Allah’ın sessiz kulları üzerinden siyaset üreten her kim varsa “YAZIKLAR OLSUN”
İlçemiz de son günlerde “Yüce yaradanın bizlere emaneti olan sokak hayvanları” üzerinden prim yapmaya çalışan siyasetçiler türemeye başladı.
Memleketin onca sorunu varken, sessiz kalan şahsiyetler pandemi süresince sokak köpekleriyle poz verme yarışı içerisine girdi…
Öncelikle Nazilli Hayvanseverler Derneği Başkanı Mehmet Tığoğlu ve ekibine teşekkür etmek istiyorum. O dilsiz canlıların ihtiyaçlarını karşılamak için mücadele ediyorlar. Onların amaçlarının reklam olmadığını çok iyi biliyorum…
Gelelim meseleye;
Yine bir hafta sonu yasağında İYİ Parti Aydın İl Sözcüsü Durmuş Kural, sokak hayvanlarını besleme çalışmasına katılır. Boy boy fotoğraflar çekilir ve basın mensuplarına servis edilir. Bunun üzerine Nazilli Hayvanseverler Derneği’nin whatsapp grubunda Kural’ın paylaşımını gören İYİ Parti’nin ilçe yöneticileri de “siyasi çekememezlik” nedeniyle gruptan ayrılır. İddiaya göre de İYİ Parti’nin ilçe başkanı Cihat Öztürk’ün “gruptan ayrılın” talimatı verdiği bilgisine ulaşılır.
İki başkan arasındaki sürtüşme, anladığım kadarıyla bazılarının “hayvan sevgisini köreltmiş” ki besleme çalışmalarına bir daha katılmamışlar…
Emin olabilirsiniz;
Nazilli, “sokak hayvanlarını besleme polemiği” çıkan ve bu nedenle bir partinin teşkilatının ikiye bölündüğü tek ilçe olarak Türkiye’de tarihe geçmiştir.
BIRAKIN ARTIK KÖPEK SİYASETİNİ
Birinin de çıkıp “bırakın artık köpek siyasetini” demesi gerekiyordu…
Bir elin verdiğini diğer elin görmemesi gerekir şiarıyla yetiştirilmiş bir neslin evlatları olarak maalesef sosyal medya gelenekleri, örf ve adetlerimizin önüne geçti.
Hayvanları bu kadar çok seviyorsanız, poz vermeyi bırakın, sessiz sedasız yardımınızı yapın köşeye çekilin. Köpekleri siyasetinize alet etmeyi bırakın...
Gerçi "köpek siyaseti" dışında bir şey ürettiğiniz de yok...
Bu millet sizin kısır çekişmenizden sıkıldı.
İnanın çok itici duruyorsunuz.
(Gelelim başka bir konuya)
VATANDAŞ BELEDİYE BAŞKANLARINA NEDEN OY VERDİ?
Bu memleketin insanı, sizlere "borcumuz var" demeniz için seçmedi...
Bu memleketin insanı, sizlere "İller bankasından kesintimiz var, hizmet üretemiyoruz" demeniz için seçmedi...
Bu memleketin insanı, sizlere "Çevrenize rant kapısı oluşturun" diye oy vermedi...
Bu memleketin insanı, sizlere "Paramız yok, maaş ödeyemiyoruz" demeniz için seçmedi...
Bu memleketin insanı, sizlere "Belediyeleri parti teşkilatlarına çevirmeniz" için oy vermedi...
Bu memleketin insanı, sizlere "Seçildiğiniz gün parti rozetinizi köşeye bırakmanız" için oy verdi...
Bu memleketin insanı, sizlere "İlçelerimize katma değer kazandırın" diye oy verdi...
Bu memleketin insanı, sizlere "Haksızlığa karşı durun, çevrenize rant kapıları açmayın" diye oy verdi...
Bu memleketin insanı, sizlere "Şehrimize yatırım yapın" diye oy verdi...
Bu memleketin insanı, sizlere "Projelerinize güvendik" diye oy verdi...
Bu memleketin insanı, sizlere "Yerel esnafınıza sahip çıkın" diye oy verdi...
Bu memleketin insanı, diye diye gerisi bitmez... Anladığınızı umuyorum!
Bu memleketin insanı maalesef sizler gibi idarecileri seçtikleri için çok pişmanlar. Neden mi? Çünkü sürekli olarak ürettiğiniz bahaneler, çapsız ve kalitesiz sözde hizmetlerinizle şehirleri 5 yıl daha kaybettirdiniz.
(Not:İlla ki memleketleri için gecesini gündüzüne katan, mücadele eden belediye başkanları var. Ama onlar bir elin parmakları kadar bile olamadıkları için çoğunluğunu yazmak zorunda kaldım)