Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Manisa 2. Milletvekili Adayı Av. Zeynel Balkız, dün Manisa Emniyet Müdürlüğü tarafından 5 sivil toplum kuruluşuna yapılan operasyonlara tepki göstererek, Emniyet Müdürü Tayfur Erdal Ceren’in yaptığı açıklamayı da 28 Şubat döneminin beyanlarına benzetti.
Manisa’da dün ‘anayasal düzeni yıkmaya yönelik terör örgütü’ iddiasıyla Manisa Eğitim Gönüllüleri Derneği, Manisa Aktif Eğitimciler Derneği, Manisa Milenyum Memurları Derneği, Manisa Çalışanlar Derneği ve Manisa Sanayici ve İşadamları Derneği’ne gerçekleştirilen operasyonlara tepki gösteren MHP Manisa 2. Sıra Milletvekili Adayı Av. Zeynel Balkız, yapılan operasyonların suç unsuru bulmaktan çok tamamen yıldırma ve toplumdan tecrit etme amaçlı olduğunu öne sürdü. Bir hukukçu olarak yapılan operasyonları tasvip etmediğini kaydeden Balkız, “Dün şehrimizde asla bir hukukçu olarak tasvip etmeyeceğimiz bir operasyon gerçekleşti. Aralarında MASİAD gibi kendilerini yakinen tanıdığımız işadamlarının oluşturduğu bir işadamları ve sanayici derneği, arkasından bir avukat arkadaşımızın eşinin başkanlık yaptığı Eğitim Gönüllüleri Derneği ve Aktif Eğitimciler Derneği gibi eğitim faaliyeti ve ekonomik faaliyet gösteren 5 kuruluşumuz hakkında 5 özel teşebbüsümüz hakkında bir operasyon yapıldı. Edindiğim bilgiye göre bu operasyonun amacı Sulh Ceza Hakimliği’nin verdiği bir karar sonrası arama ve el koyma niteliği taşıyan bir operasyon. Sebep olarak da gösterilen şey; ‘anayasal düzeni yıkmaya yönelik terör örgütü’ iddiasıyla belge ve delil aramaya yönelik bir operasyon. Yapılan operasyon neticesindeki aramalarda bizzat dernek başkanları ve üyelerinin bulunduğu sırada elle tutulur, gözle görülür bir suç unsurunun elde edilmediği ve yakalanmadığı görülmüştür. Sadece dernek karar defteri gibi veya bir dernekte, kuruluşta bulunması gereken yasal belgeler gibi belgelere el konulduğunu ve bilgisayarların imajlarının alındığını biliyoruz” dedi.
“BU AÇIKÇA BİR AYRIMCILIKTIR”
“Burada özellikle şunu belirtmek isterim ki bu operasyon yaklaşık olarak bir aydan beri şehrimizde hızlı ve açık bir şekilde konuşuluyor ve bekleniyordu” diyen Balkız şunları söyledi:
“Yapılacak olan bir operasyonun önceden bu kadar bilgi verilerek, sızdırılarak yapılmasının amacını biz bir suç unsurunun elde edilmesine yönelik olduğunu kabul etmiyoruz. Bu açıkça geniş kitlelere hükümetin bu anlamdaki tavrının olduğunu belirterek, geniş kitlelerde infial uyandırmak ve toplumda belli kişilerin tecrit edilmesi, toplumdan ayrıştırılması, bölünmesi ve parçalanması amacına yönelik son derece sonuçları tehlikeli bir ayrımcılıktır. Bir hukuk devletinde asla olmaması gereken bir şeydir. Bir işadamları derneğinin ve bir eğitim derneğinin kapısında 20-30 KOM polisiyle beraber bu aramanın yapılması, bunun daha çok etrafa ve Manisa kamuoyuna mesaj verme niteliği taşıdığını biliyoruz. Artık iktidarın sonu gelmiştir. Bu hükümet son oyunlarını oynamaktadır ve bitmişliğinin ilanı olarak bu tür operasyonlarla yanlış bir güzergahın içerisine girmiştir. Adaletten, hukuktan ve bağımsız yargıdan ayrılan idarelerin yaşaması mümkün değildir. 7 Haziran zaten bu anlayışın sonu olacaktır.”
“EMNİYET MÜDÜRÜNE YAKIŞMADI”
Balkız, Manisa Emniyet Müdürü Tayfur Erdal Ceren’in operasyonlar hakkında yaptığı açıklamayı da bir talihsizlik olarak nitelendirerek, “Manisa Emniyet Müdürü’nün dünkü talihsiz beyanı da basın yayın organlarına düştü. Bu beyan 28 Şubat devrinin emniyet müdürlerinin beyanlarından farksız. O günlerde kurban derileri gibi, fitre gibi vatandaşın bireysel olarak hayır hizmetlerinin bir takım vakıflara, derneklere yapılması yasaklanmıştı. Sadece devlete ait bir organa, Türk Hava Kurumu gibi bir organa yapılması mecbur tutuluyordu. Sonra bu iktidarın bu konudaki olumlu tavırları sonucunda bu yanlışlıklara son verildi. Bakıyoruz ki bu iktidar da belli bir dönem sonra artık geriye dönüşe ve eski devlet anlayışına dönmüş ve onun emniyet müdürleri de vatandaşın yardımlarını nereye yapacağını ve nereye yapmayacağını buyuran ve emir veren polis şefleri haline dönüşmüştür” ifadelerini kullandı.
Balkız açıklamasını şöyle tamamladı:
“Yargısız infaz niteliği taşıyan Manisa Emniyet Müdürünün bu beyanı hukuk devletinde asla olmaması gereken diktatöryal bir beyandır. Bir emniyet müdürünün yetkilerini ve görev sınırlarını aşmaktadır. Hatta haklarında henüz fezleke dahi düzenlenmemiş, iddianame dahi tanzim edilmemiş kişilerle ilgili sanki mahkum edilmişler ve terör örgütü üyesi olmakla, terör örgütü olmakla tescillenmişler gibi bu talihsiz beyanlarını sahibinin sesi olarak nitelendiriyorum. Bu davranış Manisa Emniyet Müdürüne yakışmadı. Bu davranışıyla bu arkadaşımız Manisa’da artık zor görev yapar. Halkı bu şekilde bölen, parçalayan ve hakimin de savcının da üstünde, daha başlangıçta hüküm veren bir anlayışla bu hareket yapılmışsa zaten bu operasyonun da son derece maksatlı ve idare tarafından, hükümet tarafından kasten yönlendirildiği bir yıldırma hareketi olduğu gayet açıktır.”