ADIYAMAN (İHA) – HDP Mersin milletvekili adayı Dengir Mir Mehmet Fırat, memleketi Adıyaman’ın Kahta ilçesinde HDP seçim bürosu açılışını yaptı.
HDP’nin Mersin milletvekili adayı Dengir Mir Mehmet Fırat, seçim bürosu açılışını HDP Adıyaman milletvekili adayları Behçet Yıldırım ve Ferhat Temel ile birlikte gerçekleştirdi.
Açılışta konuşan Dengir Mir Mehmet Fırat; AK Parti’de olma sebeplerini ve istifasını anlatarak, “Adalet ve Kalkınma partisini kurarken temel bazı nedenlerimiz vardı. Temel gayemiz şuydu, Cumhuriyet tarafından yönetimden ve demokrasiden uzaklaştırılmış olup çevreye yayılmış olan başta Kürtler olmak üzere o çevredeki insanları merkeze taşıyarak kişiliklerini, özgürlüklerini, eşitliği, demokrasiyi hayata geçirebilmek için bir program yapmıştık. O programda ilk kez bir Türk partisinin programında Kürt probleminin çözümü adı altında da bir bölüm yer almıştı. Bu süreç içerisinde partinin en üst noktalarında görev aldım. Partinin 2. adamı olarak görev aldım. Şu anda da Adalet ve Kalkınma Partisinin milletvekilliğini yürütenlerin çoğunun milletvekilliğini de nacizane ben sağladım. Eğer bir kusur işlediysem sizden özür dilerim. O parti birçok badire atlattı. Darbe tehditleri aldı. Partinin kapatılma sürecini yaşadık. 2008’de artık bunları aşmıştı. Adalet ve Kalkınma Partisi büyük bir çoğunlukla hükümeti kurdu. Ancak belli bir noktada bugünkü Cumhurbaşkanı o günkü Başbakan ile bir ayrışmaya girdim. O anki Merkez Yürütme Kurulu toplantısında bunu tek bir maddenin görüşülmesi hususu benim tarafımdan teklif edildi ve kabul edildi. Konu Kürt sorunuydu. Kürt sorununu enine boyuna anlattım” dedi.
Fırat, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Demokrasilerde bir kişinin dahi temek hak ve özgürlüğü kısıtlanmışsa ve o kişi o özgürlüğünü istiyorsa eğer hakikaten Türkiye Cumhuriyeti bir demokrasi ise özgürlük var ise o zaman ben şahsen çocuklarımın Kürtçe öğrenmesi için gerekli olan temel hak ve özgürlükleri için tedbirlerin alınmasını istiyorum. Yalnız bu mesele yeterli olur dedim ama öyle bir noktaya gelmiştir ki bir ayrışma noktasına gelmiştik. Ya benim istifa etmem gerekiyordu ya da onun istifa etmesi gerekiyordu. O genel başkandı istifa etmesi biraz daha zordu. Hiç tereddüt etmeden aynı bütün ısrarına rağmen partideki bütün görevlerimden istifa dilekçemi verdim ve azledildim. Bütün uğraşlarımın karşılıksız kalması üzerine Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi parti üyeliğimden de istifa ederek Selahattin Demirtaş’ı destekleyeceğimi söyledim."