İzmir Aliağa’da, 15 Ağustos’ta Çanakkale Yolu’ndan geçen vatandaşlar cadde kenarında battaniyeye sarılı bir ceset buldu. Jandarma cesedin 1.65 boyunda, 65-70 kilo arasında, üzerinde çiçek motifli elbise, gümüş renkli babet ayakkabı olan 40-45 yaşlarında bir kadına ait olduğunu tespit etti. Sarı saçlı kadının parmaklarında takma tırnak olduğu belirlendi.
İŞKENCE GÖRÜP ÖLDÜRÜLMÜŞ
İlk incelemede vücudunda darp izlerine rastlanan kadının, başına sert bir cisimle vurularak öldürüldüğü saptandı. Üzerinden kimlik çıkmayan kadının parmak izi taramasından da kimlik bilgilerine ulaşılamadı. Kadının öldürülmeden önce işkence gördüğü ve yaklaşık 15-20 gün önce başka yerde öldürülüp, araçla yol kenarına atıldığı anlaşıldı.
212 KAYIP KADIN YAKINLARIYLA GÖRÜŞÜLDÜ
Cinayeti çözmek için çalışan jandarma ekipleri, Emniyet Genel Müdürlüğü’yle kayıp başvurularını incelemeye aldı. Bölgede kadınla ilgili kayıp başvurusu bulunmazken, Türkiye genelinde 28-37 yaşları arasında kayıp olarak kayıtlara geçen 212 kadının yakınlarıyla görüşüldü. Şiddet gören kadınlar da araştırıldı ancak bu çalışmalardan sonuç alınamadı.
BABETİN İZİ SÜRÜLDÜ
Ekipler, Aydın’dan Çanakkale’ye otoyol ve benzinlik kameralarından alınan 70 bin fotoğraf karesini tek tek taradı. Kameralardan da kimliği tespit edilemeyince jandarma, 38 numara babet ve takma tırnak satışlarını incelemeye aldı. Babetin izini süren ekipler, Buca’daki bir mağazadan satıldığını tespit etti. Ancak güvenlik kamerası olmadığı için ayakkabıyı alan kadının görüntülerine ulaşılamadı.
KALÇASINDAKİ PLATİNDEN BULUNDU
Kimlik belirleme çalışmaları sürerken, otopside kadının sol kalça kemiğinde platin olduğu belirlendi. Gazete Habertürk'ten Mehmet İnmez'in haberine göre ekipler, 5609 seri numaralı platini üreten firmaya ulaştı. Özel yapım platini kullanan 132 kişiden 131’inin yaşadığı anlaşıldı ancak 132’nci hastaya ulaşılamadı. Jandarma bu defa faturalardan kadının ameliyat olduğu hastaneyi belirleyerek kayıtları inceledi. İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 2011’de bir ay yatan ve ortopedi bölümünde ameliyat olan kadının 48 yaşındaki Kazakistan uyruklu Katya Sadıkova olduğu ortaya çıktı.
KİMLİK VERMEMİŞ
Hastane kayıtlarındaki 67 sayfa evrakı inceleyen jandarma, Katya Sadıkova’nın ismini sözlü olarak hastane polisine söylediğini, kimlikle kayıt yaptırmadığını, TC bölümüne de 1’den 10’a kadar hayali rakam yazıldığını belirledi. Yüksekten düşme ve darp sonucu hastaneye giden kadının ameliyat öncesi her türlü sorumluluğu kabul eden resmi evraka imza attığı belgeye ulaşıldı. Üstüne üstlük kadının Türkiye’ye pasaportla giriş-çıkış yapmadığı da ortaya çıktı.
Cinayeti çözmek için gece gündüz çalışan özel ekip, çalışmasını Türkiye’de yaşayan Kazakistan uyruklu kadınlara yönlendirdi. Kadının ailesini bulmak için konsoloslukla da irtibat halinde olan jandarma, yasadışı yollarla ülkeye giriş çıkış yapan kadınları araştırıyor.