Maliye Bakanı Şimşek, 2. Türkiye Kamu-Özel Sektör İşbirliği Konferansı’nda yaptığı konuşmanın ardından soruları cevapladı. Kredi kartlarında taksitlendirmeye getirilen sınırlama konusunda Şimşek, "Amacımız sürdürülebilir büyümeyi sağlamak. Şu anda özellikle tüketici kredilerindeki artış hızı sürdürülebilir değil. Bir taraftan cari açık sorunumuz var, bir taraftan da her alanda makro ihtiyati bir yaklaşım içindeyiz" dedi. Şimşek, proje kredilerini özendirdiklerini belirterek, "Küçük ve orta ölçekli firmalara kredilerdeki, ihracatçıya krediyi özendiriyoruz. Bunların maliyetini aşağı çekiyoruz. Ama hane halkının borcunu daha da arttıracak veya bankaları bu anlamda riske sokacak, sürdürülebilir büyümeyi tehdit altına alacak ya da genel anlamda makroekonomik istikrarı cari açık boyutuyla tehlikeye düşürecek trendleri yakından izliyoruz. Onları zaman zaman aldığımız önlemlerle sınırlamaya çalışıyoruz. Tüketici kredilerini sabit faizle yapılmasına izin veriyoruz. Bunların hepsi makro ihtiyati tedbirler, hem vatandaşı korumaya hem de bankacılık sektörünü korumaya. Bankacılık sektörümüz bizim bilançomuzun en sağlıklı kısmından bir tanesi. Finansman dengelerimiz çok iyi. Hane halkımızın borçluluk düzeyi makul düzeyde. Bankalarımızın bilançoları çok sağlıklı. Biz bu sağılıklı yapıyı korumaya çalışıyoruz. Son dönemde yapılan tartışmalar, alınan tedbirler böyle bir algıyı uyandırmış olabilir” diye konuştu.
TAKSİTLİ ALIŞVERİŞ
Piyasaların hem kendilerine hem de ekonomiye zarar verildiğini 2008 yılında gördüklerini aktaran Şimşek, “Biz biraz daha müdahaleci rekabeti, inovasyonu sınırlamayan tarzındayız. Bir gıda ürününü 18 ay taksitlendirmek mantıklı mı? Bankalar açısından, hane halkı açısından da ödeme kapasitesi ötesinde borçlanmayı engelleyecek bir yaklaşım olarak görüyorum” dedi. Bakan Şimşek, ihtiyati tedbirlerin kısa vadede büyümeyi sınırlamasının beklenmesi gerektiğini söyleyerek, daha mütevazı bir büyümeyi öngördüklerini ifade etti. Şimşek, “Türkiye yapısal reformlar devreye girip, cari açığı kalıcı bir şekilde yönetilebilir, daha düşük düzeylere çekene kadar Türkiye’nin mütevazi büyüme oranları ile devam etmesini sağlıklı buluyoruz. Aldığımız tedbirler büyümeyi sınırlayıcı tedbirler ama büyümenin kalitesini arttıran, daha sağlıklı olmasını sağlayacak” şeklinde konuştu.
İRAN’IN NÜKLEER PROGRAMI
P5+1 ile İran’ın Cenevre’de yaptığı anlaşmanın Türkiye’ye yansımaları ile ilgili soruya ise Şimşek, “İran bizim en büyük ticaret ortaklarımızdan biri olabilir. İran’ın doğal zenginlikleri çok. Komşularla ticaret yüzde 8’e denk geliyor. Asya’ya, Avrupa’ya baktığınızda komşularla ticaret yüzde 60’lara ulaşıyor. Bizde komşularımızla ticaretimizi yüzde 60 yapabiliriz. İran ile sorunun çözülmesi Türkiye’yi iki türlü etkiler. Jeopolitik gerginlikler uluslararası enerji fiyatına, özellikle petrol fiyatlarına risk primi olarak yansıyor. Bölgedeki jeopolitik gerginliklerin azalması petrol fiyatlarını aşağı çekebilir. İran’ın ambargodan kurtulması Türkiye’nin İran ile olan ticaretini birkaç kat arttırabilir. Vatandaşa doğrudan yansımaları olacak, turizm, ticaret, her yönüyle” ifadelerini kullandı.
ÖĞRETMEN ALIMI
Bütçe kanununun kabul edildiğini de hatırlatan Bakan Şimşek, bütçede gider arttırıcı bir harcama yapamayacaklarını söyledi. Şimşek, öğretmen alımıyla ilgili ise, “Gelecek sene bir durum değerlendirmesi yapacağız. Gerekirse kamunun diğer birimlerine eleman vermeyeceğiz. Bu konuda verilmiş karar yok” diye konuştu.