Nazilli halkı "UYUTULDU, ALDATILDI"

Mehmet Ali CİNTOSUN

Her seçim döneminde aldatılan bir halk olduk. Evet bunu açık bir şekilde beyan ediyorum "Aldatıldık".

Cumhuriyet döneminden bu yana Nazilli, Türkiye'nin önemli yerleşim yerleri arasında yer alan bir ilçe konumunda olmuştur. Atatürk'ün 1937 yılında Sümerbank Basma Fabrikası'nı ilçede faaliyete geçirmesi de bunun en büyük kanıtıdır.

Peki ne oldu da, Nazilli unutulan bir şehir haline geldi?

Sümerbank Fabrikasının ilk 40 yılında ilçe sürekli göç alan, dünyada pazar haline gelen bir konumdaydı. Devlet politikası ve siyasetçilerinde aktif rolüyle "Nazilli" markalaştı. Denizli, Muğla ve etrafımızda bulunan iller bize gıptayla bakıyor "Vay be ilçeye bak, bizden daha hızlı büyüyor, gelişiyor." diyorlardı. Çevre illerin siyasetçileri, şehirlerinin gelişmeleri için Ankara'da kulisler gerçekleştirdiler. Orada uyuyorlar, bakanların kapılarında hizmet almak için adeta diz çürütüyorlardı. Biz ise sırtımızı Sümerbank'a dayamıştık. Siyasetçilerimiz de kendilerine güveniyor, "Ne de olsa devlet bize bakıyor." edasıyla, şehri değil kendilerini büyütmenin peşine düştü.

Milletvekillerimiz bir dahaki dönem seçilme yarışına girerek hizmet siyasetini, atama siyasetine dönüştürdü. Diğer illerin vekilleri ise hizmet siyasetini öncü olarak benimsediler. Aydın'ın havasından mıdır bilinmez, bizim vekiller  “Harmandalı zeybeğine " merak sarmış olacaklar ki tek hareket etmeye başladılar. Yıllar geçti. Sümerbank kapandı. Şehir birden yerinde saymaya başladı. Hani o göç furyası vardı ya, Denizli, Manisa gibi sanayileşen şehirlere gitti. Devletin eliyle kurulan Sümerbank'a sahip çıkamayan, gaflete düşen siyasetçilerimiz bir yok oluşun destanını yazıyordu. Her yer gelişiyor, biz batıyorduk.

Ve battık...

Milenyum çağı geldiğinde değişen bir şey yoktu. Nazilli yine sahipsiz, yine ümitsiz.

Ama siyasetçilerimiz her dönemki gibi kendilerine güveniyor, hizmet üretiyor (ATAMA-SÜRGÜN). 

Yıl oldu 2017…

Basmasını, pamuğunu, ticaretini, eğitimini, tarımını, hayvancılığını kaybeden şehrin nüfusu 160 bine dayandı.  Birlik ortadan kalktı, tekelleşme arttı. Siyasetçilerimizin huyu ise hiç değişmedi.

ELEŞTİRİ !

2015 seçimlerinde kendini 1980’lerde hisseden AK Partili Abdurrahman Öz sağ-sol siyasetini faaliyete geçirerek “Aydın sol değildir.” dedi. Biz bunları geçmişte bıraktık sayın Öz, siyaset değil icraat istiyoruz. Yeni Sümerbanklar kurulmasını, şehirlerimizin kalkınmasını istiyoruz.  Polis Okulu, okul, hastane istiyoruz. Açıkçası yatırım istiyoruz. Köylü amcamın umurunda değil “sağcı, solcu” akşam evine götüreceği ekmeği istiyor.  Bu arada “Kapalı spor salonu, yüzme havuzu ve TOKİ” hayal mi oldu yoksa “2019 vaadi mi ?”

Sayın Deniz Depboylu Nazilli’yi unuttu. Kendisi insanların halinden iyi anlar ama milletvekili çıktığın şehirde boşanmalar arttı. Gençler uyuşturucuyla zehirleniyor. Ankara’nın havası kendisine iyi gelmiş olacak ki, Nazilli halkının derdini dert edineceğine “Herkesin sorumluluk alanı farklı.” diyerek topu başkalarına atıyor. Belediyeler yanlış yapıyor susuyor. Partisinde sıkıntılar yaşanıyor susuyor. Sayın Depboylu, TBMM’de Menderes’in sorununa, çiftçinin sıkıntısına, Nazilli’nin ekonomisine katkı sağladın mı ? Yoksa siz de mi 2019 hazırlığındasınız?

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (7)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.