Konya'da askerlik yapan 25 yaşındaki Yakup Kızılay, terhisine bir hafta kala gittiği kulak burun boğaz doktoruna artan baş ağrılarından bahsetti.
Tomografi çekilen Kızılay'ın beyninde tümör tespit edildi. Kızılay, İzmir'e geldikten sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü'ne başvurdu. Burada yapılan müdahaleyle hayati risk taşıyan tümörden kurtulan Kızılay, yaşama yeniden bağlandı.
Yakup Kızılay, tesadüfen öğrendiği rahatsızlığı nedeniyle zor bir dönem geçirdiğini anlatarak, ameliyat sonrası oluşabilecek riskler nedeniyle büyük korkular yaşadığını söyledi.
Tetkiklerin ardından zorlu geçeceğini düşündüğü ameliyata çekinerek hazırlandığını aktaran Kızılay, "Ameliyatın 7 saat sürmesi bekleniyordu ama hızlı geçti, bir an önce çıkardı beni doktorum. Tedavi süreci için de elinden geleni yaptı. İyileşme süreci biraz geç bekleniyordu, erken toparlandım. Şu anda herhangi bir sıkıntım yok ufak tefek ağrılar dışında. Hastaneye daha erken müracaat etsem sonucu daha önce öğrenecektim. Artık en ufak bir sıkıntım olduğunda hastaneye geleceğim." dedi.
Kızılay, ameliyat sonrası beyninden çıkan tümörü görünce şaşkınlık yaşadığını, kemiğe yapışmış ve kemik sertliğine dönüşen kitleyi görünce ne kadar ciddi bir operasyon geçirdiğini anladığını dile getirdi.
Yeniden sağlığına kavuştuğu için mutlu olduğunu ifade eden Kızılay, operasyonu gerçekleştiren Doç. Dr. Hülagü Kaptan ve ekibine teşekkür etti.
- "Rastladığımız ender durumlardan biri"
Ameliyatı gerçekleştiren Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümünde görevli Doç. Dr. Hülagü Kaptan, beyin tümörü, bel ve boyun fıtığı gibi ameliyatları gerçekleştirdiklerini zaman zaman ise değişik değişik öykülerle hastaların kendilerine müracaat ettiğini söyledi.
Tetkikler sonrasında beynin en değerli yeri olarak nitelendirilen sol tarafında 5x5 santimetre büyüklüğünde tümör tespit ettiklerini aktaran Kaptan, hastayla operasyonun risklerini paylaştıktan sonra 6 kişilik bir ekiple ameliyatı gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Kaptan, zor bir ameliyat sürecine hazırlandıklarını ifade ederek, şu bilgileri verdi:
"7-8 saati bulabilecek bir operasyon planlamıştık. Ameliyata girdiğimiz zaman cildi geçiyoruz, daha sonra çok kabaca söylemek gerekirse kafa kemiğini kaldırıyoruz. Burada bir problemle karşılaştık çünkü kemiği kaldıramadık. Çünkü tümör bir kemik yapısı haline dönüşmüş ve kafa kemiğine yapışıktı. Bu bizim rastladığımız ender durumlardan birisiydi. Bayağı uğraştık, bunu ayıramadık. Sonradan etrafını dönerek güzel bir şekilde tam olarak tümörü çıkardık. Tabii bu hasta için çok büyük bir şans oldu. Bu tümörlerin tam olarak çıkması zaman zaman zor olabiliyor. Uzun işlemler gerektiriyor. Burada ise bir kemik yapı tamamen beynin içerisinde bir diş gibi ama bir taraftan da baktığınız zaman beyinle kendisi arasında sınırlar koymuş bir şekilde ortadaydı. Tümörü tam olarak çıkardık ameliyat çok hızlı bir şekilde sona erdi. Beklediğimizden daha hızlı bir şekilde, yaklaşık 1 saatte sonlandı. Hastamızın yoğun bakım sürecine ihtiyaç olmadı. Ameliyat öncesinde karşılaşabiliriz dediğimiz problemlerin hiç birisiyle karşılaşmadık."
- "Tecrübemizi meslektaşlarımızla paylaşacağız"
Hastadan alınan tümörün patoloji sonucunun da iyi çıktığını, bunun da kendilerini mutlu ettiğini anlatan Kaptan, ameliyat sonrası Kızılay'da herhangi bir konuşma bozukluğu oluşmadığı gibi el, kol ve bacaklarında güçsüzlüğün gerçekleşmediğini ifade etti.
Kaptan, tümörün yapışık olduğu kemik gibi şekillendiğini ve ilk kez böyle bir durumla karşılaştıklarını aktararak, "Beyin ameliyatında riskler var haliyle. Konuşma bozukluğu, yürüme güçlüğü karşımıza çıkabilir. Bunları planladık fakat bu tümör bir kemik, bir diş gibi 5 santimetreye 5 santimetre büyüklüğü de vardı. Bir parça olarak çıktığı için bizi çok şaşırttı hem de sevindirici oldu, hem hasta açısından hem bizim açımızdan." dedi.
Gerçekleştirdikleri operasyonun tıpta az rastlanan türde olduğunu ve bu nedenle tecrübelerini diğer meslektaşlarıyla paylaşacaklarını aktaran Kaptan, "İlginç vakaları biz değişik kongrelerde poster olarak, tebliğ sözel sunum olarak sunuyoruz, meslektaşlarımızla paylaşıyoruz. Daha sonra da bunu olgu sunumu olarak yayınlayacağız dergilerde. Tecrübemizi Türkiye'deki ve dünyadaki diğer meslektaşlarımızla paylaşacağız." ifadelerini kullandı.