AK Parti Bayburt Gençlik Kolları Başkanı İbrahim Kaymak, Mısır’daki idam kararlarına ilişkin bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Milli iradenin kısıtlanmasına ve Dünya’nın çeşitli yerlerindeki Müslümanlara yapılan zulümlere değinen Kaymak, sıkıntılı süreçten geçen ülke ve milletimizin birliği ve bütünlüğüne kastetmek isteyen diğer ülkeleri yöneten üst akıla Türkiye sınırları içerisinde izin vermeyeceklerinin altını çizerek, Mısır’daki darbe yönetimini sert ifadelerle eleştirdi.
Yıllarca askeri cuntaların ve diktatörlüklerin halkı korku ve baskıyla yönettiği, tiyatro tadında seçimlerle diktatörlerin halkın seçme hürriyeti ile alay ettiği, rejimin muhalif olarak gördüğü herkesi hapishane, işkence ve idamlara mahkûm ettiği Mısır’da; halk bu zulüm rejimine isyan etmiş, milyonlar olup meydanlara akmış, kendi kaderini tayin hakkı için diktatör Hüsnü La-Mübarek’i devirmiş ve yapılan özgür seçimlerle Muhammed Mursi Mısır’ın Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Ancak halkın iradesini ve ülke kaynaklarını apoletinin gölgesinde tutmak isteyen askeri cunta tekrar hortlamış, darbe ile seçilmiş meşru Cumhurbaşkanı tutuklanmış, darbe aleyhine Rabia Meydanı’nda yapılan barışçıl gösterilerde sivil halkın üzerine namaz kılarken ateş açılmış ve binlerce kardeşimiz orada şehit edilmiştir. Yeryüzündeki tüm darbeci diktatörler ve tağutlar hukuku/yargıyı emir erleri olan sözde yargıçlar eliyle bir infaz enstrümanı olarak kullanırlar. Önceden hazırlanan kararlar, imzalanan fermanlar, uydurulmuş delillerle süslenerek, bertaraf edilecek kişi ve gruplar infaz edilir. Mısır’ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye verilen idam cezası onanmış; içlerinde Esma’nın babası Muhammed Biltaci’nin de olduğu 16 kişi de hapishane bastıkları gerekçesiyle idam cezasına çarptırılmışlardır. Verilen bu cezalar; hukukun, adaletin, insan hak ve hürriyetlerinin idamı demektir. Hukuk, meşruiyetini; koruduğu değerlerin kutsallığından alır. Hukuk, insan onurunu, millet iradesini korumayı bırakıp Batı’nın ve emperyalist güçlerin menfaatlerini korumaya başladığı anda meşruiyetini kaybetmiştir. Halkın oylarıyla seçilen bir lideri ve arkadaşlarını darbeyle devirip idama mahkûm etmek; bir mahkeme hükmünün icrası değil, açık ve adi bir cinayettir. Bu karar dünya siyasetinin, adaletin ve insanlığın idamıdır. Ancak yargının kötüye kullanılması, adalet mekanizması eliyle zulüm yapılması, hem mazlumun hakkı hem de hukukun evrensel ülküsü olan adaletin katledilmesidir. Biltaci, savunmasında, mahkeme heyetine, adaletle hükmetmeyenleri bekleyen gazabı hatırlatmıştır. Mursi, canı pahasına da olsa devrimi ve Mısır halkını koruyacağını söylemiştir. Bu insanların temsil ettiği fikirler, idamları neticesinde yok olmayacak, bilakis güçlenecektir. Çünkü bu devrim hırsızlarının Mısır’da yaptıkları, milli iradeyi ve millet egemenliğini hiçe saymaktır. Milli irade er ya da geç bir gün muhakkak tecelli edecektir. İslam Dünyasının kendi kaderine hükmetme ve sömürünün boyunduruğundan kurtulma iradesinin sembollerinden olan bir liderin ve arkadaşlarının kanını akıtmak için sergilenen bu vahşete, Batı dünyasından göstermelik bir tepki dahi gelmemiştir. Ülkesinin kaderini değiştirmeye çalışan liderlerini darağaçlarıyla kaybeden bir milletin evlatları olarak; Mısır’ın seçilmiş cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve arkadaşlarına verilen idam cezasını lânetliyoruz. Bu cinayete dur demek, insan haklarına, adalete ve hukukun üstünlüğüne inanmış herkes için bir borçtur. Bu zulüm karşısında takınılacak her tavır, gösterilecek her tepki, tüm dünya için bir insanlık sınavıdır. Bugün AK Parti Gençlik Kolları olarak, Dünyanın neresinde yaşanırsa yaşansın, her zulme karşı durduğumuzu haykırmak. Mısır halkının ve iradesinin yanında yer aldığımızı göstermek. Ve zalimlerin er geç devrileceğini ve zulümlerinin yanlarına kar ve payidar kalmayacağını hatırlatmak için buradayız. Hepinize katılımınızdan ve hassasiyetinizden ötürü çok teşekkür ediyorum, Allah hepinizden razı olsun.”