Diyarbakır’da siyasi partilerin il başkanları, seçim süreci boyunca farklı tarihlerde, farklı şehirlerde siyasi partilere yönelik düzenlenen saldırıları değerlendirdi. Siyasi fikirleri farklı olan il başkanları, aynı çağrıyı yaparak, saldırıların demokratik seçim sürecine zarar verdiğini dile getirdi.
Diyarbakır’da bulunan siyasi partilerden Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) il başkanları, 7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak genel seçimler öncesinde farklı tarihlerde siyasi partilere yönelik yapılan saldırılar ile ilgili değerlendirme yaptı. Seçim süreci boyunca yapılan saldırılar hakkında İHA’ya özel açıklamalarda bulunan il başkanları aynı noktada birleşti. İl başkanları, seçim sürecinin sağlıklı geçebilmesi adına yapılan saldırılar karşısında herkesin sağduyulu olması ve saldırıların meydana gelmemesi için önlem alınması konusunda çalışması gerektiğini dile getirdi.
“HUZUR ORTAMINA, BARIŞ SÜRECİ ORTAMINA YAKIŞMIYOR”
AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Muhammed Akar, tüm partilere geçmiş olsun dileklerinde bulunarak, yapılan saldırıları kınadı. Hangi parti olursa olsun bu saldırıların çözüm süreci ve huzur ortamına yakışmadığını ve herkesin özgürce oy kullanması ve propaganda yapması gerektiğini belirten Akar, saldırıların olmaması konusunda diğer siyasi partilere çağrıda bulundu. Saldırıların memleketin huzura kavuşmasını istemeyen kesimler tarafından yapıldığını aktaran Akar, saldırıları gerçekleştirenler hakkında araştırma yaptıklarını söyledi. Sağduyu çağrısı yapan Akar, hep birlikte vatandaşlara seslenerek bu süreci daha yapıcı bir hale getirebileceklerini ifade etti. Akar, “Kime yapılırsa yapılsın, hangi partiye yapılırsa yapılsın bu saldırılar doğru bir şey değildir. Herkes özgürce seçimini yapsın, oyunu kullansın, propagandasını yapsın. Sonuçta ne çıkarsa, milletin iradesi nasıl tecelli ederse hepimizin ona rıza göstermesi lazım. Maalesef aşağı yukarı iki haftadır partilere, muhtelif partilere hem HDP’ye hem AK Parti’ye hem CHP ve ve MHP’ye saldırılar oluyor. Bunlar planlı programlı örgütlü saldırılar mıdır, bunlar nedir? Bunun da tabii takibini yapıyoruz. Anladığımız kadarıyla memleketin huzurunu bozmak isteyenlerin de bu kabil hareketleri söz konusu. Ben bütün saldırıya uğrayan siyasi partilere geçmiş olsun diyorum. Bundan sonra daha yoğun diyalog halinde olacağız siyasi partilerle. Belki sizin vasıtanızla siyasi parti temsilcilerine, il başkanlarına ve daha geniş kapsamlı olarak da bütün siyasi partilere çağrıda bulunuyorum. Birlikte bir ses verelim. Bu seçimin 2015 Haziran seçimlerinin bir demokratik yarış içerisinde geçmesi için hepimiz elimizden geleni yapalım. AK Parti olarak da biz epey bir süredir saldırılara uğruyoruz. Seçim otobüslerimiz taşlanıyor, seçim bürolarımızda sıkıntılar yaşanıyor, saldırılar oluyor. Bunları kabul etmiyorum. Bunlar gerçekten bu huzur ortamına, bu çözüm süreci ortamına da yakışmıyor. Çocuk yaştaki insanların bunu yapması ayrıca bizi üzüyor. Bundan sonra herhalde siyasi partilerin hepsinin daha dikkatli davranması gerekir. Bu tür sorunların önüne geçmesinin yolu birlikte vatandaşa ses vermek ve çağrıda bulunmaktır. Önümüzdeki günlerde ilimizde bulunan siyasi partilerle beraber seçim öncesi bir toplantı yapmayı düşünüyorum. Onları davet etmek istiyorum. Seçim öncesi gerginlik yaşanmaması noktasında aslında hepimiz ittifak halindeyiz. Diyarbakır’daki siyasi partilerin il başkanlarıyla yaptığım görüşmelerde herkesin bu durumdan rahatsız olduğunu gördüm. Ama bir araya gelip birlikte vatandaşa seslenmemiz gerekiyor, herhalde bir iki güne kadar bunu sağlamış olacağız. Tekrar bütün partilere geçmiş olsun diyorum. Bundan sonra inşallah böyle şeyler yaşanmaz diye umut ediyorum” dedi.
“TÜRKİYE’NİN SEÇİMİ DEMOKRATİK YÜRÜTMESİNİ İSTEMEYENLER VAR”
HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Ömer Önen de saldırıları değerlendirirken, tüm siyasi partilere geçmiş olsun dileklerini iletti. Önen, diğer il başkanları gibi demokratik siyasi ortamda bu tür saldırıların sadece zarar niteliği taşıdığını söyledi. HDP’nin barajı aşmaması ve Türkiye’de huzur ortamının bozulması için bir takım güçlerin iş başında olduğunu belirten Önen, kendi tabanlarına sağduyulu olmaları konusunda sık sık çağrıda bulunduklarını ve bu tür provokasyonlara gelmemeleri konusunda uyardıklarını ifade etti. Önen, bütün partilerin demokratik bir şekilde çalışmalarını yürütebilmelerine dikkat çekerek, 7 Haziran’da sandıktan halkın kararının çıkacağını ve bu karara saygı duyduklarını aktardı. Önen, herkesin sandığa özgürce gitmesi gerektiğine vurgu yaparak, “Türkiye’nin seçimi demokratik bir şekilde götürmek istemeyen bazı kesimler var. Bugüne kadar Türkiye’de demokratik bir seçimin olmaması için bütün her şey yapıldı. AK Parti’ye, MHP’ye bugüne kadar o kadar da fazla bir saldırı yapılmadı. Bölgede de bugüne kadar basına da yansıyan ciddi bir saldırı yok. Bütün saldırılar özellikle HDP’ye yönelik yapıldı. Biz halkımızın, seçmenimizin, üyelerimizin provokasyona gelmemesi için bütün çabayı gösteriyoruz. Şu an en büyük saldırı HDP’nin barajı aşmaması için gösterilen bütün çabalar ve oyunlardır. Türkiye’de bölgede demokratik bir seçim için herkesin sağduyulu davranması gerekir. Demokratik bir seçim olabilmesi için herkes o yönlü kendi tabanına, kendi seçmenlerine, kendi üyelerine sağduyulu davranması konusunda çağrıda bulunmalıdır. Bir çocuğun ya da farklı bir kesimin taş atması bir saldırı değil ve biz buna da karşıyız. Hangi parti olursa olsun bu bir demokratik seçimdir. Halkımız kime oy veriyorsa o konuda da gereken neyse yapacaktır. 7 Haziran’da sonuçlar belli olacak. Bu konuda da seçmenlere karşı da demokratik bir seçimin olabilmesi için biz parti olarak üzerimize düşen neyse onu yapmaya çalışıyoruz ve bugüne kadar da çalıştık. Bütün duyarlılığımıza rağmen yani biz bugüne kadar önünü almasaydık olumsuz sonuçlar doğacaktı. Bu gibi durumlarda biz şunu söylüyoruz; herkesin özgür bir şekilde demokratik bir şekilde sandığa gitmesi ve oyunu kullanması gerekiyor. Bütün partilerin de demokratik bir şekilde çalışmalarını yürütebilmesi gerekiyor” diye konuştu.
“AMAÇ TÜRKİYE’DE KAOS ORTAMI OLUŞTURMAK”
CHP Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Şerif Doğrul, saldırıların Türkiye’de huzur ortamını istemeyen provokatörler tarafından yapıldığına vurgu yaptı. Saldırıya uğrayan partilere geçmiş olsun dileklerinde bulunan Doğrul, saldırılarla Türkiye’de kaos ortamı yaratılmak istendiğine değindi. Bu durumdan parti olarak tedirgin olduklarını ve daha büyük saldırılar beklediklerini belirten Doğrul, provokatörlerin sahnede olduklarını ve her an her şeyi yapabileceklerini dile getirdi. Doğrul, “Gerçekten bu saldırılar çok manidar. Gerçekten daha büyük saldırılar da bekliyorduk. Türkiye’de kaos ortamı yaratacak saldırılar bekliyorduk. Bu saldırıların belli siyasi güçlere hizmet amaçlı, provokasyon hareket olabileceklerini tahmin ediyorduk biz ve özellikle HDP’nin barajı aşmaması için bir takım girişimler vardır. Onların aleyhine bir propaganda geliştirmek için provokasyon yapılmasını bekliyorduk. Özellikle CHP milletvekili adayımıza karşı yapılan saldırı, HDP’nin seçim bürolarına yapılan saldırılar, HÜDA-PAR’a karşı olan saldırılar yani amaç bir kaos ortamı oluşturmak Türkiye’de. Bu durumlara karşı çok tedirginiz. Bir hafta kaldı seçimlere, bu haftayı kazasız belasız herhangi bir olay olmadan atlatabilirsek Türkiye demokrasisi açısından çok iyi olacaktır. Ama bu provokatörler her zaman sahnededirler ve her zaman her şeyi yapabilirler” şeklinde konuştu.
"SİLAHA SARILARAK, ŞANTAJ YAPILARAK MUHALİFLERİN SUSTURULMASI HALKIMIZA BÜYÜK ZULÜMDÜR"
HÜDA-PAR Diyarbakır İl Başkanı Seyhmuş Yurdakul da yaptığı açıklamada, partilerinin kurulduğu günden bu yana çok sayıda saldırıya maruz kaldığını söyledi. Yurdakul, 7-8 Ekim olaylarında kendilerine yönelik yapılan saldırılara da değinerek bu tür saldırıların arkasında kimlerin olduğunun bulunabilmesi konusunda hükümetten araştırma yapmalarını istedi. Kendilerine yapılan saldırılarla ilgili yeterince araştırma yapılmadığını ifade eden Yurdakul, Şırnak’ın İdil ilçesinde kendilerine yakın oldukları gerekçesi ile öldürülen 2 kişi için geniş çaplı araştırmalar yapacak müfettiş talebinde bulundu. Yurdakul, kendilerine islami referans aldıklarını, dolayısıyla tüm fikir ve görüşlere son derece saygılı olduklarını, ikna etme konusunda fikirlerin ön plana çıkması gerektiğini, şiddet yoluyla; gerek silah, gerek şantaj, gerek baskı gibi durumların büyük yanlış olduğunu belirtti. Silaha sarılarak yapılan siyasetin halka büyük zulüm olduğunun altını çizen Yurdakul, parti olarak huzur ve barış ortamının bozulmaması için ellerinden geldiklerini yapacaklarını ve yapmaya devam edeceklerini aktararak, şöyle konuştu:
“Malumunuz 2 buçuk yıla yakındır partimiz kuruldu ve bu süreç içerisinde yaklaşık olarak 400’e yakın saldırıya uğradık. Özellikle geçen yıl seçim döneminde 150’ye yakın saldırıya maruz kaldık. En son 6-8 Ekim olaylarında hemen hemen bölgedeki bütün il, ilçe teşkilatlarımıza saldırı yapıldı. Yine islami sivil toplum kuruluşlarına, camilere, medreselere ve kütüphanelere saldırılar yapıldı. İnsanlar katledildi. Yasin Börü ve arkadaşları yeryüzünde görülmemiş bir şekilde katledildi. En son üç gün önce Şırnak’ın İdil ilçesinin Kozluca köyüne giderek oradaki halka köylülere saldırdılar ve iki kişiyi de arkadan kalleşçe öldürdüler. Kozluca köyü başlı başına araştırılması gereken bir olay. Geçen yıl Lice’de meclis üyemize saldırı yapıldı, kızı ve abisi ile birlikte kendisi uzun namlulu silahlarla tarandı. Jandarmanın bulunduğu yerle olayın olduğu yer arası 15 dakika olmasına rağmen jandarma 5 saat sora oraya gitti. Yani PKK’lılar orayı boşalttıktan sonra gitti. Ama İdil Kozluca köyünde ise 20 dakika içerisinde jandarmanın köyü abluka altına alması ve bu saldırganı ve ailesini koruma altına alıp o köyden çıkarması kafamızda bazı soru işaretleri oluşturmaktadır. Bundan dolayı bu olay iyi bir şekilde araştırılmalıdır. Ve hatta hükümet bu konuyu araştırması için müfettiş görevlendirmelidir. Bu konuda ihmali bulunan güvenlik güçleri varsa derhal görevden alınmalıdır. Biz bu düşüncelerin bu fiillerin yanlış olduğunu dile getiriyoruz. Her insan kendi fikrini söyleyebilmelidir, her insan kendi inancını yaşayabilmelidir. Kimse kimseye baskı yapmamalıdır. İnsanları fikirlerimizle ikna etmeliyiz, yoksa ellerindeki silah gücüyle zorla, baskı altına alıp tehditle, şantajla hiç kimse hiçbir yere varamaz. Biz Hür Dava Partisi olarak hangi parti olursa olsun her siyasi partinin kendi düşüncelerini rahat bir şekilde rahat bir ortamda dile getirmeleri gerektiğine inanıyoruz. Hiç kimsenin hiçbir şekilde başkalarına baskı yapmaması, şantaja başvurmaması gerektiğine inanıyoruz. Silaha sarılarak, şiddet kullanılarak muhaliflerin susturulması halkımıza yapılan en büyük zulümdür. Halkımız barış istiyor halkımız huzur istiyor, biz de HÜDA-PAR olarak hür adaylar olarak halkımızın huzuru ve barışı için elimizden gelen bütün gayreti gösteriyoruz ve göstermeye devam edeceğiz”.