CANIM YANIYOR, ÖLÜMLERDEN MEDET UMANLARA

Mehmet KIZILASLAN

‘Ben olsam ne yapardım’ sözünü hiç sevmiyorum ama bu gün bunu söyledim çünkü çok canım yanıyor. Herkes yine sokaklara dökülmek isteniyor ve ölümler üzerinden siyaset yapılıyor. Yürüyüşlere, gösterilere, çekilmeye çalışılıyor ülkem.

Bu gösterilere katılmayanlar, acaba vicdansızlar mı sizce?

Sanal âlemdeki köşelerinde siyah kurdele bağlamayanlar katiller mi sizce?

Efendiler sizin hükümetiniz olsaydı iktidarda ve bu patlama yine olsaydı o zamanda sokaklara dökülecek miydiniz acaba?

Canım yanıyor önce Soma’da ki hemşerilerimin şehit olmalarına;

Canım yanıyor, Devlet adamlığından nasibini almamış, ölümleri siyasetinde kullanan muhalefet liderlerine;

Canım yanıyor, taşrada insanları sokaklara döken basiretsiz politikacılara;

Canım yanıyor sivil toplum örgütlerinin liderlerinin söylemlerine, canım yanıyor.

Bir parti seçimi kazanamaya bilir. Muhalefete düşebilir. Partisinin kadrolarına acaba gölge hükümet kurdurup her bakanın yanlışlarını takip ettirip doğrusunu önermeleri için girişim yaptıkları olmuş mu hiç?

Bir başka muhalefet lideri seçimi kaybetmiş olabilir. Vilayetlerde genel müdürlükleri takip etmesi ve yapılan yanlışlarda uyarması için, gölge genel müdürlükler ihdas etti mi hiç?

Bir başka işçi dostu kurum, kuruluş, sendika, Hükümet’in iş güvenlik uzmanlarının karşısına gölge iş güvenliği uzmanlıkları oluşturmuşlar mı hiç?

Allah aşkına muhalefettekiler, sizler buna benzer bir uygulama geliştirdiğiniz oldu mu hiç?

Bazı geri zekâlılarınız, ‘ne gereği var,  Hükümet yanlış yapar biz eleştiririz’ diyorsunuz. Biliyorum ama bu ucuz siyasetten vazgeçin artık.

Bu siyaseti yemiyor millet!

Daha anlamadınız mı?

Şimdi size bir örnek vereceğim. Devletin elinde petrol sondaj makineleri var onlarca. Özel sektörde de var o makinelerden. İş güvenliği için yukarıda bahsettiğim gölge bakanlıklar gölge genel müdürlükler ve gölge iş güvenliği uzmanlıkları kurmuş olsaydınız.

Yer altında yaşayan hayvanların yuvalarını incelemiş olsaydınız ikinci bir kaçış yolunun olduğunu görürdünüz.

Ve birden fazla havalandırma deliğinin olduğunu görürdünüz.

Ve yukarıdaki yetkililer.

İlgilileri uyarırdınız.

Onlara bir proje sunduğunuz odlumu madenciler ve madenlerin yapısı hakkında?

Onları sadece eleştirerek yeni yöntemler önermeyen proje sunmayan muhalefettekiler hepinize sesleniyorum.

Bazen sizin orada neden olduğunuzu da merak etmediğim olmuyor değil.

Bütün yer altı madenlerine ikinci kaçış yolları açtırmak zorundasınız. Onlarca havalandırma bacası açtırmak zorundasınız.

Bu işletmeler özel sektörde de olsa Devletin gücü ile yapılması ve ondan sonra üretime devam edilmesi gerekir. Bu fikrimi dikkate almadığınız sürece, gerekenleri yapmadığınız sürece hepiniz suçlusunuz. Gerçi sizler orada sadece olumsuz olaylar cereyan etsin ve bizler de muhalefet yapalım diye hayıflandığınız zamanlar oluyordur ama muhalefet yapmak bu değildir.

Soma bir milat olsun her madende söylediğim kaçış yolu ve havalandırmalar açılsın artık madenler bir ölüm merkezi değil gerçek ekmek kapısı durumuna getirilsin.

Göreceksiniz ileriki günlerde bunlar yapılmadığında, nükleer santral karşıtları, termik santral karşıtları, hidroelektrik santrali karşıtları, yanında bir de kömür madeni karşıtları ortaya çıkarılacak. Enerji eksiği olan bir ülkede yaşamaya zorlanacağız.

O zamanda elektrikler neden kesiliyor diye sokaklara döküleceklerdir.

Yine birileri, ‘güneş panelleri ve rüzgar enerjisi panelleri ne güne duruyor’ diyenler var duyuyorum. Onlara da biraz okumalarını ve dünyada hangi devletin ne kadar enerjisini bunlardan karşıladıklarını okusunlar. Maliyetlerinin nelere ulaştığını araştırsınlar.

Hayal dünyasında yaşamasınlar diyorum.

Canım yanıyor;

Kaza ve kadere inanmıyorsunuz madem, kendi beyinleriniz de ürettiğiniz bir çözüm yolu öneremediğiniz için..

Canım yanıyor;

Ölümleri politikalarınızda kullandığınız için..

Canım yanıyor;

Devlet adamlığı sıfatına yakışmayanlarınız olduğu için..

Canım yanıyor;

Hasılı, her açtığımda ekranlarımı kirlettiğiniz için…