Gaziantepspor Teknik Direktörü Okan Buruk, ‘Stüdyo çekim uygulamaları’ dersi kapsamında radyo televizyon alanı öğrencilerine canlı yayında röportaj verdi.
Gaziantep’te, Mehmet Api Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde radyo ve televizyon bölümünde okuyan gençler stüdyo çekim uygulamaları kapsamında Gaziantepspor Teknik Direktörü Okan Buruk’u canlı yayına alarak, tecrübeli hocayla röportaj yaptılar. Okul yıllarını anlatarak sözlerine başlayan başarılı teknik adam, “İyi bir öğrenciydim, orta okul sona kadar gayet iyiydim aslında, yani lise yılları biraz daha futbolla beraber götürdüğüm için daha zor oldu. Devamsızlığım da arttı. Ama liseye kadar gerçekten iyi bir öğrenciydim, ders notlarımda iyiydi. Ama lise biraz daha zor oldu. Hem milli takımlarda oynuyordum hem de Galatasaray alt yapısında oynuyordum. Tabi ki antrenman programları, kamplar bunlar çok belki hayatımın öğretim hayatını böldü desem çok iyi olur” dedi.
"ÜNİVERSİTE OKUMAK İSTERDİM"
Buruk, hem okul hem de futbolun bir arada olacağını da vurgulayarak, "Ama fedakarlık yaparsanız olur. Çok da zor oldu benim için o dönem. Hem evim Galatasaray sahasına da uzaktı. İkisini bir arada götürmeye çalıştım yani liseyi bitirdim. Lise yıllarım çok güzel geçti ama dediğim gibi spor daha öne çıktı. Devam etmem gerekirdi aslında. Açık öğretim üniversitesini kazandım ama üniversiteye devam edemedim. Geçmişe baktığınızda neyi isterdiniz diye sorduğunda üniversite okumak isterdim” diye konuştu.
"KARAKTERE GÖRE DEĞİŞİYOR"
Genç oyuncuların erken yaşta fazla para kazanmasının futbolculuğu etkileyip etkilemediği sorusuna da cevap veren Buruk, şu ifadeleri kullandı:
“Bu biraz karaktere göre değişiyor aslında büyüdüğü ortam yetiştiği ortam, ailesinden ne aldığı bunlar çok önemli. Oyuncular bu anlamda çok büyük yanlışlığa düşüyor. Bazıları da aynı standardı sürdürüyor. Hiçbir oyuncudan 40 yaşında bir adamın olgunluğunu beklememek lazım. Yani bu çocuklar 20, 21, 22 yaşında belki 18 yaşında da çok önemli yerlere gelen oyuncular var. Bunlar gençler bir kere yani. Hata yapabilirler, yanlış yapabilirler, önemli olan doğruya götürmek, doğru insanların onları yönetmesi, yani herkesin bir yaşam koçu olması çok önemli. Belki birkaç tane yaşam koçu olması önemli. O yüzden burada çevreleri de çok önem kazanıyor. Sadece aile değil, aynı çevrede bulunuyorlar. Ama dediğim gibi hata yapabilirler. Her insan hata yapabilir. O yüzden önemli olan çocukları sahiplenmek ve onlara doğru yolu gösterebilmek.”
Türk futbol tarihinde en beğendiği futbolcuların, Hakan Şükür, Hagi, Arif Erdem olduğunu belirten Buruk, şu an ise en beğendiği futbolcuların Ardan Turan ve Hakan Çalhanoğlu olduğunu söylerken Terim için ise, "Fatih Terim en büyük başarıları beraber yaşadığımız insandır. Bizim hayat içindeki her şeyleri beraber başardığımız çok önemli bir insan” dedi.
Son olarak, futbolculara öğüt niteliğindeki konuşmasında ise Buruk şunları kaydetti:
“Herkes hata yapabilir, önemli olan doğru insanlarla doğru yerlere gitmek. Doğru insanlarla bir arada bulunmak. Futbolcular için de, çok ünlü olabilirsiniz, çok iyi yerlere gelebilirsiniz ama çevrenizdeki insanları iyi seçmeniz gerekiyor. Özellikle futbolcular için, sporcular için, çalışmak çok önemli gerçekten. Yaptığınız işin en iyisini yapmak, yaptığınız işi birinci sıraya koymak hayatınız da çok daha önemli. İkinci, üçüncü sıraya koyarsanız yaptığınız işi çok başarılı olamazsınız.