı en yüksek olan arkadaşlarımız ve çocuklarımızdır.
Baronların olmadığı,
Para babalarının olmadığı,
Birbirleri ile çıkar ilişkisinin kurulmadığı,
Ekonomik zincirin olmadığı,
En genç en dinamik en çalışkan listeyi CHP adayı Dr. Ferda Erkut Çağlar hanımefendi ve ekibi oluşturmaktadırlar.
Tekrar söylüyorum. Bu seçimi bu gençler kazanırlar. Yeter ki siz Eski CHP’li arkadaşlarım yardımcı olunuz onlara danışmanlık yaparak destek olunuz. Ya da gölge etmeyiniz efendiler.
Gün hırsızlığın, yolsuzluğun, yandaş kayırmanın, kanunların boşluklarından yararlanıp vicdanlara acı veren yanlışların yapıldığı düzene dur deme günüdür.
Bu seçimler, yenileşmenin, çağ atlamanın, Yandaşa değil, Nazillimizdeki herkese, köylerimizde yaşayan tüm halkımıza ve hakka, hizmet etmenin başlangıcıdır.
Eğer siz yoksanız bir eksiğiz.
Eğer siz karşıya geçerseniz iki eksiğiz.
Ama bizim çocuklarımız durumundaki bu gençlerimiz, bu işi muhakkak başaracaklar.)) Biz buna inanıyoruz. Nazilli halkı biliyor. Saygılarım la sürçü lisan ettim bağışlayınız.
Mektubu gönderen: ………………………………
Değerli okurlarım yukarıdaki mektubun virgülüne bile dokunmadan sizlere aktarıyorum. Saygılarımla.