Hepimizin gözünün önünde cereyan eden ve kazananı belli olmayan bu kavga bitsin artık! Yukarıda filler dövüyor, aşağıda olan çimenlere oluyor. Millete oluyor.
Dolar, Avro, Altın yükseliyor.
Kim kazanıyor biliyor musunuz? Bize mal satanlar kazanıyor.
Petrol giderlerimiz neredeyse %30’a varan bir şekilde arttı. Bir kısmını devlet aldığı aşırı kardan sübvanse ediyor. Peki sübvanse edilen paralar, milletimiz için harcanmayacak mıydı? Artan petrol giderlerine harcanmasaydı?
Dışarıya mal satan ihracatçılarımız da kazanıyor zannediyorsunuz. Ama iş hiç de bildiğiniz gibi değil! Bizden mal alanlar, dövizin bizde değerlendiğini görünce, tekrar pazarlığa başlıyorlar ve fiyatları indirtiyorlar.
Efendiler bahsettiğiniz paralel yapılanma bitirilsin.
Devlet içinde Devlet, olmaz.
Bizde yatak odamıza kadar dinlenilen bir sistemin karşısındayız.
Hangimiz aleyhine, ne zaman, nasıl, kullanılacağından endişeli olduğumuz, Bir CİA ve paralel devlet ilişkisi istemiyoruz. Bu düğüm çözülsün.
Ancak, “Biz yapmadık, yapmıyoruz” diyen bir cemaat ile ilişkisinin olduğu iddialarının acımasızca söylemlerle hiçbir daha yüz-yüze gelinmeyecekmişçesine savaşa dönüşmesine seyircide kalmak istemiyoruz.
Daha önceki yazılarımın birisinde ‘dershanelere dokunmayın efendiler’ dediğimizde sizleri yönlendiren yanlış adamların etkisinde kalarak, öyle bir yanlışa sürüklendiniz ki, tekrar söylüyorum o dershanelerin yerine, okullar ya da kolejler dolduramaz.
Üniversiteleri sınavsız yapsanız da, üniversiteleri girmiş dahi olsa bazı öğrenciler, eksiklerini tamamlamak için o dershanelere benzer yerlere gidecekler. Eksiklerini tamamlayacaklardır.
Savaş açtığınız, insanlar, inanan insanlar.
Savaş inanan iki kardeş arasında devam ediyor.
Okulları ile Türkçe Olimpiyatları ile Dünya’ya Türkiye’yi tanıtan bir cemaat, diğer tarafta, devletin içine sızmış yetkililere ve yakınlarına elindeki dinleme dosyaları ile tehdit eden bir avuç uşak. Bunları birbirine karıştırmayınız.
Bir tarafta evlerinde izah edilemeyecek oranda paralar bulunmuş bakan çocukları;
Diğer tarafta adalet diye bağıran hükümet var.
Bunları da birbirleri ile karıştırmamak gerek!
Keşke adalet diye bağırırken, adaletin terazisinin ayarını bozmasanız.
Keşke paralel devlet ortadan kaldırılırken, masum ama ‘hizmet’den yana tavır koyan kaliteli insanları üzmeseydiniz.
Kim var sağınızda solunuzda, bu insanlara haşaşilere benzetecek kadar acımasız olan ve sizi yanlış yönlendiren?
Kim var izah edilemeyecek çoklukta paraları evlerinde bulunduranları adaletin karşısına çıkarmaya çalışan polislerimizle oynamayı size doğru gösteren?
Kim bunlar?
Daha önceki yazılarımda ‘sizi bitirmeye çalışıyor bu adamlar’ diye yazdığımda her yanlışınızda alkış tutanlar; Şakşakçılar; Yağdanlıklar!
Yanlışın neresinden dönerseniz kardır.
Bitirin bu kavgayı!
Piyasalar çöküyor.
Esnaf siftah etmeden kapatmaya başladı.
Borç senetleri, çekler, ödenemez durumlara gelmeye başladı.
Herkes yatırımlarını durdurdu.
Bu gidiş sadece sizin değil, ülkenin de sonu olacak.
Bu gemide hepimiz batacağız.
Adaleti hızlandırınız.
Seçimlerden önce o paraları alanların cezasını veriniz.
Yargı adil olduğunu, tarafsız olduğunu göstersin.
Eğer ceza almayacak olurlarsa, ya da geciktirilecek ve zaman aşımına uğrayacak olursa suçlanacak olan siz olacaksınız.
Kavgayı bitiriniz. Barışı sağlayınız.
Siz ki, bebek katiliyle bile masaya oturduysanız, onlarla bile anlaşmaya vardıysanız, ölümler durduysa, savaş durduysa;
Kalıcı olmaya doğru gidiyorsa barış;
Bu kardeş kavgasını da durdurabilirsiniz.
Paralel devletin varlığından herkes emin.
Onların haber kaynağı CİA’dır.
Destekçisi CİA’dır.
O’nun önünü kesiniz.
Gücünüzü ona karşı harcayınız, kardeşlerinize karşı değil!
Saygılarımla…