Evet bu kadar güncel konu varken, bu gün geçmişten beynime kazanmış bilgilerle birlikte, güncel olayları bağdaştırtıp anlatmaya çalışacağım sizlere...
Çünkü geçmişten ders almadık ve tarih tekerrür ediyor.
İnsanımız balık hafızalı ve birçok olayı hemen unutuyoruz, hem de sebep sonuç ilişkisini kurmakta zorlanıyoruz.
Ekonomik çöküşe, üretimsizlikten dolayı gidiyoruz.
İşsizliğin neden günümüzde bu kadar çok olduğunu ve çalışanların asgari ücretlerinin azlığının sebebini hiç düşündüğünüz oldu mu?
Evet bir çoklarınız, dünyanın ekonomik krizde olduğunu ya da nüfusun çokluğunun bunun sebebi olduğunu zannediyorsunuz.
Peki Çin neden dünyaya meydan okuyor?
Oysaki ülkemizde üretimden devletin çekilmesi ve devlet fabrikalarının zarar edecek hallere düşürülmesi, daha sonra da kapatalım kelimesinin beyinlere kazınması sonucunda kapatılması, başlıca sebeplerdendir.
Devlet üretimden çekilirse, günümüzde olduğu gibi işsizler ordusu, özel sektörün kapısında hazır olda bekler kardeşim!..
Ne kadar özel sektöre teşvik verirseniz veriniz, devlet gibi, sosyal yanını düşünüp halkın yararına kararlar alamaz.
Varsa yoksa özel sektörün kesesidir, düşüneceği!..
Böyle giderse daha çok sıkıntılı günler yaşayacağız dostlarım.
Güvenlik bölümünde çalışan kardeşlerimiz banka soyacaklar.
En güvenilir dostlarımızın çocukları da bu hırsızlıklara karışacaklar.
Bu çocuklar bizim çocuklarımız.
Bunları ne bu hale getirdi, nasıl bu hale geldiler, biliyor musunuz?
Hiç düşündüğünüz oldu mu?
Bu sistem, daha çok, temiz ve dürüst kardeşimizi yanlışa götürecek. Çok, iyi insanımız, çaresizlik içinde, kötü yollara düşecekler.
Ve önlenemez çöküşe doğru gideceğiz.
Diğer yandan, tarımsal ve kırsal kalkınma kurumunun desteklerini, holdinglerimiz alacaklar. Gariban vatandaşımız da, bu kırsal alanların imara açık olmayışından, özel imar planı yaptıracak, paraları bulamayacaklar. Yerinde sayacaklar.
Kırsal Kalkınma Kurumu da “Neden bu kadar hibelerimiz varken yatırım yapacak adam bulamıyoruz” diyecekler.
Ey devleti yönetenler, uymaya çalıştığınız, acımasız kapitalizm sizi de bizi de bir gün bitirecek.
Birilerine teşvik ve hibe vereceğinize, asgari ücretten vergiyi kaldırınız.
İşletmelerdeki sigorta bedellerini yarıya indiriniz. Diğer yandan özel sektörün giremediği alanlarda, Devlet olarak üretime tekrar girseniz, olmaz mı?
Bu arada iktidara gelmeyi düşünüyor mu bilmiyorum ama CHP!
Onun bir oku vardı ki maziye gömüldü.
Senelerce önce, satılmışlar kırarlarken bile, CHP'lilerin gıkları çıkmadı!
İşsizliğin önlenmesi, asgari ücretin azlığı ve sosyal sıkıntıların çözülmesinin tek yolu, Devletçilik okunun yeniden hayata geçirilmesi ile olacaktır.
Bir babayiğit parti çıksa, “Biz devletçilik denilen olayı ayağa kaldıracağız. Devlet olarak üretimde olacağız. Yeni fabrikalar açacağız ve bu fabrikalar özel sektörün yapamadığı alanlarda olacaktır” derlerse, inanıyorum hem kendileri iktidar olacaklardır.
Hem de ülke kurtulacaktır.
Hangi parayla mı dediniz? Yandaşlara dağıtılan hibe paralarla diye cevap verilecektir onlara!
"Devletin parasını ancak devletin ortak malı olan fabrikalar açarak, onların yararına kullanacağız" diye cevap verilecektir kendilerine...
“Devlet fabrika kurmaz, belediye fabrika kurmaz” yok böyle bir şey!
Her birim, üretimde olmak zorunda...
Aksi halde batışımız yakındır.
Bunun adına karma ekonomik sistem denir.
İlk on yılda ülkemizi ekonomik bağımsızlığa kavuşturan sistem budur. Bir daha ki yazımda bu sistemin faydalarını anlatacağım sizlere...
Saygılarımla...