Değerli okurlar, hepinizi saygı ve sevgi ile selamlar, yeni yılın sağlık, mutluluk ve başarılar getirmesini temenni ederim.
Bildiğiniz üzere, Türk tarihinde birçok kahraman bulunmaktadır. Bunlardan bazıları iyi bilinir ve tanınırken, bazıları ne yazık ki yeterince bilinmemekte, hatta hiç hatırlanmamaktadır. Bir örnek vermek gerekirse, Türkiye’nin birçok yerinde Anadolu’yu bizlere açan Sultan Alparslan’ın heykeli bulunmakta, hatta bunlardan birisi Aydın’da büyük bir meydana dikilmiş durumda. Meydanın adı da Alparslan Meydanı. Çok güzel ve son derece takdir edilesi bir uygulama yapılmış. Malazgirt Savaşı ve 1071 tarihini ise bilmeyen yok. Fakat şunu sormak lazım. Aydın’da Türk tarihinin en büyük kahramanlarından birisi olan ve Çaka Beyle birlikte Türk Denizciliğinin önderleri arasında bulunan Umur Bey’i kaç kişi tanıyor? Mesela bir gezimde Karaman’a gittiğimde Piri Reis’in meydandaki heykelini görmüştüm. Heykelin altında Karamanlı büyük Türk denizcisi Piri Reis yazmaktaydı. Evet, esasen Osmanlı devrine ait olmakla birlikte Karamanlılar kendi içlerinden çıkan bu önemli ve değerli şahsiyeti unutmamışlardı.
Fakat bizim için bu yaklaşım geçerli mi?
Evet. Bildiğiniz üzere Aydınoğulları Beyliği Osmanlı egemenliğine kadar Aydın, İzmir ve çevresinde egemenlik kurmuş ve yönetmiş. Aydınoğullarından bize kalan en önemli miraslardan birisi ilimizin ismi. Bu konuda şanslıyız. Türkiye’de birçok yerin tarihi ismi değişmişken, ilimiz için bu geçerli değil. Mesela Menteşe Muğla olmuş, Saruhan Manisa, Hamit Isparta, Canik Samsun, Dulkadir Maraş… Karaman ve Aydın gibi bazı yerlerde ise ilin, yani eski idari yapılanmadaki sancağın ismi değiştirilmemiş. Gerçi adını Aydın Bey’in türbesinden aldığı artık kesinleşen Boyasin (Bey Sini- Bey’in mezarı) köyünün ismini Esençay olarak değiştirmek gibi bir garipliğe imza atılmış ama neyse…Bu konu, yani il dahilinde tarihi ve kültürel isimlerin değiştirilmesi başka bir yazıyla ele alınacak kadar geniş o yüzden değinmekle yetiniyorum.
Değerli okurlar.
Aydınoğulları denince yanlış bilinen çok önemli bir husus daha var. Bizlerde beylikler, özerk yapılar gibi algılanıyor. Halbuki Aydınoğulları beyliği bir devlet. Başında hutbe okutan ve kendisi adına para kestiren Bey ünvanlı bir sultan bulunuyor. Bu yüzden Aydınoğlu Mehmet Bey aynı zamanda Aydın hükümdarı. Sarayı ve ordusu var, bilim ve kültürü himaye ediyor. Etrafında bilginler ve sanatçılar var. Osman Gazi ve Orhan Gazi nasıl sultansa, Aydınoğlu Mehmet Bey’de aynı şekilde bir sultan. Aydınoğulları devletinin ilk başkenti Birgi, ikinci başkent günümüzde Selçuk ismini taşıyan Ayasuluk veya Ayasuluğ. Ayasuluk Hristiyanlık için de çok önemli. Zira eski ismi Efes. Burada mevcut olan antik kentle birlikte İncil’de ismi geçen Yedi Kilise’den birisi burada. Ayrıca Yuhanna İncili burada yazılmış ve bildiğiniz gibi Meryem Ana Evi de Efes’te. Bunların yanı sıra kentte bulunan Aydınoğlu İsa Bey Camii ise Türk sanat tarihinin harikalarından. O dönemde inşa edilen en güzel eserlerden birisi. Bu örnek bile şehri fethedip başkent yapan Aydınoğulları’nın önemini göstermekte.
İşte bu devletin hükümdarlarından birisi de Mehmet Bey’in vefatından sonra kardeşi Hızır Bey ve amcalarının ısrarı ile tahta çıkan Umur Bey. Diğer ismiyle Bahaüddin Gazi Umur Bey! Umur Bey, sadece Aydın için değil Türk tarihi, bilhassa Türk denizciliği için o kadar önemli ki, her dönem örnek alınmış, takdir edilmiş ve saygı görmüş. Nitekim babası tarafından İzmir emirliğine atandığı zaman denizde başladığı gaza faaliyetleri ile Ege Denizi’ni Adaları, Mora yarımadasını deyim yerinde ise hallaç pamuğuna çevirmiş! Karadeniz’e kadar seferler yapmış. Hatta Bizans imparatorları IIII. Andronikos ve Kantakuzenos’a yardım edecek kadar etkili. Bilhassa Kantakuzenos Umur Bey’den çok yardım görmüş, aralarında bir dostluk oluşmuş. Yani Aydın sultanı Umur Bey o kadar etkili bir şahsiyet ki, imparatorlar bile kendisinden destek istemişler. Umur Bey aynı zamanda Saruhanoğlu Süleyman Bey ile de yakın arkadan ve birlikte deniz seferleri yapmışlar.
Umur Bey hakkında en önemli bilgiler Osmanlı tarih yazarlarından Enveri’nin Düsturnâmesi’nde mevcut. Enveri, Umur Bey’in gemileri karadan yürüttüğünü hikaye etmekte. Bazıları bu olayın kurgu olduğunu söyleseler de Fatih Sultan Mehmet’in bunu bildiğini ve İstanbul’un fethinde uyguladığını söyleyenler var.
Osmanlı akıncıları arasında kendilerine Umurca Gazileri diyenler bulunmakta. Hatta Yeniçerilerin ilk dönemlerde kendilerini Umur Bey oğlanları olarak adlandırdıkları ve onun giydiği başlığı kullandıkları kaynaklarda geçmekte.
Umur Bey’in en büyük başarılarından birisi İzmir’in fethi. Fetihten önce günümüzde Kadifekale Türklerin elinde ve Müslüman İzmir olarak adlandırılıyor. Aşağıda sahilde ise Cenevizli Zaccario ailesi egemen ve sahil kalesini ellerinde tutuyorlar. Buraya ise Gavur İzmir ismi verilmekte. Umur Bey, Zaccario ailesinin elinden bu kaleyi alarak Gavur İzmir’i de fethediyor.
Fakat, işler ne yazık ki bu tarihten sonra tersine dönüyor. Cenevizliler ve Venedikliler çok korktukları Umur Bey sebebiyle papalıktan yardım istiyorlar. Böylece ortak bir donanma hazırlanıyor ve 1344 tarihinde Umur Bey sahil kesimini kaybediyor. Bu durum Umur Bey’i yıldırmıyor. Mücadeleden asla geri kalmadığı için savaşa devam etse de kale surlarına yapılan bir hücumda alnına isabet eden okla şehit oluyor… Böylece Aydınoğulları’nın kaderi değişiyor. Nitekim artık sahneye kuzeybatı Anadolu’daki Osmanlılar çıkarak Anadolu’nun kaderini zamanla ellerine alıyorlar.
Bu denli önemli, kudretli, mücadeleci, kahraman, kaynakların yazdığına göre asil ve dindar bir hükümdar olan Umur Bey’i ne kadar tanıyoruz. Başka bir ülkede, bir bölgede böyle bir şahsiyet olsa, filmler belgeseller, festivaller, heykeller yapılır, hakkında destanlar kitaplar yazılır ve daha neler yapılır. Bildiğiniz gibi Aydın’ın girişinde Umurlu mahallesi bulunmakta. Burasının adını Umur Bey’den aldığı biliniyor. Ancak oradakilere sorulsa, bu büyük şahsiyet hakkında ne söyleyeceklerini merak ediyorum. Belki bir iki klişe, sağdan soldan duydukları anlatılar.
Yazımın başında belirttiğim gibi. Aydında Alparslan meydanı ve heykeliyle, Yörük Ali Efe ve efelere ait heykeller var. Cumhuriyet anıtları, çeşitli tarihi kişilere ait heykel ve büstler var. Ancak Umur Bey’e ait hiç bir şey yok. Varsa da ben görmedim.
Şöyle bir şey hayal ediyorum:
Nazilli’de Beşeylül ve Kocacami’nin bulunduğu meydan tamamen boşaltılsa, burada tam ortada Umur Bey’e ait bir büst konulsa ve kaidesine kendisi hakkında bilgiler verilse. Hatta meydanın ismi Umur Bey Meydanı konsa. Ne güzel olur!
Yazıma kıymeti bu günkü torunları kadar yeterince bilinmeyen büyük asker, denizci ve devlet adamı, büyük kahraman Umur Bey’i rahmetle anarak son veriyorum. İnşallah bir gün Birgi’deki türbesini ziyaret edip, huzurunda Fatiha okuma şansına erişirim. Ayrıca bir Umur Bey ve Aydınoğulları meraklısı olan, Aydınoğulları ile ilgili birçok tarihi yeri ve yapıyı yerinde ziyaret eden, bu vesile ile beni Arpaz’da Aydın sultanı Mehmet Bey’in kız kardeşi Selçuk Hatun’un türbesine kadar götürüp gezdiren, Umur Bey’e askeri faaliyetleri ile fetihlerini bir harita yaparak gösterecek kadar sevgi ve saygı duyan sosyal hizmet gönüllüsü Ömer Taşkıran Beyefendi’ye de bu vesile ile selamlarımı sunarım.